29 Aralık 2013 Pazar

118-HERKES HERKESLE DOSTMUŞ GİBİ-BARIŞ BIÇAKÇI

7. Basım-112 Sayfa


"Aşk ile edebiyat arasında bir tercih yapmış ve kendisini seçmişti."

".... bir anlık bir şımarıklığı bile bağışlamaz hayat...."

"Böyledir bu işler insanların birbirleriyle ilişkileri!Bir sözlük oluşturursun ve konuşurken o sözlüğe bakarak konuşursun."

"Konuşmak kimi zaman sevişmekten beter eder insanı."

"Köylüler doğar , yaşar ve ölürler; şehirliler ise doğar , aşar ve ölmekten korkarlar."

"İnsan ilişkilerinden örülmüş ve çıplak tene giyilmek zorunda bırakılmış kaşındıran bir kazak gibi."

Barış Bıçakçı'nın ilk romanı .
Gerçi roman demek için oldukça kısa , hikaye demek için fazlaca derin , bir sürü kişi ve anlatının bir araya getirildiği , pek çok kişinin aklına geldiği fakat yazmaya elinin gitmediği şeyler.

Çok net ; sadece adı için aldım kitabı bir de Barış Bıçakçı adı için .

Pişman mıyım?

ASLA!

Yazılmalı denen şeylerden , altı çizileceklerden , :))


28 Aralık 2013 Cumartesi

117-HASRET -CANAN TAN

1. Basım 2013-345 Sayfa


Kitap hasret mi anlatıyor sorusuna ;

"Bu nasıl HASRET kardeşim ?"

diye cevap veresim var.

Çünkü erkek üzerinden anlatılan romanda , kahramanımızın hasret çektiği fakat bu hasretin kendilerini çok ta vurmadığı anlaşılıyor.

Keşke bayan üzerinden anlatılsaydı .

Bir de şuna takıldım ,kitabı okurken  bazen dönüp tarihlere baktığım oldu , çünkü mübadele yıllarını , Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi bir tarihi anlatması gerekiyordu kitabın ,fakat üslup sanki bugünde geçmiş gibi hissettirdi.

Bir de zenginlik, şaşaa , Kurtuluş Savaşı dönemi ve bütün köyün erkekleri köyde bu ne iş anlamadım ama , neyse.

Ya şimdi böyle yazınca da sanki kitap kötü gibi anlaşıldı.

Yok kötü değil kitap , özellikle mübadele kısmı oldukça güzeldi(acısı kararındaydı yani).

Anlatımı yalın , kolay okunur , kolay anlaşılır.

Ya aslında ben Canan Tan severim yani , neden böyle oldu ki .

'Tek aşk romanım var , o da Yüreğim Seni Çok Sevdi ' diyen yazardan ,

tekrar aşk romanı yazmasını diliyorum. 





26 Aralık 2013 Perşembe

116-AYLAK ADAM-YUSUF ATILGAN

1. Basım Varlık Yayınları 1959
YKY'de 29. Basım 2012
155 Sayfa

Öyle aaa 155 sayfaymış , başladığım gün bitiririm ben bu kitabı diye düşünmeyin.

Bitiremezsiniz ...


Arka kapak aslında kitabı çok güzel ifade etmiş.(Bir zahmet tıklayıverin resme.)

Bir de bu söz,  aklımda kalan , 

"Ne yamansınız dökme kalıplarınızla ;

bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz."





24 Aralık 2013 Salı

115-EJDERHALARIN DANSI (KISIM I)-GEORGE R.R. MARTIN

Çeviri:Sibel ALAŞ
1. Basım 2013-550 Sayfa


"En iyi yalanlar içine biraz gerçek katılanlardır."

"Kitaplar konuşan ölü adamlardır."

Fantastik kitaptan , felsefi söz çıkar mı demeyin.

MARTIN amcamızın yazmaktan usanmadığı seriyi , okumaktan usanmayacağız.

Yılmayacağız, yıldıramayacaklar.

Üfff , ne diyorum ben ya.

Seriyi bilmeyene , geçmişler ola.

Bilenler için, Taht Oyunları serisinin 8. kitabı.

Kargaların Ziyafeti çok ağırdan alındığından , devam kitaplarına çok fazla bel bağlamıştım.

Aradığımı buldum fakat bu beni yeterince memnun etmedi.

Ben hep serinin ilk kitabındaki tadı arıyorum ama bu kitaptan sonra anladım ki(evet farkındayım , azcık geç oldu, 7 kitap kadar), ilk kitabın tadı diğerlerinde yok , olamayacak.

Kısım II elimde diye okunacak ama ondan sonrası için epey bir süre ara vermeyi düşünüyorum.





21 Aralık 2013 Cumartesi

114-ÖLÜ ERKEK KUŞLAR-İNCİ ARAL

Kitabın ilk basımı 1991 yılında yapılmış.
Kırmızı Kedi'de 1. basım 2011
496 Sayfa



Bilen bilir; İnci Aral bende farklı yer etmiştir.

Okudukça okuyasım , sevdikçe sevesim gelir.

Bu romanı "Sevginin eşsiz Kışı " isimli öykü kitabındaki "Fırtına kuşu" adlı öyküden yola çıkarak yazmış.

1992 yılı Yunus Nadi roman ödülünü almış.

Yine bir kadının , aslında birin içindeki iki kadının hikayesi var.

Su ve Na'nın , yani SUNA'nın hikayesi bu.

Okuduğum İnci ARAL kitaplarının içinde En İyisiydi derim ben bu kitaba , diyebilirim.

Kitaptan:

"Çevremle bağlarım kopuktu ne zamandır.Dertlerimi anlatmaya değer bulduğum tek kimse kalmamıştı.Kullanmaya gereksinme duyduğum tek sözcük yoktu."

"İsyan ettiğinde azmakla, kudurmakla, kendisine adam edene baş kaldırma nankörlüğünde bulunmakla suçlanıyordu."

"SİGARAMA KARIŞMA, ÖLÜMÜMDEN UZAK DUR."

"Çok yürekli görünürken bu kadar korkak;
böylesine evcilken bir o kadar serseri;
Uysal ve sessiz sanılırken cadı gibi inatçı;
Çoktan esir alınıp bayrağım çiğnenmişken böyle mağrur ve bağımsız..."




18 Aralık 2013 Çarşamba

113-SELMA VE GÖLGESİ-PEYAMİ SAFA


Alkım Yayınevi

1. Basım 1941
Elimdeki Alkım'ın 2. Basımı 2006
160 Sayfa



Peyami Safa'nın 'Bir Server Bedi Polisiyesi ' alt başlığı ile yayımladığı kitaplarından.

Zannımca bu alt isim annesinden esinlenilmiştir.

Server Bedia Hanım'ın oğludur çünkü Peyami Safa.

Polisiye bir roman ama içinde polis yok.

Kahramanlarımızdan biri , o dönemce meşhur olan Sherlock Holmes 'a da benzetilerek ele alınmış.

Bakalım bizim Sherlock çözebilecek mi bu hikayeyi.Tahmin edilebilen ama istenmeyen bir son ile bitti kitap.Güzel bitiş .

Gerisi, Peyami Safa tadında zaten :)


17 Aralık 2013 Salı

2 FİLM+ 1 BLOG

,
BLOG TANITIMI YAPAR MIYIM BEN ?

http://balmutfakta.blogspot.com/

Yaparım , çünkü işin içinde torpil var ::)


Şimdi burada yazacağım blog , annemin komşu kızına ait , ama uzak değil çok yakın , hatta onlar 3 kardeş, ben tek olunca ;4 kardeşiz diyebileceğim kadar yakın.



Bu en küçüğümüz , vakti zamanında çömlek bile yapmazdık biz bunu (mahallede, sokakta  oyun oynamışsanız fasulye ve çömleği bilirsiniz) o kadar küçüktü.

Sonra büyüdü , okudu , evlendi eee sırada blog açmak var , şart yani :)

Açtı , buyurun buradan :)

http://balmutfakta.blogspot.com/

 BALMUTFAKTA 'da neler var bir de siz bakın :)




FİLMLER
Geçen hafta 1 değil 2 filme giderek kendi içimizde film izleme rekoru kırdık:)Gerçi 2 film birden olmadı tam olarak ama, yine de aynı haftanın içine hem de iki yerli filmle girdik .



İlk filmimiz bir ÇAĞAN IRMAK filmi.

Hal böyle olunca beklenti tavan.Sinemadan çıkışta uğradığımız hüsran.

Yok yok kötü falan değil film.

Fakat bizim beklenti farklıydı , yine bir göç hikayesidir, olmadı aile ilişkileridir, o da  tutmazsa sosyal meselelerdir dedik ama ...

Değilmiş.

Gerçi sosyal meselelere de ucundan değinmiş .

Kadroda güzel işte , gidin yani , izlenir.:)



2. Filme de gülelim eğlenelim için gittik.Çalgı Çengi'yi sinemada izlemiş azınlıktan olduğumuzdan daha büyük bir gururla, hatta bu filmin bütçesine hem de direkt cebimizden katkıda bulunmuş olmanın verdiği hazla gittik.

Filmin hikayesini , konu neydisini boş verin ya Ahmet Kural'ın tipi için gidin filme , her sahnesinde de gülünmez ki kardeşim.

Güzeldi , komikti .




16 Aralık 2013 Pazartesi

112-YEDİNCİ GÜN-İHSAN OKTAY ANAR

İletişim Yayınları
1. Basım 2012-240 Sayfa


Anar'ın 6. kitabıymış , benim tanışma kitabım oldu.

Eleştiri haddimiz değil haşa huzurda.

Kitap 3 bölüm.İlk bölümde , Osmanlı dönemindeyim sandım ifadelerden , meğer Ulu Hakan'ımızın karşısındaymışım, bir sinek misali.

2. kısım hayal mi gerçek mi ile geçti.

3. kısım tam bana göreydi.Öldüm , bittim , harika , süper ötesi buldum.

Sırf 3. bölüm için okuyacağım diğer Anar kitaplarını:)

Not:Bu arada yazarın, acayip bir okur kitlesi olduğunu öğrendim.

Kitaptan:"Çünkü mağlupken mazlum, galipken zalimdiler."

"Tek iken sefil, zavallı ve haksız , bir araya geldiklerinde ise şerefli , kuvvetli ve haklı oluyorlardı."


14 Aralık 2013 Cumartesi

111-TÜRK DERİN DEVLETİ-BORA İYİAT

Kripto Kitaplar
2. Basım 2010-323 Sayfa


Kitabın ilk basımındaki ismi;
Türk Gizli Servisinin Kısa Tarihi'ymiş.Bu bağlamda bu ismi görüp daha önce kitaptan haberdar olanlar varsa şaşırmasın.

Kitabın ikinci baskısı için , sadece Türkleri kapsamadığını düşünüp daha eskilere de gidildiğini düşünerek değiştirmişler ismini.

Ben kitapla Sahaflar Festivalinde tanıştım.

Bu aralar çokça tarih okuma aşkında olduğumdan kaçırmadım, aldım.

Ayrıca cep boy olduğunu da belirteyim.

İçeriğine gelirsek ; 
İstihbaratın tanımı ile başlayan kitap , nedir ne değildirden , istihbarat türlerine kaar detaylı açıklamalara yer veriyor.

Sonra Türklerde ilk istihbarat bilgilerinden , ilk teşkilatlanmadan , ilk casusuluk faaliyetlerinden ve pek çok detaydan haberdar olmanızı sağlıyor.
Teşkilat'ın yabancı personel alımı sırasında yaşanan traji -komik olaydan ,Rauf Orbay'ın istihbarat konusunu izahatına, Dr. Rıza Nur'un psikolojik harp incelemelerine kadar pek çok bilgi mevcut.

Kısaca bilgilendirmek te gerekirse ;Teşkilat-ı Mahsusa'nın Üyelerinden bir kaç isim sayalım.

Enver Paşa, Çerkes Ethem,Mehmet Akif Ersoy,Ali Fethi Okyar, Fuat Bulca,Binbaşı Mustafa Kmela, Yüzbaşı Manastırlı Nuri Conker, Dr. refik Saydam,Teğmen Yakub Cemil, İsmail Canbulat.

NOT:Yazarın bazı belgelerin altına koymuş olduğu , kaynak:DrErdal İLTER ismi , merakımı celbetti.








12 Aralık 2013 Perşembe

110-HER BİR KADININ HİKAYESİ-GÖKÇE DÖLEK


Butik Yayıncılık
1. Basım 2013 -277 Sayfa

Yeni kuşak yazarlardan Gökçe Dölek.

Kitabı elime aldım , başımı kaldırdığımda elli sayfayı okumuştum.

İlk elli sayfa için yok böyle bir şey , aa ne kadar güzel anlatmış , aman bu ne güzel bir ifade olmuş , ay bu yorum çok hoşmuş oldum.

Sonraki kısımlar da oldukça akıcı.Su gibi , çarçabuk okuyor ve hikayenin içine giriveriyorsunuz.

Modern zaman kadınının, plaza insanının  hikayesi.

Ama aslında "Her Bir Kadının Hikayesi".

Pek çok kadının yaşadığı , yaşayabileceği açmazlar ve hayat tarzı günümüzde.
  
Bir Kadının açmazları , kafa karışıklıkları , hayata bakışları ve aşkları ama en önemlisi tercihleri.

Gitmek mi kolay , kalmak mı ,sorusuna enteresan da bir son bulmuş yazarımız.

İtiraf ediyorum pek çok son geçirdiğim halde aklımdan , bu şekilde bitmesini beklemiyordum.

Başka bir sonla çok daha vurucu biterdi sanki kitap .

Ama en mantıklı şekilde bittiği kesin:)

Pek çok kadına yol da göstersin umarım.

Gökçe Hanım'a teşekkürler.

Bundan sonraki kitabı için şimdiden bir okur kazandı :)




10 Aralık 2013 Salı

109-BALKAN SAVAŞINDA SIRP ORDUSU VE BATI ORDUSU-YÜZBAŞI SELANİKLİ BAHRİ

Alfa Basım Dağıtım 
Alfa /Arşiv

1. Basım 2012-128 Sayfa



Yüzbaşı Selanikli Bahri Balkan Savaşında Edirne dolaylarında savaşırken esir düşer.

Esirliği Sırbistan'da geçer.

Bu vatansever Yüzbaşı , "yandım anam" demez .

İncelikle Sırp ordusunun işleyisişini gözler ve kendi ordusunda yapılanlarla kıyaslar ve bunları not alır .

Der ki;

"Balkan savaşında yapılan yanlışlar vardır , bunları gördüm .Bir daha yapılmaması için tarihe not düşüyorum ."

Hatta bu ilk notların ardından bir 2. yi de kayıt altına alır , fakat bizim arşivlerimizde bulunamaz. 
Bilmem ki nasıl olmuş ise 2. kısmı yok kitabın , bulunamamış.

Yalın anlatımlı , Sırp Ordusu ve Batı Ordusu kıyaslarıyla , akıcı bir şekilde anlatılmış .

Savaşları bu tip gerçek kişilerin ağzından okumak, ayrı bir haz veriyor bana .Edebi kaygıdan ziyade yaşanılanlar ve bireysellik ön planda oluyor.
Ne yazık ki Balkan Savaşlarından bu tarz kayıtlar elimizde çok az.tıpkı diğer savaşlarımızda olduğu gibi.

Belki zamanla arşivlerden daha çok kayıtlar okumak şansı bulabiliriz.




7 Aralık 2013 Cumartesi

108-AŞK ÖLÜMDEN UYANIŞTIR- TESS GERRITSEN

Çeviri:Bahar Yaldız ÇELİK
1. Basım 2013-336 Sayfa


Bütün Gerritsen kitapları gibi kolay okunan bir kitap , bu da.

Diğer kitaplarına oranla ;

az kanlı , 

çok aşklı ,

orta gerilimli,

ılıman bir kitap olmuş.

Kitabı normal bir aşk ve hafif macera dalında beğenirken , 

diğer Gerritsen kitaplarının yanında,

 vasat bulduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.

Okuyun anacığım.

Not :Diğer bloglara bakınca öğrendim ki , bu kitap Harlequin baskısı yapmış daha önce , bilginize, anlayışınıza.


5 Aralık 2013 Perşembe

107-MATRIONA'NIN EVİ-SOLJENITSIN

Çeviri:Gülseren DEVRİM
Cema Yayınevi
2. Basım 1974-210 Sayfa


Sahaf fuarından almıştım bu kitabı.

Kitabın içinde "Bir Amaç Uğruna" en beğendiğim öykü oldu. 

1970 'te Nobel almış yazar.Politik sebeplerle verildiği öne sürülmüş ödülün.Ve bu ödül yazarımızın eline 4 yıl sonra  geçebilmiş , çünkü sürgündeymiş.

Matriona'nın Evi'nde kendi yaşamından kesitler olduğu sanılmakta.

Yazar ömrü boyunca yasaklıdır, belki de edebiyatından, yazdıklarından çok, aldığı cezalarla , yediği sürgünlerle anılmıştır.

"İvan Denisoviç'in Bir Günü" kitabı daha çok bilinir.


Google amcaya sorduğunuzda, memleketimde pek te okunmadığı görülmüştür.







4 Aralık 2013 Çarşamba

2 FİLM +1 GEZİ



Aman ha sosyalleşelim kapsamında yaptığımız film günlerine devam ediyoruz.

İlki Erkek Tarafı Testosteron , Mert Fırat ve İlksen Başarır varsa bir filmde mutlaka izlemeliyiz, dedim arkadaşıma.

Nette dönen bütün Nikah Masası kliplerini izledim , izlettirdim.

SONUÇ:Filme yaş sınırı getirilmeliydi kardeşim:)

Film aslında yabancı bir tiyatro oyunundan uyarlamadır , 300 gösterim full gişe olarak yapılmıştır.Alınacak dersler , gülünecek espriler , havada uçuşan küfürler ,...

Yani güzel fakat sosyal olarak bir konuya temas yok gibi geldi bana , hani alıştırdılar ya muhakkak olmalı gibi gittim ,film İlksen Başarır'ın diye, yapmayın benim gibi , ön yargılı gitmeyin :)


2. Filmimiz Özcan Abi'nin filmi ,iyi kopya yaptığından güzel olur zannettim.

Bir de afişler falan , anlatımlar , müthiş bir aşk falan filan çok konuşuldu.

Film boyunca gülmekten öldüm , hani Özcan Deniz'in filminde klişe normal , fakat film baştan sona klişe olmaz ki .

Arkadaşla "ne komediler gördük ama bu derece gülmedik" diyerek çıktık filmden .

Gülmek isteyen gitsin, 10 kişilik salondan yalnızca 1 kişi ağladığı diğerleri güldüğü için genele vurdum yoksa haddim değil:)

Ben pek gittiğim , gezdiğim yerleri paylaşmam burada ama bir sebebi var , hele bekleyin .


Çorlu'ya yakın, hatta çok yakın ki biz bisikletle bile gidebiliyoruz , Marmara Ereğlisi diye bir ilçe var , Tekirdağ'a bağlı.

Çoktandır en uçtaki kahvesine gitmemişiz .




Bir de ne görelim bütün duvarlarına resim yapmışlar.

Önce dikkat etmedim , sadece resimler hoşuma gitti:)


Sonra bir de gördüm ki resimleri adaşım yapmış.Emeğine sağlık çok güzel olmuş.

Sizlere de hem bakmak hem de okumak düşmüş.:)






3 Aralık 2013 Salı

106-FIRAT SUYU KAN AKIYOR BAKSANA-YAŞAR KEMAL




BİR ADA HİKAYESİ -1
YKY'de 17. Basım-318 Sayfa


Bir ada Hikayesi serisinin ilk kitabı.

Bazı yazarlar vardır , öyle bir yazarlar ki , kitapta okuduğunuz her satırı gözlerinizin önünde resim olarak görebilirsiniz.

Bu yazarlar sanki ressam gibi çalışırlar.

Yaşar Kemal de bence bu yazarların en yeteneklilerinden.

Her satırında anlattığı adayı görebilir, yazdığı savaşın içinde hissedersiniz kendinizi.

Hatta o kadar çok yaşarsınız ki , o masmavi denizin dalga sesleri kulaklarınıza , yedikleri zeytinler damağınıza,çiçeklerin kokuları burnunuza , kahramanın hisleri yüreğinize dokunur.

Kitaptan bir kaç satır:
"Bir tek insan ne kadar acı çekerse bütün insanlar o kadar acı ekiyor demektir."

"Bir insanla birlikte bütün insanlık öldürülmüyor mu?"

"İşte o zaman insan yeniden doğar , püripak olur."







1 Aralık 2013 Pazar

105-AİLE ÇAY BAHÇESİ -YEKTA KOPAN

Can Yayınları 
1. Basım 2013-142 Sayfa



Ben hiç Yekta Kopan okumamışım, kitabı bitirdim ,gittim kafamı sağlam bir duvara bir iki kere çarptım ki bir daha böyle bir hata yapmayayım.

Bu nasıl bir anlatımdır , bu nasıl üsluptur , bu nasıl gerçektir , bu ne kadar güzel bir kötüdür:)

Müzeyyen'i sevdim , hem yazarın bana Müzeyyen'i anlatmasındaki doğallığı hem de Müzeyyen'in içindeki yapaylığı.

Çok sevdim.

Pek çoğu kötü , hem de çok iyi.

Hissedilen her şey, bu kadar elle tutulabilir anlatılabilirdi sanki.

Yazdıklarımdan da anlayamayacağınız üzerine karmaşık biraz , karmaşık demeyeyim de çelişkili.

Bundan sonra, Yekta Kopan'ın tam bağımlı bir üyesi var :)

Kendisinin bir de blogu var, hem de Fillisinden.

EGOİSTOKUR'da kendi de anlatmış kitabı , nasıl ve niçini.

Not :Her Cuma NTV'de program yapıyormuş , hem de Sevin OKYAY'la:)

Altını çizemediğimden ,her tarafı post-it'le süslenmiş bir kitap var elimde , her işaret koyduğum yeri yazmak istiyorum ama sadece bir kaç satır yazacağım , üzülerek:)


"Böyledir zaten , çocukluk, utanılacak sayısız anının birikimidir."

"Bütün bu hikayenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep."

"Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter aradım."

"İnsan değil bizim adımız; yalancı , katil, ikiyüzlü, rezil..."

"O tadına doyulmamış bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman."






29 Kasım 2013 Cuma

104-EVVEL SEVDA İÇİNDE-İBRAHİM ÖKSÜZ

Kolektif Kitap
1. Basım 2013-94 Sayfa



"Kadınlar Tuvaleti"

"Bildiğini biliyorum
                                                Tanımadığın kadınlarla seviştiğimi
Ne aradığımı bildiğini
                          biliyorum



Yanaşıp entelektüel bir yalnızlığa
                       Ne bekliyorsun diyorum
Bahçemde çiçek kalmamış
                                  Üstelik bırakmadılar 
Bulmak istediğim gibi yüreğimi


Ceplerim aşk dolu diyorum
                                              sanki kalmış gibi
aşk 
               varmış gibi
Sana söylediğim sözleri 
                          Sanki ilk kez söylüyor gibi

İşte buradayım 
                               Başka bir kadının bedeninde 
      senden nefret ediyorum 
                            şu anda
şimdi."


 Şiir demek, hayatın özeti demek .
Şiir demek , anlam demek.
Şiir demek , her şey demek
                             diyebilmek.

İbrahim Öksüz'ün 2. kitabı, daha önce haberdar olsaydım kendisinden , kesinlikle kaçırmazdım ilk kitabını.

Bu kitap kendisi tarafından isme imzalı geldi , bir kez daha teşekkür ediyorum .

Kelimelerle dansı daim olsun ...