"Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasındayım. Yine hava karlı. Yine İstanbul çirkin. İstanbul mu? İstanbul çirkin şehir. Pis şehir. Hele yağmurlu günlerinde. Başka günler güzel mi, değil; güzel değil. Başka günler de Köprüsü balgamlıdır.. Yan sokakları çamurludur, molozludur. Geceleri kusmukludur. Evler güneşe sırtını çevirmiştir. Sokaklar dardır. Esnafı gaddardır. Zengini lakayttır. İnsanlar her yerde böyle. Yaldızlı karyolalarda çift yatanlar bile tek."
Merhaba blog camiasının bireylerinden olan post sever kardeşim, bloğuma hoş geldin, bilmem ki neden geldin, belki yazarı ararken belki kitabı ararken, belki de sırf benim ne okuduğuma meraktan geldin. Mühim değil hangisiyse bahanen, geldin ya o zaman yeniden hoş geldin.
Sait Faik'i malum olduğu üzere artık Abasıyanık kitabıyla anımsıyoruz :D Aslında bu cümleyi yazıp biçare espri yeteneğimi gözler önüne sermenin bir manası yoktu fakat her Sait Faik'i andığımda o video geliyor gözümün önüne istemsizce. Gelmese ya işte insanoğlu; gelsin istediklerimiz gelmez, gelmesin dediklerimiz gitmez ;)
Sait Faik edebiyatımızın "öykücü"lerinden biridir, mihenk taşı derler kendisine, bir akıma da dahil edilmez pek, ziyadesiyle kendine has yazmıştır çünkü. Bir de farklıdır ki, mesela önce Sarnıç'ını okuyup bu kitaba geçerseniz şaşırırsınız, yazarı farklı mı diyebilecek kadar . Şiirsel bir tarzı olsa da bireyi, daha da ötesi orta alt sınıf bireyi ele almasından olsa gerek çok parlamaz hikayeleri, pusludur en mutluları bile sanki.
Bir de kaçınılmaz olarak sansürlenmeleri ile ünlüdür, sansürlenme bahanelerine de başka bir postta değinelim :) Öyküleri karamsardır dedik, alt orta sınıfı anlatır dedik ama okuyun demedik sanırım, o halde okuyun anacım. Öykü sevmeyenler kesin sever diyemem ama sadece Sait Faik için bile okuyabilirsiniz bence, bir dönem kalemi tanımak isteyenler kaçırmasın.
Evet sevgili blog dostu, Çağdaş Türk Edebiyatı ilk öykücülerinden birinden bir kitapla sizlerleydik, kitaplarla, sağlıkla kalın, hoşça kalın.
O yılanlar her yerciklerimizde anacım 😂
YanıtlaSilSu'nun Harikalar Diyarı,
Sildenize düşen :) sarılmasak ta onlar bizi bulur anacım :)
Eylem nerde ya napıyo diye geldim. :) Ama fakat espriyi anlamadım. Ben bilmiyor yutup vidolarının esprilerini, no. :D Youtube videosu kaynaklı bir espri diye tahmin yürüttüm.
YanıtlaSilOkuyalım ya Sait Faik neden okumayalım. Kitabın ismi fakat güzel, beğendim.
dövüşürken hanımefendi değilim,
Silburalardayız da işte bizde son yıllarda ne cenaze bitiyor ne hastalık hamdolsun fekat yıkılmadık ayaktayız:) yutuba Sait faik'in Abasıyanık kitabı yaz :D traji komikçik bir yutubır kızımız var kitap tanıtımı yapıyor :) Sait Faik okunur anacım :) okuyalım, güzelleşelim :)
Yazılarını sevdiğim için geldim:))))) Sait Faik Abasıyanık kitaplarını çok önceden okumuştum, en çok aklımda kalan Semaver, Sarnıç:) Bu kitabını okumadım:)
YanıtlaSilKitapkeşfi,
Silcanımsın ya :) Harbiden o ikisi unutulmayan öykülerindendir, pek severim ben de :)
Yazarı hiç okumadım daha. Karamsarlığı içim kaldırmıyor, zaten kendim de karamsarım. Belki o yüzden eski yerli yazarları pek okuduğum söylenemez. :) Teşekkürler paylaşım için.
YanıtlaSilduygu emanet,
Silkaliteli okuma yapmak biraz da böyle oluyor, size neyin iyi geldiğini bilip okumalarınızı ona göre yapmak. Ben maalesef ne bulsam okuyorum:(( Ben teşekkür ederim gelip yorumsuz bırakmadığın için
Sait Faik nev i şahsına münhasır , ne güzel bir yazar.
YanıtlaSilHandan,
Silhem de nasıl Handan'ım. sevgiler.
Yaa Abasıyanık çok güzeldi ama:p))) okumak istediklerimden Eylem'cim eline sağlık:)
YanıtlaSilEren,
Silhakikaten o Abasıyanık kitabı pek efsanevi bir şeydi, Nobele aday bile olabiler :)
İlkay,
YanıtlaSilgerçekten de ilk öykücülerimizden biri, okunası :) sevgiler.
Yıllar önce çok zorlanarak okumuştum. sonra kitabı yalnız yaşayan arkadaşa vermiştim. Severek okumuştu. ''Nasıl yani '' diye şaşırmıştım aradan zaman geçip kalabalık içinde yalnızlaşınca insan o zaman anlıyor kitabı.
YanıtlaSilNereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları…
-Hişt hişt!
-Hişt hişt!’
acemi blogger,
Silkalabalık içinde yalnızlaşmak çok iyi, gerçekten de yaşamın eşiklerinden biri, her anlamda.
Uzun zaman önce 7-8 kitabını alıp arka arkaya okumuştum. Öyküleri benlik değil ama bir şekilde kendini okutuyor.
YanıtlaSilŞule uzundere,
Silkendini okutuyor dediğin gibi, bir şekilde de olsa :)