24 Ekim 2021 Pazar

MATRIONA'NIN EVİ - SOLJENITSIN

 Üç öykünün yer aldığı kitabın ikinci basımını Cem yayınevi 1974 yılında yapmış,  çevirmen koltuğunda Gülseren Devrim var. 
1970 yılının Nobel ödülünü almış olan Sovyet yazar pek tabii ki uzun yıllar Sovyetler'de yasaklanmış. Buna sebep olarak Sovyetler Birliğini  kötülemesi gösterilmiş oysa yazar genel olarak sistemin eksik ya da kusurlu gördüğü taraflarını kaleme almış yazıtlarında. Bunun pozitif eleştiri olarak algılanıp kendine çeki düzen vermek gerekirken neden kötü gösterildiğine yorulup yasak koyma yoluna gidildiğini anlayan beri gelsin. 

"Bir şeyler edinmek, sonra bu bir şeyleri hayatından daha değerliymiş gibi saklamak için kahretmezdi kendini."

Komünizmi bitirenin Soljenitsin olduğu da söylenir ve fakat Rusya başkanı Putin 2007 yılında yazara ödül de vermiştir.  Bizimkiler de Nazım'ı getirmeye çalışıyordu bir ara, 
sanırım aynı hesap ya neyyyseee... 

" Öğretmenlikte, bütün hayat boyu böyleydi işte:
Her an, hazır cevaplığınızı ve zekanızı ispatlamak zorundaydınız, bütün bir kalabalık önünde tek başınıza ve her defasında bir başka konuda."


 Yazarın hayatı bir miktar karışık, o sebepten okuduğum bu kitap üzerinden yazayım biraz. Bir kere 3 öyküde de hep zamanın Sovyet yönetimi, ille saf ve temiz duygular içinde bir kahraman ve klasik kötü gerçek kişiler mevcut. 3 öyküden bilhassa Matriona'nın evini okurken bir nebze Aytmatov hikayelerindeki havayı hissettim, belki her ikisinin de aynı coğrafyayı anlatıyor oluşu etken bu duruma.

"Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, gerçek bir bilime sahip olmayan, gerçek bir idareci olamaz artık !"

Yine ister istemez düzene karşı insani taraf kıyaslaması yapılmış ki o sistem için paha biçilemez bir karşılaştırma, bir zorunlu tercih halini oluşturmakta. Açık konuşmak gerekirse belki okuldan, sistemden, öğretmekten , çalışmaktan bahsetmesi sebebiyle Bir Amaç Uğruna adlı 3. Öyküsünü diğerlerinden daha çok beğendim. İlk ikisinin betimlemeleri keza harikulade ise de bir belirsizlik durumları da mevcut...Ki aslında ben pus ta severim hikayede, ve fakat bu tarz toplumsal ve gerçek köy hikayeleri bence direkt anlatılması bakımından tercih sebebimdir. 

Uzatmayayım, burada Soljenitsin üzerinden konuşuyorsam da  bilhassa Rus yazarların,  edebiyatçılar tarafından mutlaka okunması ve hatta bu okumaların birden fazla yapılması elzemdir diye düşünüyorum.  

Okuyun, dilerim sağlıklı ve umutlu kalın.  


 


7 yorum:

  1. Güzel bir tanıtım, tebrikler.

    YanıtlaSil
  2. Bu kitabı bilmiyordum. Çok güzel anlatmışsın:))) Son yazdığın cümlelere kesinlikle katılıyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkeşfi,
      mutlaka oku diyebileceklerimden biri, kaçırma :D

      Sil
  3. oo bu yazardan süper 2 adet dev roman okudum, bunu bilmiyom, son klasik yazar deniyor ona :)

    YanıtlaSil
  4. bir öykü sever olarak dikkatimi çekti, teşekkürler :)

    YanıtlaSil