17 Mart 2020 Salı

TARİHİMİZDE GARİP VAKALAR- REŞAT EKREM KOÇU


Bu kitap ta bir Epub/Pdf olmasına rağmen ayrı bir post olmayı fazlasıyla hak ettiğini düşündüğümden bu şekilde paylaşılmıştır. 

Çok zaman önce İlber Ortaylı’ya tarih kitapları ya da yazarlarından kimleri okuyalım diye sordukları bir röportajda, Reşat Ekrem Koçu ile başlanmasını salık vermişti üstat. Buna istinaden Koçu’nun bir kaç kitabını indirmiş fakat bir türlü elim gidip okuyamamıştım.

Nihayet denk düşüp okumaya başladığımda ki kesinlikle enteresan bir kitabı ile başladığımı düşünüyorum, hakikaten de bugüne kadar ismini niye bu kadar az duyduğuma hayret ettim. 

Aşağıda alıntıladığım satırlar kitabın son sayfalarına eklenmiş enteresan bilgilerdir.

İçerisindeki vakalar ise alttaki iki fotoğrafta var. 

Çok enteresan, bazılarını duyduğumuz ama doğru mudur ki diye düşündüğümüz vakalar, geçtikleri yerler belirtilerek -Naima Tarihi, v.s.- anlatılmış. Bazılarını ben hiç duymamıştım, bu daha da güzel oldu. 

Dışarı zorunlu haller dışında çıkılmaması gerekiyor ise evde kitap okumak iyi gelebilir. Benim normalde de dışarı çıkmayı çok sevmediğim göz önüne alınacak olursa bu günleri en az sıkıntı ile atlatacak kişi benim diye düşünüyordum, yanılmışım zira endişe evde geçirilecek verimli zamanlarımı baltalıyor ne yazık ki. Demek her şey huzur varsa güzel, dışarı çıkmamak bile. Umarım memleketçe en az hasarla atlatırız diye umut ediyorum. Dikkat edin kendinize lütfen ve sağlıkla kalın.

‘Onyedinci asrın büyük şairi Şeyhülislam Yahya Efendi öldüğü zaman cenazesi o kadar kalabalık olmuştu ki, Fatih camiinde kılınan namazından sonra cenaze alayı yapılamadı, herkes olduğu yerde durdu ve yalnız tabut, Çarşambadaki kabre kadar elden ele yürüdü.’

‘Van gölünde yüzen ilk Türk gemisi onaltıncı asırda Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Büyük sanatkar o zaman yeniçeri ocağında dülgerlikteki hünerleri ile tanınmış basit bir neferdi.’

‘Lale çiçeği Avrupaya Türklerden gitmiştir. Bu bir beyaz lale idi ve adı da (Dülbent Lale) idi. Fransızca lalenin ismi olan (tulipe) bu tülbent isminden bozmadır.’

‘Kanuni Sultan Süleyman sağ kulağında daima bir küpe taşımıştır, bu küpe, kulak memesine altın bir halkacık ile takılmış bir fındık büyüklüğünde ve armut şeklinde gayet kıymetli bir inci idi.’





6 yorum:

  1. tarihten sıkılsam da bu koçu amca duyduydum, okurum :) ortaylı da süper ama işte çok sıkıcı geliyo bana tarih kitapları, anında uykum geliyo, sabah bile okusam hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone,
      sıkılıyorsan okuma bence de , bu kitap oldukça garip hadiselerden bahsettiğinden klasik bir tarih kitabı gözüyle bakmak yanlış olur.

      Sil
  2. İçindekiler kısmını paylaşman güzel olmuş. Alıntıların bazılarını duymuştum ama ilk kez duyduğum da oldu. Bu tarz kitapları seviyorum. Genel kültür için iyi oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule uzundere,
      Gerçekten de garip vakaları anlatıyor hem de hiç sıkmadan, keyifli okumaların olsun.

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Klio’nun şarkısı,
      öyleymiş, geç öğrenmenin derin hüznünü yaşıyorum :(

      Sil