Çeviri: Nihan YEĞİNOBALI
1. Basım 2015
¨Hem zaten ben bir şeylerin yakasını bırakmayan, peşlerinden koşup bağıran insanları hiç çekemem. Bir şey elden gittiyse gitti demektir. Sona ermiş, bitmiştir. O zaman bırakın gitsin! ¨
¨Ben hayatta asla pişmanlık duyup vah vahlanmamayı ve de asla geriye dönüp bakmamayı ilke edindim. Pişmanlık korkunç bir enerji israfıdır. ¨
Kitabın içinde Bahtiyarlık dahil olmak üzere 14 öykü var. Kitap 254 sayfa yani öykülerden bazıları uzunca, öykü sevmememe rağmen Çehov tarzını sevdiğimi düşündüğümden bu kitaptaki öyküleri de severim demiştim, sevdim de ama...
Yani sanırım ben bir kez daha öykü sevemediğimi anladım, üslup ve tarz olarak ne kadar kıymetli olursa olsun ben karakterleri daha çok tanımak istiyorum. Öykü okumak sanki tanımadığınız birinin yolda giderken sizi durdurup hiç nedensiz hayatından bir anı, bir kesiti anlatıp yoluna devam etmesine benziyor, hele bu kesit bir durum hikayesi ise daha da anlaşılamıyor.Bana anlatışı ne alaka, başı nerede, sonunda ne oldu gibi sorular kalıyor geriye. Böyle olmasın diye bir de hemen her hikayeden sonra öbür hikayeye geçmek yerine bir miktar beklediğim halde fena halde anlamıyorum.
Ama tabii bu dev kalemi okumak lazım, öykü severlerin mutlaka okuması lazım.