30 Aralık 2011 Cuma

2011 
İkibinonbir de ne halt etmişim bir bakalım:)

2011'den önce de okuduğum kitapları yazdığım bir defterim vardı ama bunu hiç bir zaman, zamanlara ayırmamıştım.Nicholas Sparks'ın kitaplarından birinde kısa öz geçmişini okurken; bir yılda 125 kitap okuduğunu okumuş ve "ben de bir sayayım bakalım kaç tane okuyormuşum bir yılda " diye düşünmüştüm.

İşte bu liste bu kararın neticesidir.
Ve bundan sonra da listeler yıllara göre tasnif olunacaktır.
İşte benim 2011 hasılatım:))
En'lerimi kitap olarak değil yazar olarak işaretliyorum:))
Bu hasılatta okuduğunuz ya da okumayı düşündüğünüz kitaplar varsa lütfen yorum bırakmadan gitmeyin..:)

1-Hep seni bekledim-Susanne Enoch
2-Asi-Monica mc Carty 
3-Bir yaz gülüşü-Irıs Johansen
4-Dön evine bırak esrarı-Cihangir Altun
5-Aşlar da değişti-Kandemir Konduk
6-Çünkü seni seviyordum-Musso
7-Neva-Ilgın Olut
8-Sevgi hep siyah kaldı-Defne Duman
9-Ay karanlık gece beyaz-Defne Duman
10-Çocuktuk hepimiz-Petra Hammesfahr
11-Travmatik aşklar tramvayı-Nurgül Ulu
12-Düşüş-Lauren Kate
13-Gölgede dans-Julie Garwood
14-Şah &Sultan-İskender Pala
15-Koloni-Garange
16-Uyku istasyonu-Nazlı Eray
17-Beyaz düşler-Nora roberts
18-Ölümüne Sadakat-Nora roberts
19-Sicilya'da bir aşk hikayesi-Ann Radcliffe
20-Fidye-Julie Garwood
21-Kıskançlık-Anne Godbersen
22-Düşkaçıran-Cemil Kavukçu
23-Kimse Beni anlamıyor-Ercan Nar
24-Kayıp sabahlar-A.G.Yıldız
25-Romantika-Turgut Özakman
26-Carmilla-Sheridan Le Fonu
27-Günaydın Funda-Ilgın Olut
28-Küfkedisi-Ilgın Olut
29-Kan kırmızısı ayın altında-Mina Hepsen
30-Zaman yolcusunun karısı-Niffeneger
31-Gizlidir Bütün Aşklar-Maeve Binchy
32-Katmunya-Nehir Yılmaz
33-Hayatın Işıkları Yanınca-Serdar Özkan
34-Hayat dürbünümde 40 Sene(Hayat)-Ayşe Kulin
35-Hayat dürbünümde 40 Sene(Hüzün)-Ayşe Kulin
36-Kalbimdeki aşkı sana vereceğim-Anya Seton
37-Aslan-Joseph Kessel
38-Brida-Paulo Coelho
39-Tetikçi-Jeffery Deaver
40-En güze aşk hikayemiz -Mario Levi
41-Cumhuriyet I-Turgut Özakman
42-Sırma'nın günlüğü-Naşide Gökbudak
43-Mahkum Prenses-Philippa Gregory
44-Cerrah-Tess Gerritsen
45-Çırak-Tess Gerritsen
46-Günahkar-Tess Gerritsen
47-İkiz bedenler-Tess Gerritsen
48-Siliniş-Tess Gerritsen
49-Kan Gölü-Tess Gerritsen
50-Sıra Selvilerde bir otel odası-Anar
51-Ayrılık da yakışıklıdır-Nihat Behram
52-Ufkun öte yanı-Javier Morias
53-Keşkelerin göldesinde yaşamak-Defne Duman
54-Baba ve Piç-Elif Şafak
55-Lale çılgınlığı-Deborah Moggach
56-Taşlar yerine otururken-İpek Ongun
57-Taş Kadın-Tarık Ali
58-Mükemmel-Sarah Sheppard
59-Zoli-Colum McCann
60-Katre-i Matem-İskender Pala
61-İkinci Hayvan -Murathan Mungan
62-Farklı Rüyalar sokağı -Nazlı Eray
63 Mefisto Kulübü-Tess Gerritsen
64-Serenad-Zülfü Livaneli
65-İstanbul Yüzlü Kadın-A.G.Yıldız
66-Teyzem Latife-M . Sadık Öke
67-İz-Canan Tan
68-Sil Baştan-Ken Grimwood
69-Sol Ayağım-Christy Brown
70-Arı Kovanına Çomak Sokan Kız-Steig Larson
71-Az-Hakan Günday
72-beastly-Alex Flinn
73-Azil-Hakan Günday
74-Kundakçı-Chris Cleave
75-S*ktir Et-John C. Parkin
76-Can Kurtaran-James Patterson
77-Ölümcül Hata -Linda Howard
78-Uğultulu Tepeler-Emily Bronte
79-Babil'de Ölüm İstanbul' da Aşk-İskender Pala
80-İntikam Alır Gibi-Nihat Behram
81-Sinek Kuşunun Kızı-Luis Alberto Urrea
82-Notre Dame'ın Kamburu-Viktor Hugo
83-Sis Kelebekeleri-Nazlı ERay
84-İskender -Elif Şafak
85-Zahir -Paulo Coelho
86-Cumhuriyet II-Turgut Özakman
87-Ödül-Julie Garwood
88-Gregor-Susanna Collins
89-Ruh Kolleksiyoncusu-Tess Gerritsen
90-Dövüş Kulübü-Chuk Palahniuk
91-Erebos-U.Poaznanski
92-Kemik Bahçesi-TEss Gerritsen
93-Yetenek-Kristin Cashhore
94-Başarıya Götüren Aİle-Doğan Cüceloğlu
95-Malafa-Hakan Günday
96-Gece Nöbeti-Tess Gerritsen
97-İki cami arasında Aşk-mürvet Sarıyıldız
98-Od- İskender Pala
99-Suzan Defter-Ayfer Tunç
100-Ziyan-Hakan Günday
101-Bir Geyşanın Anıları-Arthur Golden
102-Gizli Anların Yolcusu-Ayşe Kulin
103-Parfümün Dansı-Tom Robbins
104-Gönül Kaçanı Kovalar-Carly Phillips
105-Aklından bir Sayı Tut-John Verdon
106-Bir çift Ayakkabı-Sunay Akın
107-zargana-Hakan Günday
108-Ölüm Tanığı-Nora Roberts
109-Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim- Metin Uca
110-Bıçak Sırtı -Tess Gerritsen
111-Aşkın Gözyaşları(tebrizli Şems)-Sinan Yağmur
112-Aşkın Gözyaşları(Hz.Mevlana)-Sinan Yağmur
113-Kaos-Leonard Rosen
114-Taht Oyunları-George R.R:Martin
115-Tuncay Terzihanesi-Sunay Akın

29 Aralık 2011 Perşembe

TUNCAY TERZİHANESİ
-
SUNAY AKIN


İş Bankası Kültür Yayınları
204 Sayfa-5. Baskı


Sunay Akın'ın kurmuş olduğu müzeyi de , gösterilerini de , kitaplarını da (Şiir ya da düz yazı fark etmez) her zaman ama her zaman beğenerek takip ediyorum.
Yine harika , süper akıcı , bilgilendirici, bu bilgileri birbirleri ile bağlayıcı bir kitap.Önce kendi yaşam serüveni ile başlayan, kitaplarla devam eden ve sitemle biten bu kitabına da bayıldım yazarın.Umarım okuma fırsatınız olur...

Beğeniler:
"Tutuklansa yurdumdaki 
böceklerin hepsi
diğerlerinden ayrı
bir hücreye konur
kitap güvesi"


"Uygarlık sürmekte olan bir mimari yapıdır, tuğlaları kitap olan!"

ARKA KAPAK
(...) Trabzon'un en ünlü terzilerindendi Tuncay Bey... Dükkânının rafları aldığı siparişlerin kumaşlarıyla doluydu. Genç adam modayı takip eden, yenilikçi biri olduğu için onun diktiği bir elbiseye sahip olmak isteyenler, araya hatırı sayılan insanları koyarlardı: "Şu bizim komşunun mantosunu bir zahmet sıkıştırıver!.."
Kedilerinin pençelerinin balık koktuğu bu kentte, bir gün, on yedi yaşında bir genç kız girer Terzi Tuncay'ın dükkânından içeri. Yanında annesi, elinde ise bordo renkli bir kumaş vardır. Kendisine bir ceket dikmesini ister genç terziden. Aşk tanrısı Eros'un attığı ok Tuncay Bey'in kalbini delmeden önce, içeri giren genç kızın güzelliği karşısında, tuttuğu iğne eline batmıştır çoktan!

Terzi Tuncay genç kızı provaya çağırmaya başlar. Hem de yalan yere ve kaç kere!.. Hatta bir seferinde şu türküyü bile mırıldanır, hafiften:

Sen yağmur ol, ben bulut

Maçka'da buluşalım

Ölçü iyice alınmıştır!.. Bordo renkli ceket tamamlanır sonunda.

Üç tane düğmesi vardır bordo ceketin... İşte ben, o ceketin ortanca düğmesiyim! (...)


28 Aralık 2011 Çarşamba

PUZZLE  
-
I


Taht Oyunları'nın uzun sürmesinin nedenlerinden biri diyebilir miyim, bunun için acaba??



2000 parçalık bu harika puzzle'ı bitirmek çok zevkliydi....



Sizlerle de paylaşmak istedim:))


27 Aralık 2011 Salı

TAHT OYUNLARI
-
GEORGE R.R. MARTIN
Çeviri:Sibel ALAŞ
Epsilon Yayıncılık
847 Sayfa-2011 Basım


Dev yapılı epik fantastik-bilim kurgu kitabım en nihayet bitmiştir.Bakmayın siz onun dev yapılı olduğuna, kolay akan harika bir kurgu.Tek sorun O kadar çok isim , unvan, lakap ve kişi var ki aklınızda kalabilmesi için kitabın sonunun gelmesi gerekiyor.Evet evet kitap bittikten sonra  Starklar'ı da , Lannister'ları da ve Deaneyers Targeryan'ı da gayet iyi tanımış oluyorsunuz ama bunun için kitabı bitirmeniz gerekiyor.
Benim en çok sevdiğim kitaplar türünden olduğu için(sonu tahmin edilemez) çok ilginçti .Mesela ''artık bu adam kral olur ''dediğim bölümden iki bölüm sonra, kral olacak kişinin(bana göre) kafası uçuruluveriyor:)) Serinin diğer iki kitabı da elimde olduğundan seriye devam edeceğim .Umarım siz de okursunuz, ya da okumuşsanız benimle paylaşırsınız...

 ARKA KAPAK
Taht Oyunları 1. Kitap - Buz ve Ateşin Şarkısı (1. ve 2. Kısım Tek Kitapta)

Yazların on yıllar, kışların bir insan ömrü sürebildiği diyarda, dehşetli ve soğuk zamanlar yaklaşmaktadır. Kışyarı'nın kuzeyindeki buzul topraklarda, Yedi Krallık'ı koruyan Sur'un ötesinde tehditkâr doğaüstü güçler toplanmaktadır. Savaşın tam ortasında, doğdukları topraklar kadar sert, boyun eğmez Starklar vardır. Acımasız soğuğun hüküm sürdüğü kuzeyden, uzak güneydeki sıcak zevk yurduna uzanan, leydiler, lordlar, savaşçılar, büyücüler ve katillerle dolu öykü, korkunç kehanetlerin işaret ettiği bir devirde başlamaktadır. Komplo, trajedi, ihanet, zafer ve dehşet dolu olayların ortasında Starklar'ın, dostlarının ve düşmanlarının kaderi bıçak sırtındadır. Hedef, en ölümcül savaş olan taht oyununda muzaffer olmaktır.

George R. R. Martin türünün sınırlarını zorladığı Taht Oyunları ile bir şaheser ortaya koyuyor. Dünyanın dört bir yanındaki fantastik edebiyat okurlarını kesinlikle memnun edecek epik serinin ilk cildi gizem, entrika, aşk ve macera dolu sayfalarıyla büyülüyor. 



23 Aralık 2011 Cuma

SİNEMA GÜNÜ
-
LABİRENT

Tolga Örnek'in (Kaybedenler Kulübü ve Devrim arabaları yönetmeni)yönettiği filmde 
Meltem Cumbul(kendisini bayan olarak çok beğenirim)
Timuçin Esen(neredesin Çınar Komser)ve daha bir dolu süper oyuncu var , hepsi çok tanıdık gelecek...
Biz acayip beğendik, çok güzeldi, hemen filme angaje(engage) olduk(filmi izleyenler anlayacak):).
Ve tam süper bir polisiye izliyorduk ki yine ellerimiz çantalarımıza gitti...
NEDEN?
Evet mendiller , süper yerinde vurdu film bizi, hepimizi.Umarım izlersiniz ve yorumları paylaşırsınız , izledi iseniz de paylaşın:))lütfen:)

ÇEKİLİŞ


Kitabı isteyenler, yukarıdaki adrese...




seti isteyenler bir tık ta hayatreçeli'ne




ve 4 kitaplık çekiliş için ruzgaradogruu'ya

19 Aralık 2011 Pazartesi

KAOS

LEONARD ROSEN
Çeviri:Anıl Ceren Altunkanat
Epsilon Yayıncılık
368 Sayfa-2011 Basım


Aslında kitabı dün bitirdim ancak yorumunu bugün yazmak zorunda kaldım:)Yoğunlukla mı alakalı , soğuğun mu etkisi, ben de anlamadım ama okuma hızımda yine mi düşüş oldu diye düşünüp duruyorum...Umarım olmamıştır:)
Kitaba gelince , ben polisiye-macera kitaplarını severim, katili tahmin edemez isem daha çok severim ve bu kitapta onlardan biri olduğu için sevdim.Ancak gerçekten benimle alakalı herhalde kitap beni bir türlü bağlayamadı.Bunu da sevmedim:)
Sanki daha sürükleyici yazılabilir miydi , sanki bunun sorgulaması da benim haddimeymiş gibi...

Güzeldi güzel enteresan bir konu olduğu da kesin ..Okuyun ya da okuduysanız lütfen yorumları alayım...

ARKA KAPAK

Matematik farklı şeylere aynı adı verme sanatıdır."
Jules Henri Poincaré

Hayatınıza tesadüflerin yön verdiğini ve yaşamın bir kaostan ibaret olduğuna mı inanırsınız? Yoksa her karmaşa ve belirsizliğin ardında bir düzen yattığına mı? Yıldırımlar ile ağaç dalları, kan damarları ile şehir sokakları arasındaki benzerliklere hiç dikkat ettiniz mi? Sizce kuralları kim koyuyor?
Sırp katliamcı Banovich'i yakaladıktan sonra James Fenster adlı matematikçinin konuşmacı olarak davet edildiği Dünya Ticaret Örgütü toplantısının hemen öncesinde bir patlamayla esrarengiz biçimde öldürülmesini araştırmaya başlayan İnterpol ajanı Henri Poincaré de yaşamın kaostan ibaret olduğunu düşünüyordu. Bir yandan ailesini acımasız katillerden korumaya çalışır, bir yandan da gittikçe daha esrarengiz bir hal alan bombalama soruşturmasını yürütürken ise; küreselleşme karşıtlarından Diriliş Savaşçıları'na, açgözlü fon yöneticilerinden NASA bilim adamlarına uzanan bir girdaba sürüklenecek ve büyük büyükdedesi, dahi matematikçi Jules Henri Poincaré'nin yol göstericiliğinde hayata ve doğaya başka gözle bakmayı, karmaşa ve belirsizliğin içindeki düzeni görmeyi öğrenecekti.

Matematikten dine, ekonomiden biyolojiye uzanan sıradışı kurgusu; unutulmaz karakterleri ve yönelttiği sarsıcı sorular ile uzun süre akıllardan silinmeyecek bir roman.


16 Aralık 2011 Cuma

SİNEMA GÜNÜ
-
YANGIN VAR

Yönetmen:Murat Saraçoğlu
Oyuncular:Osman Sonat,Nesrin Cevadzade,Yavuz Bingöl,Şerif Sezer,Erkan Can


Neredeyse üst üste 3 haftadır yerli yapımlara gidiyoruz, Dedemin İnsanları, Entel Köy Efe köy'e Karşı ve Yangın var...Üç film de çok güzeldi.Ama yangın varda o kadar üstü kapalı göndermeler var ki, çok beğendim....Arkadaşımla aynı fikirdeyiz ki yerli filmler yabancı yapımları geçti.
Yangın var da çok hoş hem duygusal, hem komik, hem de romantik yanlarıyla hatıralarda kalmayı hak ediyor.Biz çok beğendik , umarım sizler de beğenirsiniz...

14 Aralık 2011 Çarşamba


MİM'İM

Award Ödülleri


1.Ödülü bize veren kişiye teşekkür ediyor ve linkini veriyoruz.
http://adaminbiriyim.blogspot.com' a ve adamın birine teşekkür ediyorum...


2.Hakkımızda 7 gerçek paylaşıyoruz 

1-Gerçek bir sigara tiryakisiyim ve bu halimden asla şikayetçi değilim.

2-Günde en az 3 Nescafe- 3 Türk kahvessi ve bir demlik çay içmeden rahat yüzü görmeyenim....:)

3-Hızla(2 ay içinde) 20 kilo alıp verebilirim(bunu ben yaptıktan sonra fark edersiniz:))

4-Balık burcuyum ve sudan ölesiye korkarım.Havuz  da bile...

5-Ciddi derecede kitap bağımlısıyım...Umarım bir gün okuduklarım gibi bir kitap yazabilirim ama ben yazmaktan ziyade okumak için dünyaya gelmişim...

6-Kitap kokusunu ve oğlumun kokusunu en kaliteli parfümlere değişmem....

7-En sevdiğim şeylerden biri konuşmaktır, en şikayetçi olduğum özelliklerimden diğeri de konuşmaktır, bu paradoksla yaşamaya çalışıyorum... 

3. Sevdiğiniz 10 blogcuya ödül verin ve verdiğinizi haber verin


daha önce bu ödülü almış olanlar dikkate almasınlar...

12 Aralık 2011 Pazartesi

AŞKIN GÖZYAŞLARI II
(HZ.MEVLANA)
-
SİNAN YAĞMUR
Karatay Yayınları
260 Sayfa -2011 Basım
(2. Baskı)


İlk kitabı çok beğenmemin ardından, ikincisini okumak zorunluluktu.Okudum,  bitti.
İlkiyle kıyaslamak istemesem de kesinlikle ikincisinden daha da çok memnun kaldım.İlkindeki şevk aynen devam etse de yazar ustalaşmış.
Bu ustalıkla da kendini aşmış.
Ben çok beğendim , umarım okursunuz...
Kısacık da bir alıntı , en beğendiklerimden....
"Zulmün ateşle dansıydı çıldırtan
Sabır gecelerine sığınan suskunluğumu...
Hangi büyük fırtına uyandırabilir sarhoşluğumdan
Başka hangi mahşer sarsabilir
Aşkın gözyaşlarından sırılsıklam ruhumu?.."

ARKA KAPAK
En mahrem bir gecenin, en matemli anında akıyordu gözyaşları.
Sırların habercileri, hızına yetişemiyordu gözyaşlarının.
Çok konuştuk, biraz da susalım. Susalım ve ağlaşalım.
Aşkın Gözyaşları sağanağında, yitik cennetimize yol bulalım.

“5 Aralık 1273; Mevlana gördüğü rüya ile kan ter içinde uyanır.
Şem’sin seneler önce kaldığı odaya girer.
Taş duvarlar, tahta sedir, acem kilimi, odada her ne varsa hepsi Şems kokmaktadır.
Bakışları duvarda gizlenir.
Senelerdir, hiçbir şeyin asılı olmadığı duvarda, bir levhayı fark eder.
Okur yazıyı, kopar çığlık, atar kendini avluya.
Karla kaplı taş zemine, yüzüstü düşüp bayılmıştır.”



11 Aralık 2011 Pazar

AŞKIN GÖZYAŞLARI I
(TEBRİZLİ ŞEMS)
-
SİNAN YAĞMUR
Karatay Yayınları
242 Sayfa-2010 Basım
(390. Baskı)


Bu kitabı pek çok kitap sitesinin; çok okunanlar listesinde, en çok satanlar listesinde gördüm ancak ön yargılı bir yaklaşımla asla almadım.Sonra günlerden birgün(fuar öncesi), arkadaşın biri ''bak gözü yaşlı bir kitap varmış çok anlattılar, alıp bir de sen oku, sen anlat ''deyince el mahkum almak zorunda kaldım.
Aradan günler geçti ben kitabı elime aldım 60. sayfada ne göreyim , bir baskı hatası.Benim en nefret ettiğim şeylerden biridir okuduğum kitabı yarım bırakmak, kitap beni sarmasa da , bitirmek için çabalarım.Ama bu baskı hatalarına canım daha da çok sıkılır çünkü bırakmak zorunluluk olmuştur.
Aldığım standın da yardımıyla(kitapsan) yeni kitabıma kavuşmayı bekleyedurayım elime başka kitaplar geçti ve neredeyse unutuldu Aşkın Gözyaşları.Ancak elime gelmesiyle birlikte bir solukta okuyup bitiriverdim .Çünkü acayip güzel bir kitap, şimdi elimde ikincisi Mevlana var , O, daha da güzel.
Yıkılsın ön yargılarım, yıkılsın...Bayılıyorum ön yargılarımın yıkılmasına , gerçekten hak ediyormuş en çok satanlar listesini de , en çok okunanlar listesini de .Sinan Yağmur'a teşekkürlerle...

ARKA KAPAK

Yedinci ve en tesirli bıçak darbesi ensesine gelir boynu sağa doğru bükülmüştür.Dervişler yere kapanmasını bekleye dursun.Şems Hz.Peygamberin şu hadisini sesi boğuk mırıldanır.''Allah 'a kavuşmayı isteyeni Allah daha sever.''
Dervişelerden birisi sırtına tekmeyi vurur.Yüzüstü taş zemine kapanır,dudağı patlamış,dişleri zemine dökülmüştür.Siyah feracesi kanlar içinde bordoya dönmüştür.Saçlarından tutarak kafasını kaldıran dervişin niyeti Şems'in başını gövdesinden ayırmaktır.
Baş derviş engeller.Bırakın son nefesini versin.Sonra da en yakın kuyuya atın.Kıyafetine sarıp atın.Avluyu yıkayın Sabah ile yola çıkarız.
Şems hala son nefesini vermemiştir.Sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve :
''Allah ne güzel sevgilidir.Rabbim sana aşığım.Ve bu canı sana hediye ediyorum.''
Mevlana içeri girer,mendili koklar titreyerek açar.İçinden sarı kağıda yazılmış bir not çıkar.''Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim.Gö ki aşk için ölmek ne demekmiş.''Mevlana olduğu yere düşüp
bayılmıştır.
''Geceden sonra ''doğan kalplerin göllerini cennete çeviren bir gözyaşı bu.Çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler;açın sadrınızı!Aşkın gözyaşları ,serin serin,sağanak sağanak,üzerimize damlıyor;bakın gökyüzüne ,nasıl da aşk yağıyor...


10 Aralık 2011 Cumartesi

SİNEMA GÜNÜ
-
ENTELKÖY EFEKÖY'E KARŞI

Yön :Yüksel Aksu
Oyuncular:
Nejat Yavaşoğulları
Şahin Irmak
vs bir çok ünlü...


Bu sinema günüde gittiğimiz film süperdi, gidilmesi gereken trajikomik ama çok komik, entel dantel , acayip ötesi, ekolojik , ders verir ama ders gibi değil , samimi bir ege öyküsü.Lütfenn diyorum, çok güzel , muhakkak izleyin....

8 Aralık 2011 Perşembe

PARFÜMÜN DANSI
-
TOM ROBBINS


Çeviri:Belkıs Çorakçı Dişbudak
Ayrıntı Yayınları
361 Sayfa-1995 Basım
(20 Baskı yapmış)


Herhalde ben bu kitabı anlamadım.Anlayamadım.Üzgünüm beğenmedim, beğenemedim.Belki zamanlama, belki ruh halim bilmiyorum , bir türlü kendimi veremedim.Ama tabi ki ben beğenmedim diye siz de beğenmeyeceksiniz diye bir şey yok , okuyun paylaşalım derim:))

ARKA KAPAK
Oyunculuk uçarılık değil, bilgeliktir diyerek çılgınlık derecesinde 'oyuncul' romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda hayatımızı var eden en temel kavramlar hakkında düşünmeyhe ve insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatııldığı düşsel / tarihsel bir yolculuğa çağırıyor bizi. Batı'dan Doğu'ya, oradan da Yeni Dünya'ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya'da ise sadece 'başarı' ve hırs vardır. Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan'dır. Pan, insanların duyguları ile düşünceleri arasına duvar çekmeleri, yaşamak yerine, cennete kabul edilmek ve doğayı tahakküm altına almak için çalışmaları; dans çalışmaları; dansı müzik ve aşkal ilgilenmek yerine, doğru ve yanlışla uğraşan Aristo, İsa ve Descartes'a inanmaları ile gücünü yitiren bir tanrıdır. Aynı zamanda Bay Mantıksız, Bay İçgüdü, Bay Hayvani Sır, Bay Çingene, Mastürbasyon, Bay İnatçı Güç, Bay Küstahlık, Bay Doğa Eni İyisini Bilir...dir. Pan'ın en yakın arkadaşları ise 'insanın kalbiyle yaşamasını' savunan kendi kendinin kralı Alobar ve Kama-Sutra'yı bütün incelikleriyle bilen koku bilgesi Kudra'dır. Bugün Pan'ın, Alobar'ın ve Kudra'nın izleyicileri günahlarından pişman olmayan günahkârlar, inançsızlar, şehvetli kadınlar, müzisyenler, âşıklar, asiler, şairler ve delilerdir. Bu kitapta hayatlarını bir 'deney' olarak yaşayanlar anlatılmaz. Onların okumalarına da gerek yoktur !
BIÇAK SIRTI
-
TESS GERRRITSEN
Çeviri:Özlem Gültekin
Martı Yayınları
357 Sayfa-2011 Basım



Döktürmüş yine Tess Ablacığım...Döktürmüş ....Aslında hiç yorum yapmasam , sadece okuyun kendiniz karar verin desem...Bu kadar akıcı, canlandırıcı, meraklandırıcı, süperci, hüperci, her şey ci olmuş kendisi....Her yeni kitapla bir kere daha hayran olasım , hayran kalasım var kendisine...
Çok sevdim , çok beğendim.

Not:Blogu okuyan arkadaşlarımdan ricamdır, eğer elinde Tess gerritsen'in ''Hasat'ı'' olan varsa ve okumak için verebilirse okumak isterim ya da kendisinden (isterse) alabilirim, lütfen eylemkerem01@gmail.com' mesaj bırakın...Teşekkürler....



ARKA KAPAK
Hangisi daha korkunç?
Sevdiğiniz birini mi kaybetmek, yoksa uğruna her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunuz hayallerinizi mi?
Mesleğinin henüz başlarında, genç bir doktor olmasına rağmen başarılarla dolu, kusursuz bir sicile sahip olan Kate, en son girdiği ameliyattan hem sevdiği bir insanı hem de gelecek hayallerini masada bırakarak çıkar. Sorunsuz olması beklenen ameliyat, anlaşılmaz bir şekilde tam bir kâbusa dönüşmüştür ve önce hastanın yakınları, sonra da hastane yönetimi bu kâbustan Kate’i sorumlu tutmaktadır. Öte yandan, bütün bunlardan habersiz ortaya çıkan bir katil, elinde bir liste, hastane personelini teker teker avlamaya başlar ve onu gören, elinden kurtulan tek insan olarak Kate bu listenin en tepesinde yer almaktadır.
Bütün oklar ona çevrilmişken, bütün deliller ve zaman onun aleyhine işlerken Kate, hem ensesinde nefesini hissettiği acımasız bir katilden kaçmak hem de kaybetmeye mahkum göründüğü bir davayı çözüme ulaştırmak zorundadır.
HER TUZLUĞUM VAR DİYENE HIYARLA YETİŞEMEDİM
-
METİN UCA
Epsilon Yayınevi
174 Sayfa-2007 Baskı
(30 Baskı yapmış)



Metin Uca'yı yeni yetme günlerinden, radyodan , tv'den takip etme şansına erişmiş bir kuldum , şimdi okudum tam oldum....
Metin Bey'in konuşma üslubunu çok beğendiğimden olsa gerek (kendisi yazıya da dökmüş lafazanlığını), kitap çok güzel geldi bana.
Trajikomik memleketimden insan manzaraları sunmuş Çetin'ciğim pardon Metin'ciğim(gördünüz kitabın sonunda içli dışlı olduk).Çetin karakter(siz)i çok güldürdü beni.Kitabın sonlarında napıyorum ben ya manyak mıyım kendi kendime gülüyorum:)) oha falan oldum (bunlar hep kitabın etkisidir , kesinlikle orjinal hali(cimcime'nin) bu değildir) yani ....
Okumadıysanız, kesinlikle okuyun , üzerinden zaman geçmiş ama bizim gündem değişmemiş bunu da dip not olarak ekleyeyim....

ARKA KAPAK

Beni ressam yapmadınız, başınıza neler geldi. Bırakın yazsın arkadaş"

Adofl Hitler

"Bak yine haddini aşmış. Bu yüzden AB'ye tarih vermezlerse, sorarım ben bu Metin'e"

Bushbakan RTE

"Bu kitap benim için e=mc2'nin yarısı."
Albert Einstein

"Zekama en uygun kitaptı."

George W. Bush

"Metin Uca da bizim kedimizdir. Ben bitirmeden kimse kitabı bitiremez."

İbrahim Tatlıses

Çok önemli not:Bu kitaptan alıp yedi arkadaşına armağan edenin bütün işleri açıldı.Ama almayıp burun kıvıranın da başına gelmedik kalmadı.Bizden söylemesi!

6 Aralık 2011 Salı

ÖLÜM TANIĞI
-
NORA ROBERTS
Çeviri:Ahu AYAN
Epsilon Yayınları
2011 Basım-437 Sayfa 


Evet hemen herkes bir Nora Roberts fanı olduğumu biliyor:))
Bu nedenle sadece daha önce seriyi takip edenler varsa tavsiyemdir.Çünkü ilk okuyacağınız kitabı olursa pek bir şey anlayamaya bilirsiniz. Nora Roberts'ın , J.D.Robb adıyla hazırladığı ve 2058 de geçen bu polisiye seri bende Eve ve Roark'ın aşkıyla devam ediyor, evli ama aşık olarak bakalım kaç yıl götürebilecekler diye de kötücül bir yorum yapmadan duramayacağım.
Bugünlerde biraz depresifim galiba:))

ARKA KAPAK
Yıl 2059. Teğmen Eve Dallas'ın kocası Roarke, Agatha Christie'nin ölümsüz eseri Beklenmeyen Şahit'in tiyatro oyununun yapımcısıdır. Açılış gecesinde Leonard Vole'yi canlandıran oyuncu Richard Draco, yüzlerce seyircinin ortasında kalbinden bıçaklanarak öldürülür. Asıl sorun, bir cinayet romanında olması gerektiği gibi oyundaki herkesin Richard'ı öldürmek için bir sebebi olmasıdır. Genç ve güzel kadınları dilediğince baştan çıkaran ve bir kadın düşmanı olan kurbanın gizemli ölümünü çözmek ise Eve'e düşecektir.
Ancak Eve, bu davayı çözerken artık geçmişte kaldığına inandığı acılarıyla tekrar yüzleşmek zorunda kalacak ve Roarke'ın yardımıyla bunlarla hesaplaşacaktır. 

3 Aralık 2011 Cumartesi

İSTANBUL GEZİSİ
Oğlum'un okulu ile birlikte bugün geziye katıldık...

İşte gezi programı

Topkapı Sarayı
Yerebatan Sarnıcı
Sultan Ahmet Meydanı
Panaroma 1453 Müzesi

Açıkçası hepsi ayrı güzeldi ancak Panaroma 1453 Müzesi harikaydı, henüz gitmedi iseniz muhakkak uğrayın derim ..
Bir iki kare de paylaşayım dedim bugün için...
Panaroma 1453 Müzesi
Panaroma 1453 Müzesi
Panaroma 1453 Müzesi
Panaroma 1453 Müzesi


Çoook yorulduk ama hem çocuklar çok eğlendi hem de görerek öğrenmenin başka olduğunu düşünenlerden biri olarak çok faydalı bilgiler edindiklerini  düşünüyorum...
Kısaca DEĞDİ....

ZARGANA
-
HAKAN GÜNDAY

Doğan Kitap
2002 Basım-8 Baskı yapmış
205 Sayfa



Açıkçası Hakan Günday'ın Zargana'sıyla bütün kitaplarını okumuş oldum(bugüne kadar basılmış).

Ancak bu kitabını çok da beğenmedim.Aslında kitap güzel de ben çok yoğun bir hafta geçirdiğimden olsa gerek pek hakkını veremedim kitabın.

Ama yine de diğerleri farklı mıydı ne..Neyse hiç Hakan Günday okumadıysanız, kendisiyle biran önce tanışın ve okumadığınız günler için hayıflanmaya başlayın diyorum...

ARKA KAPAK
Kimsenin birbirine bakmadığı, yalan, ihanet, şiddet, tecavüz ve acımasızlıkla yoğrulmuş, yalnızca hayallerin göz göze geldiği bir hayattan intikam almanın en iyi yolu yaşamaktır. Anlam aramak boşunadır ve her şeyin "hiç"e dönüşmesi gerekir. Henüz on ikisinde Berlin'de dört kişinin tecavüzüne uğrayan Zargana, bu olaydan sonra kendini insan sınıfından sıyırır. Ne var ki insan olmaktan uzaklaşıp "hiç"e yaklaştıkça kendisine döner; aşık olur. Parçalanmış benliğini onarmak için, başkalarının oynadığı bir "hayat oyunu"nu sahnelemeye koyulur..

Türk edebiyatında şimdiden farklılığını kanıtlamış olan Hakan Günday, Zargana'da bunca karmaşık bir öykünün altından yalın ve duru bir anlatımla kalkıyor. Hayat, varlık, hiçlik, oyun, zeka, kudret ve acizlik arasında gidip gelen bir metin.

2 Aralık 2011 Cuma

SİNEMA GÜNÜ
-
DEDEMİN İNSANLARI

Bir sinema gününü daha geçirdik .Ama ne gün...Çağan Irmak'ın filmine gittik , Babam ve Oğlum 'un kadrosundan bazı oyuncularla çekilmiş film süperdi..

Babam ve Oğlum'da da ağlamıştım, bunda da ağladım.Gerçekten etkileyiciydi...
Sabah ilk seansa gittiğimiz duygusal fillmere de sinir olmaya başladım, ağlıyorum iyi güzel de (hem de buğday tenli olmama rağmen) bütün gün kıpkırmızı bir yüzle gezmek hiç hoş olmuyor...

Muhacir olmanın da etkisiyle olsa gerek (Anneannem tarafından Bulgaristan, Baba tarafından Yunanistan göçmeni sayıldığımdan) çok etkiledi film beni.Herkese tavsiye edilir , mendillerinizi unutmamanız dileğiyle...

29 Kasım 2011 Salı


BİR ÇİFT AYAKKABI
-
SUNAY AKIN

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kasım 2011- 1. Basım


Sunay Akın okumayı, O'nun verdiği bilgileri , üslubunu, çok beğenirim.Sanki kitabı okumuyorum da karşımda Sunay Akın, O anlatıyor , ben dinliyorum .

Bu kitabında özne; ayakkabılar olmuş.Ayakkabılar , ayakkabıcılar, ve bir dolu bilgi beynimin içinde dans ediyor.

Beni en çok etkileyen en son yazısı oldu.Isınmak için ayakkabılarını yakan ama kitaplarına el sürmeden donarak  ölen şairin yaşamının öyküsü.

ARKA KAPAK
Sunay Akın, bu kez Bir Çift Ayakkabı'yla çıkıyor insanlık tarihinin bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına.

Bir Çift Ayakkabı kimi zaman boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca bir padişahın imdadına yetişiyor. Ay'ın, sinemanın, sanatın, aşkın, savaşın, vd. tarihine ışık tutuyor.

Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının ayakkabısının içine para koyan terk edilmiş koca kimdir? Van Gogh'un tablosunda ters çevirdiği ayakkabının sırrı...

Abdülaziz İstanbul'u dünyaya nasıl gezdirdi? Hayat ağacı'nın boyacı sandıklarındaki sureti... Kız Kulesi, pabuçlarını nereye düşürdü? Galata Köprüsü'nden geçen en büyük ayaklara nasıl ayakkabı bulundu? Dünya'nın giriş kapısında kimlerin ayakkabıları duruyor?

Kıvrak hareketlerle oynatıyor kalemini Sunay Akın ve izini sürdüğü hikâyelerin her bir parçasını ustalıkla yerlerine yerleştiriyor.