1. Basımı 1998'de yapılmış olan Les Choses, Fransızca'dan dilimize Sevgi Tamgüç tarafından çevrilmiştir.
2 bölümden oluşan anlatı roman olarak tanımlanmışsa da bence bir uzun öykü de sayılabilir. 1960'larda Fransa'nın dahil olduğu 7 yıl savaşı döneminde, 2 sıradan üniversiteli Fransız'ın yaşam öyküsüdür anlatılan. İlk bölümde Fransa'daki devrimci hareketlere katılmaları, arkadaş çevreleri ile yaptıkları mesleklerin sıradanlığını kırmaya çalışmaları, 2. bölümde Sfaks/Tunus'a uzanan hikayeleri ile aslında son olmayan bir son ile bitirilmiştir.
Çok fazla "şey" kelimesinin kullanılmaması dikkat çekse de çok fazla "şey"den bahsedilmiştir; herkes tarafından önemli görünen aslında önemsiz şeyler ve insanların yaşamında bazen bu yaşamlara yön veren şeyler, aslında hedeflenen şeyler ile elde edilen şeyler bunların başında geliyor.
"En mutsuz insanların kendileri olmadıklarını söylüyorlardı.Belki de haklıydılar. Ne ki modern yaşam, başkalarının mutsuzluğunu yok ederken onların mutsuzluklarını göklere çıkarıyordu; ötekiler doğru yoldaydı."
Kitabı sevdim diyemiyorum ama net olarak ta şuyundan hazzetmedim demek çok mümkün değil, 2 günde okumuş olmamdan sebep aslında enteresan bir şekilde akıcı yazılmış denilebilirse de kolay anlaşılabilirliği tartışılır.
Yazarın önceki okuduğum kitabını pek sevdiğimden bir şans daha vereceğim muhtemelen kitaplarına... Siz de verin bence :D
Sevgiyle, sağlıkla, hoşça kalın arkadaşlar...
Ben bu yazarla henüz hiç tanışmadım desem. :)
YanıtlaSilshe is the man,
Siliyi kitapları var, kalemi sağlam, bir şans vermek istersen :D
bu amcayı pek severim :)
YanıtlaSildeeptone,
Sildevilir bir amca deep, kalemi kuvvetlilerden...
şey, insanın zor anında sıklıkla kullandığı esneyen elastik bir kelime:)
YanıtlaSilPerec'in bu kitabı yıllardır listemde kuzum, sıra gelir umarım bir gün:)
maviye iz süren,
Silbenim de uzun zamandır elimde okunmayı bekliyordu, böyle bekleyen kitapları okuyabildiğimde daha bir mutlu oluyorum :D inş sen de yakında mutlu olursun :D canımsın, sağlıkla kal...
Bu yazarı bilmiyorum.Bir şans verilebilir.Yeşille yazdığın paragrafı da etkileyiciydi...
YanıtlaSilTeşekkürler Eylemciğim :)
Yurdagül Çelik,
Silben teşekkür ederim, kalemi sağlam bir arkadaş Perec, bu kitabına olmasa da başka bir kitabına muhakkak şans vermelisin :D
Okumayı incelemeyi çok severim blogunuzun içerikleri gerçekten emeğinize sağlık sizi takiibe aldım :)
YanıtlaSilinci dizeler,
Silçok teşekkür ediyorum :)
Kitap Eylemi selamlar,
YanıtlaSilBazı blog yazarları yazmaya başlamış kitabı... ben de sonradan görüyorum... eğer siz de yazarsanız lütfen yazdığınız yazılardan haberdar olmamı sağlayın! bu bir yorum değil, size mesaj olarak yazdım. sevgiler :)
Mert,
SilSelam MErtçim, teşekkür ederim, okumaya fırsat bulduğum an yazacağım tabii ki :) Bol okurlu olsun kitapların...
hiç okumadığım bir yazar ama kapağı sevdim Eylem'cim:))
YanıtlaSilEren,
Silcanımsın, mutlaka bir kitabını (bunu olmasa daha iyi :D) okumalısın, iyi kalem :D
Eylem yazı tipini değiştirmişsin. Eskisi daha iyiydi sanki :-) Bu yazı tipi çok ince geldi, okurken zorlandım. Fikrimi söylemek istedim canım. Sevgiler :-)
YanıtlaSilŞule Uzundere,
Silderhal eskiye dönüş yaptım canımcım tenk yu, çok sevindim ki, canımsın...
İlkay,
YanıtlaSilinanır mısın benim de öyleydi, hatta o kadar uzun süredir (neredeyse 2 yıl) bekliyor ki, bir ara kısa ben bunu okurum diye başlayıp bırakmışlığım varfakat Perec iyi bir yazar/kalem, açıkçası çok sıradan bir hikayede bile bunu fark edebiliyorsun. Yine de isteğin geleceği güne kadar bekle :D