Sevgili kitap dostu, blogumun takipçisi, anlattıklarımın dinleyicisi:
bugün de bir başka okudum bitti bölümünden hepinize selam olsun.
Bu kitabımızın çevirisi Yelda Gürlek tarafından yapılmış.
93 sayfa, 1. Basım 2016.
"Mutlak yalnızlık içinde, etrafındaki herkesin düşman kesildiği böyle bir yaşamın sonsuza kadar sürmesi mümkün müydü?"
Nasıl desem sanki bu kitabı daha önceden biliyordum, aslında daha önce okumadım fakat okumuşum gibi hissettim, bir nevi dejavu yaşadım, belki her kısmında değil ama bazı kısımlarında. Belki de haksızlığa dair satırları fazlaca okuduğumdandır bu hal, kim bilir...
Kitapta anlatılanlar içinde, İtalyadaki Yahudi toplumuna davranışlar, bu topluluk için yapılacak olası yasal düzenlemeler var ama asıl konu bir lgtb hikayesine dayandırılıp , aslında genel olarak kimlik sorgulamasına kadar götürülmüş.
Fakat belki sayfa sayısından mütevellit yarım kalmaya mahkum edilmesi lazımken, yarım
bırakılmak istenmeyen hikayenin aslında beklenen ama istenmeyen sonu ile bitirilmiş.
Filmi de varmış, keşke Fransız yapımı olsa dedirtti bana. Öylesi bir hikaye.
Hak ile yemek arasındaki incecik çizginin kutsal açlık ayına denk gelen kısmında, her gün bu ülkenin gencecik evlatlarına bizim içimiz yanarken milletin ziyafet sofralarında arzı endam etmekten ar etmemesine, "ar" ve "had" kelimelerinin bunlardan yoksun kişilerce ahkamlarının kesilmesine, son umutların bir kısım ecnebi videolarında yitirilmesine ilaç olamadı kitap. Ama bunlara ilaç olabilecek bir kitap yazılamadı henüz.
Bir, okudum bitti zaten kısacık bir şeydi postundan daha selam ederim. Hoşça kalın sevgili dostlar, sağlıkla kalın...
çok okuyunca, evet bunu daha önce okumuş gibi olabiliyor insan:)
YanıtlaSilteşekkür ederim güzel yorumun için:)
maviye iz süren,
Silben teşekkür ederim :)
Yenmiş haklarla ilgili şu ara okuyabilecegimi sanmıyorum Eylem'cim:)) eline sağlık sevgiler:)
YanıtlaSilEren,
Silbiz okusak ta okumasak ta yiyor birileri Eren'im, artık doysalar keşke.
Yazarın Finzi Contini'lerin Bahçesi adlı meşhur romanını (filmi de varmış) okumuştum o da derinine Yahudi toplumunu anlatıyordu ama pek sevememiştim. Hak ve yemek cümlelerinize katılıyorum maalesef çok acı durumumuz. Elinize sağlık Eylem Hanım:)
YanıtlaSilGül Akça,
Silsanırım yazarın kendisinin de bu topluluğun bir ferdi olmasıyla alakalı bilhassa bunun üzerinde durması, bunun da filmi varmış ama izlemedim. Durum fena Gül Hanım ve her geçen gün ne yazık ki umutlar daha çok yitiyor:(
İlginç sayfa sayısı da kısaymış, denk gelirsem alırım ben merak ettim yine de.
YanıtlaSilBurada bahsettiğin problemlere ilaç olabilecek birşey var mı ben onu da bilmiyorum.
she is the man,
Silsanırım yok, gerçi her diyarın kendine has muhakkak sorunu var da bizimkinde biz yaşadığımız için daha çok etkileniyoruz, kitap fena değil ya bakma sen bana :)
Böyle kısa, çabuk okunup bitirilen kitapların keyfi başka oluyor. Gelsin yeni kitaplar :-)
YanıtlaSilŞule uzundere,
Silay hadi inş diyelim Şule, bir gün diğerine uymamak için o kadar direniyor ki :(
bassani, finzi contini lerin bahçesi, çok çok iyi, romanı da filmi de :) filmini sık sık izliyorum :) bu kitabın filminin adı ne acaba :)
YanıtlaSildeeptone,
Silhiç merak etmedim desem yalan olur ama o kadar üşeniyorum ki ona bakmak için , çünkü bakarsam izleme listeme eklicem olmadı hazır açmışken izlemeye niyetleneceğim, pc açık pencere isyanı ile cayırdamak ile kalkıp kafa atmak arasında vs :D
Duymamıştım bu kitabı ama okunmalı diyorum ben. Listeme ekleyeyim. teşekkürler
YanıtlaSiladadenizi,
Siltabii efendim siz nasıl uygun bulursanız :) sevgiler.
Kitabı daha önce duymamıştım ama seveceğim bir kitap gibi hissedemedim. Senin anlatımın çok tatlı bunu söylemeden geçmek istemiyorum:)))) Emeğine sağlık:))))
YanıtlaSilkitapkeşfi,
Silteşekkür ederim ki:)
İlkay,
YanıtlaSilsenin de benimkilere yazdıkların çok mutlu ediyor beni inanır mısın. Evet farklı bir yazın olabilirdi gerçekten, sevgiler.
Kimlik sorgulaması üzerine kitap ve filmler yapılıyor ama değişen bir şey yok maalesef
YanıtlaSil