30 Ekim 2016 Pazar

102-ASSASSIN'S CREAD RÖNESANS-OLIVER BOWDEN

SUİKASTÇININ İNANCI
Çeviri: Erhan GÜLŞEN
Ufuk YILMAZ
2. Baskı 2014
469 Sayfa

Bu kitabı yazar , çok popüler olan bir bilgisayar oyunundan esinlenerek yazmış.

Gençler bilirler, Kerem de oynamış ki , kitabını da edinmiş .

Çok iyi falan deyince okumaya karar verdim kitabı.

Kimler yok ki kitapta.

Leonardo Da Vinci neredeyse başrolde.

Machiavelli figüran gibi kalsa da adı geçenlerden.

Tapınak Şövalyeleri falan , macera , heyecan , gizem .

Bu arada Assassian's, Haşhaşilere deniyormuş.

Haşhaşiler hakkında başka kitaplar da duydum ama okumak fırsatını bir türlü bulamadım , en yakın zamanda o kitaplardan  da okumak şart oldu.



28 Ekim 2016 Cuma

101-PALOMAR-ITALO CALVINO

Çeviri:Rekin TEKSOY
1. Baskı 1991
YKY'de ilk basım 2003
5. Baskı 2015
99 Sayfa




"Kaplumbağaların erosu , belki de onları , koyu , yoğun bir zihinsel yasalar izliyor ; oysa biz, nasıl çalıştığını bilmediğimiz , tekleyebilen , tutukluk yapabilen , denetlenemez özdevimler başlatabilen bir aygıtlar bütününün tutsaklarıyız..."

"Genel suskunluk dönemlerinde çoğunluğun sessizliğine uymak , hiç kuşkusuz ayıp .Herkesin çok laf ettiği dönemlerde , önemli olan, laf kalabalığı arasında yitip gidecek doğruyu söylemek değil , bunu öncüllerden yola çıkarak ve söylenen şeye en büyük değeri verecek sonuçları içerecek biçimde söylemektir."

"Ölü olmak belki de sonsuzluğa dek dalga olarak kalacak dalgaların okyanusuna geçmek ; öyleyse denizin yatışmasını beklemek boşuna."

**********

Yazar kitabı ölümünden 3 yıl önce yazmış.

3 bölümden oluşmakta.

Kitap 99 sayfa olmasına rağmen zor okudum.

Anlamak için ciddi mücadele verdim bile diyebilirim.

Bay Palomar'ın her şey ve her konu üzerine fikirleri , bu fikirlerin kel alaka birleştirilmesi , tutmazsa ayrılması falan .

Sonuç kısmının güzelliği bir kenara .

'Başucu kitabım ' diyen var okurları arasında , yani olsa olsa benim anlayışsızlığım hakim mevzuya.

Bazı kitaplar da böyle işte , malum kişinin de dediği gibi , 'aslında pek te bir şey hatırlamıyorum kitaptan'

Asıl mesele de bu , bir daha okur muyum kitabı, sorusuna verdiğim 'pek yakın bir zamanda değil cevabı'.





26 Ekim 2016 Çarşamba

100-İMKANSIZ BİR AŞK SERÜVENİ -KAMURAN AKDEMİR


1. Basım 2013
222 Sayfa

"Serin akşamüzerleri çay demleyelim. İki hırka bize çok, tek minder yeter bize, bir bardak çay ikimizin olsun .Birlikte demlenelim."

"Ara sıra ben gidiyorum , 
Sen gelip oturuyorsun içime!"

"Aşk tek kişiye aittir .
...ve her aşkın kahramanı başkadır .
Bu yüzden her yeni aşk , bir ilk aşktır."

"Sabah uyandığında ilk aklına gelen kişiye aşıksındır."

*********

Alıntılardan da anlaşıldığı üzere bir aşk hikayesi.

Yabancı bir yazarın yazması halinde , beyaz dizi olabilecek ayarda bir kitap.

Takas yaptığım arkadaşlarımdan biri hediye diye göndermişti.

İyi de etmiş , ağır kitaplardan bunaldıkça bu tip kitaplar ile bir nefes almış gibi oluyorum .

Şimdi "ama her kitap ta okunmaz" falan diyenler olacak ama ben zaman kaybı diye görmüyorum bu tip kitapları da.

Kafa dağıtmak için mutlaka okunması gerek diye düşündüğüm bile oluyor.

Tabii beklentiyi ona göre tutacaksınız ki , kitabı kapadığınızda hüsrana uğramayasınız.



24 Ekim 2016 Pazartesi

99-ÖZGÜRLÜKLE ÖLÜMÜN ÖPÜŞTÜĞÜ AN-LEYLA SERPİL


1. Basım 2006
196 Sayfa

"Şimdi en küçük ayrıntısına kadar düşüncelerime giren duygularımı doyasıya yaşamaya olanak bulamadan akıp gitti zaman. Ne yaşadığımı , neden yaşadığımı , anlamaya olanak bulamadan . Koskoca bir yaşam...benim yaşamım...benim dışımda , zamanın akışında uçtu gitti .Bakakaldım ardından."

Her zaman sana dayatılana razı olmak yazgındı senin.Bu yazgıyı bozmak ne çok zaman ve ne çok çaba ister ve sen bunu başardığın zaman zaten çevrende sana dayatacak kimse kalmamıştır, iş işten geçmiştir çoktan."

"Okumak, ayaklarının üstüne dikilmek , bağımsız olmak istiyorum.Yetişkin bir insan olmak istiyorum, ezik bir kadın değil . Anlıyorsun değil mi ANNE?"

******************

İçinde 19 öykü olan kitabın , çoğu öyküsü ödüllü.

Ben en çok "Bir An Önce" yi beğendim.

Öykü okurlarının atlamaması gereken kitaplardan biri.

Kalem güzel ve manidar hikayeler.



22 Ekim 2016 Cumartesi

98-GÜNAHA SON ÇAĞRI- NIKOS KAZANCAKİS


Çeviri:Ender GÜROL
1. Basım 1988
516 Sayfa

"İnsanlar , zavallı zayıf yaratıklar , kendi günahlarını kendileri ödeyecek  cesarete sahip değiller , günahlarını günahsız biri üstüne yüklüyorlar."

"Bir dünya ne zaman yok olur? Üç efendi yer , üç bin kişi açlıktan ölürse."

"Doğrusu bu dünyada her şey zamana bağlıydı . Zaman her şeyi olgunlaştırıyordu. Zamanınız varsa , insan çamurunu içten işleyerek, onu ruha çevirmeyi başarıyordunuz .Zamanınız yoksa , o zaman mahvoluyordunuz."

"Sevgili bir mezarın önünde bulduğunuzda kendinizi , ağlamaya başlamayın . Aklınızdan şu avuntu çıkmasın: Ölüm ölümsüzlüğün yoludur , başka yol yoktur. Sevgiliniz ölmedi , ölümsüzleşti."

"Peygamber, herkes ümitsizliğe düştüğünde ümitli olan , herkesin ümitli olduğu zaman , ümitsiz olan kimsedir."

************************

Last Temptation Of Christ adıyla filme uyarlanmış kitap.

Kazancakis bu kitabından ötürü aforoz edilmiş .

1953'te yazılan kitapta Hz. İsa anlatılıyor.

Ama bildiğimiz İsa'dan biraz farklı.

Hatta epey farklı.

Şimdi buraya ne yazarsam yazayım spoiler olacak , o sebepten kitabı okumanızı tavsiye edeyim.

Kazancakis 'i daha önce okumuşsanız -ki ben Zorba'sını okumuştum- kalemini hemen tanıyacaksınız.

Okumayanlara enteresan gelebilir , bana ilk kitabında öyle gelmişti  ne yalan söyleyeyim , bu kitap ta hemen okunabilen kitaplar arasında olmadı benim için.

Zorlu bir kitap , sonlara doğru konu enteresan bir hal aldığından çabucak okunsa da , neredeyse son 100 sayfaya kadar beni zorladı.


20 Ekim 2016 Perşembe

97-VAMPİR GÜNLÜKLERİ-L.J.SMITH


Çeviri:Selim YENİÇERİ
1. Basım 2009
7. Baskı 2012
486 Sayfa


"Kötülük asla huzur bulmaz.Zafer kazanabilir ama asla huzur bulamaz."


*******************

Herhalde bu serileri 2009 'larda ergenliğini yaşamış ve okumamış kimse kalmamıştır.

Ben hala okumamış olduğum için , orta yaşı geç saymayıp okumaya karar verdim .

Tabii ki takasla edindiğim kitaplardan biri .

Kitap hakkında ne anlatsam acaba ?

Hımm , oldukça vampirli, kanlı , aşklı falan , ama akıcı , okuma hızlandırıcı gibi tesirleri var okur üzerinde .

Sırf o sebepten benim gibi orta yaş ergenlerine iyi gelme olasılığı söz konusu .

Hele de okuma traklarınızda , ilaç niyetine .

Keyifli okumalar olsun bakalım , hepimize :D

19 Ekim 2016 Çarşamba

MİM_ EN SEVDİĞİM 15 KİTAP

Sevgili blogger arkadaşım complete_the_sentences mimlemiş beni , o mimler de ben yapmaz mıyım :D Çok teşekkür ederim , cansın :)

En sevdiğim kitaplar sorulduğunda genelde tutulup kalırım , çünkü hepsi kıymetli benim için , evlat gibi. İnsan evlatlarını bunu daha çok seviyorum diye ayırabilir mi? Ben de öyle hissediyor ve ayıramıyorum . Fakat bazılarını okuyunca daha mutlu olduğumu inkar edemiyorum.

Mesela Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu. O kitabın yeri başka bende, kaç kere okudum hatırlamıyorum bile. 

Bir ikincisi Samet Behrengi'nin Küçük Kara Balık'ı. 

Bir 3.' sü , Emile Zola'nın Toprak /Emek 'i.

4.'sü Tarık Dursun K. 'nın tüm kitapları 

5.'si bana şiiri sevdiren üstat Orhan Veli Bütün Şiirleri.

Gençlik kitaplarım bunlar benim hatta çocukluk, Bu 5 kitap sanırım beni ilk gençlik zamanlarımda etkileyen en önemlileri , elbet başkaları da vardır ama bunların yeri özel bende.

Az Büyüdüğümde ise ,
 6.Oğuz Atay -Tutunamayanlar 
7- Ursula K. Leguin- Mülksüzler
8-Yaşar Kemal -Bütün yapıtları
9- Jane Austen -Aşk ve Gurur
10-Soner Yalçın -Bütün araştırmaları 
11- Sezgin Kaymaz -Kün
12-Ayn Rand - Atlas Silkindi
13-Jeffery Deaver-saatçi
14-  Hakan Günday-az
15- ....

Hadi 15. 'yi de siz doldurun , ya da benim en sevdiklerim listemden sevdiğiniz ya da sevmediğiniz yazın o boşluğa , ve yapmamış ama yapmayı çok isteyen herkese gelsin bu mim.

Not: Başka etkilendiklerim de var , altını tekrar çizmiş olayım , fakat yukarıdaki kitapları defaatle okumaktan bıkmayan bir bünyem de var :D


16 Ekim 2016 Pazar

5. YIL ÇEKİLİŞİNİN SONUCU



5. yıla özel yaptığım çekilişte , beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim.






Bu çekilişim , diğerlerine nazaran bir nebze daha katılımcısı fazla olan bir çekiliş oldu , bunun için ayrıca mutluyum.

Yine klasik yöntem olan kura ile sonucu belirledim.



Kağıt Salıncak'ın gözetiminde , oğlumun eli belirledi talihlimizi.





Ve bu beş yılın çoğunda  blog arkadaşlığı yaptığım , defalarca hediyeleştiğim , pek kıymetli Mehtap çıktı çekilen kağıttan .

Blogunu da severek takip ederim zaten , siz de bakmak ister misiniz ?



Mehtap , kutlarım canım , keyifle oku kitaplarını , :)





15 Ekim 2016 Cumartesi

96-DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLAR -ECE TEMELKURAN


1. Basım 2013
471 Sayfa

"Işığın sesi olmalı .Yoksa sivrisinekleri daha iyi duyuyor olmazdık. Işığın bir kütlesi olmalı .Yoksa karanlıkta daha geniş sevişiliyor olmazdı."

"Hakikatte kadınlar , bu alem içinde başka bir alemde yaşarlar .İçine aşkları ve büyüleri üfledikleri bir alemdir bu . Erkekler biteviye o alemi hırpalar , yıkar . Kadınlar ise yeniden üfleyerek vareder. BİR ERKEK BİR KADININ NEFESİ KADARDIR; BAŞKA HİÇBİR ŞEY DEĞİLDİR."

"Öldüğüme göre artık yaşayabilirim."

"Aşk kadınlar yorulunca biter .Kadınlar bir adamı değil , bir mezarlığı terk eder." 

"İnsan hiç tatmamışsa , keder için de dua eder . Kendinden bile gizler ama her insan bir kere mahvolmak ister. Bakmayın kimse cennet dilemez , herkes yanayakıla kendi cehennemini görmek ister."

"Kesinkes yalan , insanın kendini sevmesi meselesi , kim uydurduysa .İnsan ancak sevilince öğreniyor kendini sevmeyi."

"Tanrı bizi sevmese bile cesur bir anne bize yetebilirdi..."

********************

Hiç Temelkuran okumamıştım daha önce, ama fena halde merak ediyordum.

Yine de kitaplığımda neredeyse 3 yıldır duran bu kitaba bir türlü elim gitmemesini anlamıyorum .

Oysa okunacaklar listelerimde , okuyacağım kitapları dizdiğimde hep en önlerdeydi.

Hani olur ya bazen , yapmayı çok istersiniz ama mutlu olmayacağınız korkusundan cesaret edemezsiniz.

Belki de öyle bir şeydi bu kitapla aramdaki bağ.

Kitabı okuduktan sonra ; kitap hakkında , yazar hakkında tam bir fikir oluşturdum dersem yalan.

Hikaye güzel olmasına rağmen bir türlü içine girememiş olmamı kendime bağlasam !

Ya da ne bileyim okuma duraklamalarımdan birine denk geldi diye avunsam.

Oysa o kadar çok altını çizdiğim söz var ki.

Yazar acaba sırf bu sözler için mi böyle bir hikaye yazdı diye düşündüm , kitap boyunca.

Çok net fikirleri yok kahramanların , belki de ondan.

Hatta cinsiyetleri için bile kesin konuşmak zor.

Bu belkiler mi , soğuttu beni kitaptan .

Bilmiyorum.

Okuyup yorum yazan var mı diye bakmadım henüz.

Ama oldukça iyi satış rakamları olduğuna göre , aranan bir yazar diye düşünüyorum.

Dediğim gibi , sevmedim desem yalan , sussam gönül razı değil.

Öyle arafta kalanlardan biri oldu benim için.



11 Ekim 2016 Salı

5. YIL KUTLAMALARI






 2011 Eylül 15' te ilk postu girmişim bloga.Evet biraz geç kaldım ama  bayramdı , okullar açılıyordu bahanelerim ile bu kadar gecikmeyi hoş göreceğinizi düşünüyorum.5 yılda 1150 kişi ile devam ediyorum blog yolculuğuma . 
Çok iyi insanlarla tanıştım , pek çoklarıyla sadece yazıştım , benimle başlayanlardan bırakanlar da oldu , hala devam edenler de var ...

Hepinize teşekkür ediyorum , blogu açarken de bu 5 yıllık süreçte de yorumlarınızla yalnız bırakmadınız beni.

Yayınevlerinden gönderilen kitaplarla zaten çekiliş yapıyordum ama bu yıl kendi seçtiğim kitapları hediye etmek istiyorum size.

Benden de bir şeyler olsun istiyorum .

Çekilişimin tek şartı yorum bırakmanız, mail adresinizi yazmanız bile yeter.
Sosyal medya hesaplarından birinin altına bırakılan yorumları da kabul edeceğim .Daha çok kişiye ulaşması açısından blogunda ya da herhangi bir sosyal medya hesabında paylaşanlara +1 hak  vereceğim . Tabii linki bana yazmanız halinde :D

Ekim ayının  2. haftası pazar günü saat 12 'ye kadar yorumlarınız ile çekilişe katılabilirsiniz . 

16 Ekim Pazar 12.00 'den sonra belirlenecek 1 talihli  bu 5 kitabın sahibi olacak  .


Uzun yıllar birlikte olmak dileğiyle ...

95-AKIŞI OLMAYAN SULAR - PINAR KÜR

1984 SAİT FAİK HİKAYE ARMAĞANI



2004 Basım
171 Sayfa



"Ancak başkalarıyla yakın ilişkiye girişmemekle koruyabiliyor insan kişiliğini, kötü durumlara düşmekten kurtulabiliyor. Sevilip sayılıyor çevresinde benim gibi . Beni tanıyanların hepsi sever , hiç düşmanım yoktur."

"Belki de o sıralar kötülerin kazanacağını bilmediğimdendi umudu kesmeyişim. Şimdi nereden mi biliyorum kötülerin kazanacağını ?Kazandılar da ondan. Bir vakitler , neredeyse herkesten , herşeyden nefret ettiğimde bile, kıyıda kenarda sevdiğim bir-iki şey vardı.."

"Asıl yaşamımı yaşamadığımı , ama aradığımı duyardım, hiç bulamayacağımı aklıma getirmeyip hemen  o sırada bulamadığım , yakalayamadığım için sabırsızlanır , kimi kez hırçınlaşırdım. "

*************


Harika bir hikaye kitabı , 1984 'te Sait Faik Hikaye Armağanı ödülünü almış.

5 Öykü var kitapta.

Benim en sevdiğim , sonuncu hikaye oldu. Bitmiş Zamana Dair adı.

Kür'ün  kalemi; geçekten kuvvetli.

Hemen okuru esir alıyor. 

Kitap bittiğinde ağzınızdaki o eşsiz tat var ya, henüz doymamış olduğunuzun farkına varmanıza engel oluyor.

Keşke daha uzun yazsa , keşke hep yazsa dediklerimden biri daha .





6 Ekim 2016 Perşembe

94-KURBANI BESLEMEK- KENZABURO OE


Çeviri: Aykut DERMAN
1. Basım 1994
101 Sayfa

"Zavallı biz köylülerini kentlilerden gördüğü muamelenin , pis hayvanların gördüğü muameleden farkı yoktu; öyle ki gereksinme duyduğumuz her şeyi , vadimizi çevreleyen yamaçlardaki belli bir kaç yere düzenli olarak getirip yığıyorlardı."

*****************

Kenzaburo Oe 'dan okuduğum ilk kitap .

Bir uzun öykü.

Kitabın girişinde John Nathan tarafından uzun bir önsöz var , Oe hakkında.

Nobel Ödüllü yazarın , gerçekten harika bir kalemi ve müthiş bir hayal gücü var.

Hiç olmamış bir hikayeyi , tamamen gerçekmiş gibi anlatıyor, öyle ki okurken kendinizi o yamaçlarda geziyor, o derelerde yüzüyor hissediyorsunuz.

Oe'den ilk okuduğum kitap ama son olmayacak.




3 Ekim 2016 Pazartesi

93-SIRÇA FANUS-SYLVIA PLATH

50.YILA ÖZEL BASKI
Çeviri:Handan SARAÇ
Türkçe İlk Basım 1987
Kırmızı Kedi'de İlk Basım 2013
2. Baskı 2013
251 Sayfa

"Aslında benim hiç bir şeyi idare ettiğim yoktu, kendimi bile."

"Eğer birinden hiç bir şey beklemezsen hayal kırıklığına uğramazsın."

"Belki de gerçekten evlenip çocuk doğurduktan sonra insanın beyni yıkanmış gibi oluyor ve ondan sonra totaliter bir devletin kölesi gibi duyuları körelerek yaşayıp gidiyordu."

"Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır."

********************

Gizdökümcü şiirin en büyük temsilcilerinden biri kabul ediliyor Plath.

İlk şiirini 8 yaşında yayımlatmış.

Bir yerde, Oğuz Atay ile benzerlik kurulduğunu okudum.

İlla yurdumdan birine benzetmek gerekirse , Tezer Özlü'ye benzetebilirim kendisini.

Oğuz Atay'ın yanından bile geçirmem.

Şiirlerini okumadım lakin otobiyografik olma özelliğini gösteren bu kitabından anladığım , manik-depresif yapısını eserlerine de yansıttığı.

Ayrıca bu kitap ilk romanı ve Amerikanın da ilk feminist romanı diye biliniyor.

Plath 30 yaşında , iki çocuğu (1-3 yaşlarında) odalarında uyurken, kafasını gaz fırınına sokup intihar ediyor.

Ha ama çocuklarının odasına süt ve bisküvi bırakmış ve kapı kenarlarını bantlamış.

Eşini , intiharı için hala suçlayanlar var.

Eşinin sonraki birlikte olduğu kadın da intihar etmiş , hatta Plath'ın oğlu da.

Ted Hughes (eşi) daha sonra anılarını ve Plath'ın günlüklerini de yayımlatmış , ne ki bazılarını yok ettiği hakkında şüpheler hiç bitmemiş.

Plath'ın hayatı ilginç , kitapta anlatılan karakterle benzer özellikleri yok değil.

Fakat uyarayım oldukça melankolik.

Bunalıma sürüklenmemek , neden diye sormamak mümkün değil.

Not:Neden diye sorduğum soruların yanıtını , kitapta bulabilmiş değilim.