"Tüm düzen, hayatlarının şu ya da bu döneminde çevrelerinin onlara veremediği şeyleri arayan insanlar için kurulmuştur. Ya da çevrelerinin onlara sağlayamadığını sandıkları şeyleri arayan insanlar için. "
Kitabı yeğenden araklamışım, zira o istediğimi ben de aldığımı hatırlamıyoruz, muhtemelen O'nun masasını kullandığım bir zaman okurum diyerek kendi okuyor olduklarımın arasına karıştırdım fakat konumuz bu değil.
Sonunda okuma şansı bulduğum bu kitap aslında bir efsane, zira 1950'lerin Amerika'sında sansür yemiş, yıllarca yasaklı kalmış bir kült yapıt diye anılıyor. Elimdeki baskısı YKY tarafından 59. kez gerçekleştirilmiş ve 198 sayfa.
Bizde bu kitap 1967'de Adnan Benk tarafından Fransızca'dan Gönülçelen adıyla çevrildiğinden bu isimle bilenleriniz de olabilir. Orijinal ismi ise; The Catcher in the Rye.
Aslında böyle bir eseri okumaya niyet etmek bir okur için oldukça risklidir, zira kitap yıllardır okunagelmiş ve övüle övüle bitirilememiştir, "edebiyat şaheseri", "mucizevi bir anlatım", " hayat değiştiren bir öykü" , "ölmeden önce okunması gereken 1001 kitaptan biri" ,olarak tanımlanmıştır. Fakaat kitabı elinize almanız ile yüzünüzü ekşitmeye başlamanız arasında geçen süre 20 dk'dır. O halde anlayamadığınızdan şüphe edersiniz, çünkü ne anlatmak istediği hakkında bir fikir sahibi olamamaktasınızdır karakterin. O şartlarda biraz araştırırsınız ve hikayenin aslında bir anti-kahraman tarafından ilk ağızdan anlatıldığını öğrenirsiniz. Bahtsız okur olarak en sevmediğiniz türün Anti- kahraman anlatıları olması size kitabı sonuna kadar okutacak ama hemen her satırında karakterin fikirlerine sinir olacaksınızdır. Bu tür Anti-kahraman/ antipatik karakter anlatılarını sevemiyorum, o çok sıradan aşk romanlarından bile kendime çıkardığım dersler olabilirken bu kadar antipatik tipleri okumaktan sıkılıyorum. Etrafımda o kadar çoklar ki bir özellikleri yokmuş gibi geliyor, genel olarak bana anti-kahraman, kötü çocuk vs hikayeleri hiç cazip gelmiyor.
Sonuçta söylemek istediğim şey şu, kitap her ne kadar dünyaca sevilse de benim tarafımdan sevilmedi, goodreads puanım 1. Ben sevmezsem bir şey olacağından değil tabii ama arada sırada sürüden ayrılsak bir şey kaybetmeyiz zannımca.
Kalın sağlıcakla.
çok acımasız olmuş ya 1 puan da :)
YanıtlaSilSevKoz,
Silbenim de içim acıdı ne yalan söyleyeyim, ben istemez miyim bu yıldızları 3'er 5'er dağıtayım, olmuyor :D
:-)) Çok acımasız bir puan gibi görünse de normal bence.. Hepimizin zevki, bakışı farklı, haliyle her zaman, her kitapta kendimize hitap etmiyor. Teşekkürler tanıtım için :-))
YanıtlaSilSzgnBsl,
Silben teşekkür ederim, kitabın bana anlam ifade etmesi de mühim değil bir yerden sonra da gerçekten bir dünya klasiği olması enteresan :D
Bende sevmemiştim, daha doğrusu herkes bu kadar çok neyi sevdi acaba diye merakta kalmıştım. Elinize sağlık:)
YanıtlaSilGül Akça,
Silözellikle sizinle aynı hissiyatı paylaştığım için ayrı bir mutluluk duydum, bir yerleri kaçırıyorum hissini özellikle kendi yaşantımdan ötürü fazlaca hissettiğimden, sizin onayınız ilaç gibi geldi, gerçekten teşekkür ederim :D
iki çeviriden okudum, diğeri can yayınları, orda adı gönülçelen, sana uymamış bu roman o zaman, klasik eserlerden bu, bu romandan yola çıkan çok roman ve film var, bu bir köşe taşı roman yani, corner stone :) sevip sevmemek başka şey tabii kitabın iyi veya kötü olması başka şey :)
YanıtlaSildeeptone,
Silkitaba iyi ya da kötü demedim canımcım, kendi hissiyatımdan bahsettim, yazarın yapmak istediği şey anlamında kitap belki corner stone ya da bir öncül olabilir ama edebi değer bağlamında aynı ederi taşıyor olduğu fikrine katılamayacağım ne yazık ki.
Bu kitabı okuduğumda pek sevmemiştim; ama okuyalı o kadar çok oldu ki tam hatırlayamıyorum.
YanıtlaSilAynadaki yansıman,
Silseveni de bol sevmeyeni de :D çok ta hatırlanası bir anlatı değil bence de :D
Okumadım ama okumayı düşünmekten vazgeçmiyorum :)
YanıtlaSilYine de satın almayı değil ödünç almayı düşündürmüş olabilirsiniz tabii :')
Beş Senede Devrialem,
Silahaha ödünç almak mantıklı olabilir gerçekten, olur da severseniz satın da alırsınız sonrasında :D
Ne yalan söyleyeyim, ben de bu kitabı okuduğumda sevememiştim. O kadar övülen bir kitaptan doğal olarak beklentim çok yüksekti ama maalesef beklentimi asla karşılamadı. İnsanların da bu kitapta neyi sevdiklerini anlamamışımdır...
YanıtlaSildoğa çeşnicisi,
Silevet en çok neyi sevdiler ki diye düşünmek normal, yorumlarını itina ile okudum o sebepten hatta biri hayatıma yön verdi yazmış ki hayatının istikameti hakkında bilgilenmek için bir kaç fedakarlıkta bulunabilirim :D
Lise zamanında sineklerin tanrısı ve çavdar tarlasında çocuklar ablamın "bu ikisini kesinlikle okumalısın" diyerek bana aldığı ve okuma alışkanlığımı geliştirmek istediğini hatırlıyorum. Sineklerin tanrısı bitmişti ama sorsan tek kelime hatırlamam bu kitap hakkında bir şey. Belki zamanı değildi okumak için belki de hiç bana hitap etmeyecekti bilmiyorum onu :)
YanıtlaSilseysomething,
Silbazı kitapları sevemeyenler kulübü mü kursak acaba :D bazı kitaplar da bazı zamanlarda ne güzel gider ama :D
Her kitap için doğru bir zaman var bence. Geçenlerde bile yıllar önce alıp başladığım ve okuyamadığım bir kitabı bir çırpıda bitirip çok sevdim. Zaman gerçekten çok önemli :)
Silseymsomething,
Silzaman en mühimi :D
Bazı kitaplar, hatta yazarlarsadece bir konuda, tarzda ilk oldukları için tarihte yer ediniyor. Bu kitap da bunlardan biri. Amerikanin o zmana kadsr dillenmemiş yerel ergenliğini yani kendilerini anlattığı için önemli olmuş bence. Yani bize hitap etmemesi gayet normal diye düşünüyorum. Okumuştum ben de aynı övülme sebebiyle, blogda o zaman ne yazdım hatırlamıyorum ama hemen hwmen aynı fikirdeyim seninle:)
YanıtlaSilN. Narda,
Silbence de kesinlikle haklısın, bir ilk kitap olarak önemi olabilir ama ardından kocaman bir ama içermeli, nasıl ki kendi edebiyatımızda da yeni yeni bu amaları ekleyebiliyorsak bu kitaplara da amalar ekleyebilmeliyiz, menşei dokunulmazlık getirmemeli :D
Sevenlerdenim:)
YanıtlaSilKlio'nun Şarkısı,
Silsanırım seven grubunda yorum yapanlardan 2. siniz, :D çok renkli okur grubu candır, çok sevinirim, çok etkilenirim, ne güzel aynı kitaplardan farklı lezzetlere ulaşmak :D sevgiyle...
Valla tam da senin gibi düşüneceğimi hissedip hep uzak durmuşumdur bu kitaptan :)
YanıtlaSilHandan,
Silcanımsın :D
Biz üniversitede okuduk bu kitabı ve tam da dediğin gibi "edebiyat şaheseri", "mucizevi bir anlatım", "hayat değiştiren bir öykü", "ölmeden önce okunması gereken 1001 kitaptan biri" gibi tanımlara maruz bırakıldık. Hiç sevmedim kitabı ve açık açık da belirtmekten hiç çekinmiyorum. Bence çok gereksiz bir kitap.
YanıtlaSilMAnxcat,
Silahaha açıkça belirtmek şart bence de bazı kitaplar üzerine düşündüklerimizi, yoksa olmadık payeler edindiriveriyorlar kendilerine :D
büyük beklentiyle okumuşsun:)) beklentisiz okununca güzel demiştim ama öyle ahım şahım değil kesinlikle, sevgiler:)
YanıtlaSilEren,
Silsevgiler benden canım :D
Bu kitaptan benim de beklentim büyüktü ama okuyunca hiç sevmedim. Ergen bir gencin düşüncelerini okuyoruz. Eee bu tarz bir dünya gençlik kitabı var, bu nasıl klasik olmuş diye düşündüm. O zaman araştırınca bir yorumda şöyle bir şey okumuştum. Gençlere kötü örnek oluyor diye bu kitabı yasaklamışlar. Yasaklanınca kitabın ünü patlamış, herkes okumuş. Yasaklanmasa belki bugün adını bile duymazdık. Bana mantıklı geldi.
YanıtlaSilOkunacaksa da 25 yaşından önce okunmalı. Belki o zaman bir bağ kurulabilir.
şule uzundere,
Silbelki de dediğin gibi belli bir yaştan önce okunsa daha etkili gelebilir, o neye isyan ettiğimizi bilmediğimiz zamanlarda mesela :D yasaklı kitaplar hep dikkat çekiyor ki, bir zamanlar bilhassa böyle bir listem vardı okunacaklar için :D sırf yasaklılar diye okumak istediklerim :D