29 Nisan 2015 Çarşamba

38-SİLÜET-ANDREA CREMER


Çeviri:Aydan Şanslısoy ÖZBEK
1. Baskı 2013
461 Sayfa

Kurt adamlar/kadınlar , alfalar betalar , kısaca kurt sürüleri ile birlikte heyecanlı bir aşk hikayesi.

Evlilik stratejik olabilir mi , kalp mi tercih eder sevdiğini , beden mi?

Aşk her şeyi affeder mi?

Dersin zamanla geçer miiiii?*

*Özür dilerim ,üstteki satır bir dönemin favori parçalarından biriydi, kitapla alakası yok yani.

Netice Kerem'in benim için seçtiği kitaplardan biri daha , kesinlikle kolay okunur , harika zaman geçirtir,okumanızı hızlandırır.

Fantastik -kurgu türünde okumayı sevenlerin çok beğenebileceklerini düşünüyorum.

Not: Kitap blog tur yapmış.

Not 2: Not 1'i yazma sebebim , benim kitap hakkında yazdıklarımı yeterli bulmayanlar, diğer bloglarda daha ayrıntılı bilgiler bulabilirler.



27 Nisan 2015 Pazartesi

MİM

Değerli blogdaşım Pudra ŞekeriM Mehtap mimlemiş beni, teşekkür ediyorum kendisine , blogu için lütfen bir TIK...

*EN SON OKUDUĞUN KİTAP

En son Başar Başarır'ın Teklifinizle ilgilenmiyorum'unu okudum . 

*EN SON İZLEDİĞİN FİLM

Ali Atay'ın Limonatasını izledim en son , keyifli bir Balkan filmiydi :D

*SİYAH MI BEYAZ MI

Siyah, kesin ve net . Olmazsa olmazım siyahtır benim . Şimdi artık her renk giyiyorum ama bir dönem siyahtan başka renk yoktu dolabımda :D

*TİYATRO MU SİNEMA MI..

Hem sinemayı hem tiyatroyu seviyorum ama ulaşılabilirliği için sinemayı daha çok tercih ediyorum.

*MESAJ MI ARAMAK MI

Mesaj seviyorum ama genelde hep aramak zorunda hissediyorum kendimi .Kelimelerin gücü sesinizden daha yetersizmiş gibi.


*HEP OLMASINI İSTEDİĞİN BİR  HAYALİN

O kadar çok ki, hayal aleminde yaşayan bir balığa sorulmaması gereken sorulardan biri de bu sanırım :)

*GELECEKTE KENDİN İÇİN NE DÜŞLERSİN

Kendi kendime yetebilmeyi.

*BURASI OLMASA HANGİ ÜLKEDE YAŞAMAK İSTERDİN

Kanunlara uyan , haklara saygı duyulan herhangi bir ülke olabilir. Bir de mümkünse yazları kısa olsun:D


*BLOGUMA KAÇ PUAN VERİRSİN DEVAMLILIĞI İÇİN TAVSİYEN NE OLURDU

Blogun ile yeni tanışıyorum , umuyorum dostluğumuz daim olsun . 


 En zoru da bu mimi paslamak :D





bloglarının sahiplerine gitsin o halde , :D Sevgiyle... 





37-KUYRUKLUYILDIZ EKEN ADAM-ANGELA NANETTI


Çeviri:Nilüfer Uğur DALAY
2015
151 Sayfa

Ödüllü yazardan masalımsı bir roman. 

Küçük bir çocuğun hayal dünyasıyla gerçek dünya arasında tercihi .

Gerçek hayattaki katı kurallarla , şartsız sevgi arasındaki dram.

Günışığı Kitaplığının hediyesiydi kitap.

Biz büyüklerin bile keyifle okuyacağı çok hoş bir hikaye.

Ben ki  mutlu sonları pek sevmem , bu kitabın sonunu gerçekten beğendim.

Umutları hala tükenmemiş olanlar, keyif alarak okuyacaklar.





25 Nisan 2015 Cumartesi

36-BU AN'I DAHA ÖNCE YAŞAMIŞTIM- MURAT GÜLSOY


1.  Basım 2004
2. Basım 2004
190 Sayfa


"Çok konuşan bir insan kendisi hakkında çok şey söyler sanırdım. Oysa anlıyorum ki, sadece hikayeler anlatan bir insanı hiç tanıyamamak ta mümkün."

"Bir günün daha bitişi ...
Ben hala kendimden uzakta , başkalarının hikayelerinde , başka hayatlarda geziniyorum.
Garip bir pişmanlık hissi..."

"Ve bir sabah duracak saat.
Zamanı hep yanlış gösteren bir saati neden elinde tuttuğuna şaşırıp başka bir hayatı özleyecek."

"Okumak , düşler içinde yaşamın başka bir biçimiydi onun için..."

"Kimileri gerçekten yaşarlar, kimileriyse yaşanabilecek olanı hayal ederler."

**************

17 Gülsoy hikayesi var kitapta. Bir çoğu farklı ama pek çoğu aynı olan.

*Yazıyla İşaretlenmiş
Eskici
Bize Kuş Dili Öğretildi
Tanrı'nın Sözleri
Hangisi Gerçek Anahtar?
Zaman Makinası
Kendi Üzerine Kapanan Köle Hakkında
Kuşku
Genleşen Kafka Metni
Cennet Kaçkınları
İki Filan Devamlı
Ütopya:337 Milisaniye
Kaçak Yolcular
Zihnin Yangın Yerinden Koparılmış Parçalar
Gittikçe Küçülen Bir Ruh
Hayatım Yalan
Tanrı Beni Görüyor mu?



Değişik denemeler ve oyunlarla biz okuyucuları da yazmaya teşvik etmiş.Hikayeleri dejavu hissiyle okumadım ben . Art arda yazıldığı için belki öyküler. Fakat Gülsoy öykülerini seven biri olarak söylüyorum öykü seviyorsanız , okumayı seviyorsanız Murat Gülsoy okuyun.Yazmayı seviyor/istiyorsanız ve İstanbul'daysanız gidin derslerine katılın. 

Gülsoy sonraki yıllarında bu hikayeleri de ayrı kitaplar olarak düzenlemiş.Hatta "Tanrı Beni Görüyor mu ?" adlı öyküsüne yeni öyküler ekleyerek kitaplaştırmış.




23 Nisan 2015 Perşembe

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI










35-MİHMANDAR- İSKENDER PALA

*Bir Eyüp Sultan Romanı
1. Basım 2014
2. Basım 2014
377 Sayfa


Açıkçası İskender Pala'nın romanlarını severim , keyifle de okurum .
Efsane'sinde hayal kırıklığı yaşamıştım, o ayrı.

Mihmandar da aşk teması yok.Ya da var da kitabın ana fikri değil diyelim, Eyüp Sultan ve İstanbul kuşatması anlatılmış.

İyi yapılmış fakaaaat  kitabı okurken karakter karmaşası yaşamadım desem yalan olacak.

Daha önce mevzuya dahil olmamış bir karakterin ağzından bölüm yazıldıktan sonra karakterin kimliği hakkında bilgi vermek  ya da o karakterin kendisini tanıtması şeklinde bir düzen hakim kitaba ki beni tatmin etmedi.

Okurken kopukluk yaşama sebeplerinden biri bu sanırım. 

Bir diğeri de kurgu mu gerçek mi karmaşası .

Bu kitabı okurken başka bir sürü araştırma yapmak lazım ki , neresi kurgu neresi gerçek ayrımı yapabilelim.Her okuduğumuza sorgusuz inanmamalıyız.

Her ne kadar Pala bir röportajında ," din adamlarına danıştım" dese de , muallakta kalan kısımlar var sanki.

Neyse çok derine inmeyeyim , fakat  ;
bir Şah ve Sultan olmadığına emin olabilirsiniz kitabın.




21 Nisan 2015 Salı

34-OBURLUK-ROBIN WASSERMAN


Çeviri:Belgin Selen Haktanır US
221 Sayfa


Kerem'e kitap bakıyoruz , gözüme sürekli bu seri takılıyor .

"Oğlum almak ister misin" , sorularıma , hiç olumlu cevap alamıyorum.

Sonra bir gün , "tamam" diyor Kerem ," o kadar istiyorsan alalım birini , seversem devamını da alırım".

2 günde okuyup bitiriyor , getirip kitaplarımın arasına koyuyor, "nasıldı" diye soruyorum , "gerekli değildi" diyor :D

Böyle kendinden büyük laflar etmesini de pek seviyor.

Neyse , okuyorum kitabı , son sayfayı çeviriyorum , aklıma aynı kelimeler düşüyor, "gerekli değilmiş" gerçekten.:D

Aslında liselilerin hayatları her zaman ilgimi çeker lakin  biraz uçlarda yaşayan bu bir gurup gencin hayatını sevemiyorum , sanırım serinin ortasından başlamış olmanın getirisi de unutulmamalı.

Bu arada nette bakındım da sanırım Kerem ve benden başka okuyan yok kitabı , lakin bir parti kütüphanesinde yılın en çok okunanı seçilmiş, bu seri.

Üzülsem mi , sevinsem mi bilemedim :D


18 Nisan 2015 Cumartesi

33-BÖĞÜRTLEN KIŞI -SARAH JIO

Çeviri:Duygu PARSADAN
1. Basım 2013
6. Basım 2014
353 Sayfa


Yazarın Mart Menekşeleri  adlı kitabını okumuşum daha önce , kısacık ta bir yorum yapmışım .

Aslında bu kitap için de aynı yorumu yapabilirim, 353 sayfa ama hem punto büyüklüğü hem de sayfa düzeni göz önüne alındığında çabuk okunabilen , dili kolay anlaşılabilen bir kitap.

Nette kitabı aradığımda herkes okumuş hissine kapıldım.

Jio'nun ülkede azımsanamayacak bir okur kitlesi var, hatta müdavimleri olduğu bile söylenebilir.

Hiç kitap okumayanlar bile bu kadın söz konusu olduğunda  okumaya doyamıyorlar, ne güzel.

Açıkçası kitabı beğendim ama vazgeçilmezim olmadı.

Evet bir anne olarak etkilendiğim satırları oldu lakin bir zaman sonra tekrar okurum dediğim bir kitap değil , okundu -bitti.

Sonu da şaşırtmadı beni çok fazla açıkçası , okurken aklıma gelen olasılıklardan biriydi.

Netice olarak ; bir sonraki kitabını edinmek için gün saymıyorum , indirimde falan bulursam alırım tabii , özellikle okuma hızım düştüğünde beni hızlandırabilecek türde kitapları var.

 


15 Nisan 2015 Çarşamba

32-YANIK SARAYLAR- SEVİM BURAK

1. Basım Türkiye Basımevi 1965
YKY'de 1. Baskı 2004
Elimdeki 8. Basım 2014

"Günlerdir aklımı kurcalayan yüzlerce ölüm arasından en güzellerini anımsıyordum onun için."

"Sevgili kendim ,
Dudaklarında acı bir gülümseme .
Uğraş düzeninin aynalarında kendine baktı
Gerçekten O,
Kendisi,
Hiç değişmemiş
Yirmi yılın daktilosu,
İstemli insanların soyundan
Karanlıkta kalmış kadın yüzü
Boyasız
                Sevimsiz
                           Ölümsüz..."



***************

Sevim Burak , Türk Öykücülüğünün mottosu, şifresi, çözümlenememiş bilmecesi.

Kısa süren çalkantılı yaşamı , çok az sayıdaki öykü kitabı ve bitirilip , bitirilmediği tartışmalı romanıyla bir efsane.

Edebiyat dünyasının asi kızı.

Kelimelerin büyücüsü.

Döneminin; küskün ve hırçın   masalcısı.

Sevim Burak , daha okumaya başlamadan çok merak ettiğim yazarlardan biriydi.

Oğuz Atay'la kıyaslıyorlar , tarz olarak benzetiyorlardı.

Gerçi Sevim Burak sadece 4 öykü kitabı yazabilmişti ve romanını bitirebilmek adına daha fazla öykü yazabileceği gerçeğini göz ardı etmişti.

Romanını bitirememiş olmasına rağmen , şu anda basımı var. 

Açıkçası okumadan hatta okuduktan sonra bile ne anlattığını tam olarak çözebilirsiniz diyemem.

Fakat araştırıp tekrar okuduğunuzda , bambaşka bir gözle göreceksiniz Burak'ı.

Nette azıcık gezinince ; diğer kitaplarının , bu kitabı kadar iyi olamadığı gibi yorumlar okudum , kesinlikle diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.

Türk edebiyatına, hele hele öykülere önem verenlerin kesinlikle okumadan geçmemesi gereken kişilerden biridir Burak.

Her ne kadar anlaşılamadığını düşünüp küsmüşse de  okuyucularına , yazmaktan vazgeçmemiştir.

O halde biz okumayı sevenler de O'nu okumaktan vazgeçmemeliyiz.

Anlayıncaya , aldanıncaya kadar...


*Kitabın içinde 6 öykü var;
Sedef Kakmalı Ev
Pencere
Yanık Saraylar
Büyülü Kuş
Ay Yarab Yehova
Ölüm saati




11 Nisan 2015 Cumartesi

31-YOLUN SONUNDAKİ OKYANUS- NEIL GAIMAN

Çeviri:Zeynep Heyzen ATEŞ
1. Basım 2013
170 Sayfa

"Gerçek katlanamayacağım kadar zorlaştığında kitaplara sığınırım."

Üstteki cümleyi yazabilecek kadar kitap kurdu bir velet ve onun fantastik mi , gerçek mi olduğuna karar verilemeyen hikayesi .

Kitabı, Optik'in blogunda görmüştüm aylar önce . Kendisinin yorumu için lütfen TIK...

Hemen hemen aynı zamanlarda da Kerem'in siparişlerinden çıkmıştı , O çok oldu okuyalı :D 

Ayrıca nette blog tur da yapıldığından fazlasıyla gözüme çarpan bir kitaptı.

Daha önce Gaiman okumadığım için diğer kitapları ile kıyas yapmam mümkün değil fakat nette şöyle bir tur atınca , beklentileri karşılamadığı izlenimine kapıldım .

Ben , sevdim :D 

Dediğim gibi belki eski okuru olsam eleştirebilirdim ,.

Yazarın önceki kitaplarında çıta yüksekse , bu yetersizlik hissini alıyor okuyucu .

Sevmiyor değil ama sanki sevgi var da aşk yok gibi :D 



9 Nisan 2015 Perşembe

30-Geçmişin Gölgesinde VILLETTE- CHARLOTTE BRONTE

Çeviri: Nevhiz AKSUNGUR
1. Basım 2011
560 Sayfa

"Kendi düşüncelerimi çok seviyordum; çok değil bir-iki kitap okumak bana büyük zevk veriyordu, tercihim üslubunda veya duygularında yazarın damgasını taşıyanlardı.Niteliksiz kitaplar ne kadar zekice ve övgüye layık olurlarsa olsunlar beni mutlaka yoruyordu, Tanrı'nın zihinsel melekelerimin gücünü ve sınırlarını kısıtladığının bilincindeydim, bana bağışlanana müteşekkirdim , daha büyük yetenekler için hırsım olmadığından kültürümü genişletmeye heves edip kendimi huzursuz etmiyordum."

"Paralellik kurmakta biraz cesaretli davranacak olursak , iktidar aşkında , herkesten üstün olmak için gösterdiği açgözlülükle Mösyö Emanuel, Bonaparte'a benziyordu."

******************

Jane Eyre gibi bir kitap okuyup , yazarın başka kitaplarını okumamak olmaz.

Zaten 4 kitap yazabilmiş , klasiklerin en güzellerinden birine imza atmış olan yazarımızın ;

yine kendinden öğeler barındıran , dönemini pek bir teferruata girerek anlattığı ,karakterlerin 
,
karakterliliğine / karaktersiziliğine  eni konu değindiği, tesadüf üstüne tesadüf hasıl olan ,

  bambaşka bir son olacakken ,  sizi oldukça şaşırtabilecek bir sonla biten kitabıdır Villette .

Klasik okumayı sevmeyenlerin kesinlikle bulaşmamasını da salık verebilirim.Zira ifade şekli , o kasvetli havası , genel dönemi hissettirebilmesi açısından kesinlikle klasikler sınıfının tam olarak karşılık bulduğu kitaplardan biri.

Ben ki klasik okumayı seven guruba dahil olduğumu , klasikler deyince ayılıp bayıldığını iddia eden okurlardan biriyim , beni bile yordu kitap.

Fakat bu yoruşun en önemli sebebi Fransızca cümlelerdi. Kırmızı Kedi Yayınlarını genel olarak sever ve önemserim , lakin editörün mü , çevirmenin mi yaptığı bir şey var kitapta.
Fransızca cümleleri , Fransızca bırakıp , sayfa altına Türkçeleştirmek.

İyi de , ben Frazsızcaya oldukça Fransız kalan biri olarak bu cümleleri önce Fransızca  mı okumak zorundayım. Hayır illa Fransızca söylem olduğu vurgulanacak ise , Türkçe yazıp , dipnot olarak Fransızcası yazılamaz mıydı?

Eğer Fransızca'yla  ilgilenmişseniz sıkmayabilir  ve belki de çok önemli bir detay değildir her okur için lakin benim okuma hızımı baltaladı resmen.

Neyse her şeye rağmen Bronte kesinlikle okunması gereken yazarlardan ve kalan 2 kitabını da okumayı şiddetle istiyorum , hala:D

Not: İkinci alıntı ; şu aralar kendini Bonaparte zanneden ülkemin Emanuel'lerine gelsin :D