11 Ekim 2011 Salı

DÖVÜŞ KULÜBÜ
CHUCK PALAHNIUK






Çeviri:Elif ÖZSAYAR
AyrıntıYayınları-215 Sayfa
2001 Basım



        Uzun zamandır okumayı istediğim bir yazardı, PALAHNIUK.Yeraltı edebiyatıyla Hakan GÜNDAY sayesinde tanışmış ve oldukça hoşuma gitmişti.Palahniuk da yeraltı edebiyatı ustalarından sayılan bir yazar , belki bu sebepten çok büyük bir hevesle beklemiştim kitabı.Ancak bilmiyorum belki havanın etkisi, (başka bir şeye bağlamak istemediğimden ,havaya atıyorum bahaneyi ) ben kitabı o kadar da güzel bulmadım.Evet okunmalı ancak benim için mükemmel değil.Hani koparsınız ya dünyadan , okuduğunuz dünyada bulursunuz kendinizi, işte öyle olmadı benim için.

    Yine de beğendiğim bölümler:

''Başka bir yerde , başka bir zamanda uyanabilseydim, başka bir insan olarak uyanabilir miydim?''

''Bİr dakika yeterli.O bir dakika için çok uğraşmanız gerekiyordu; ama bir dakikalık kusursuzluk , harcadığınız çabaya değerdi.Tek bir an .Hayatta kusursuzluktan en çok bunu bekleyebilirdiniz.''

''Mobilya satın alırsınız .Kendinize dersiniz ki , bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe.Kanepeyi alırsınız ve sonraki bir kaç yıl boyunca , hangi işiniz ters giderse gitsin , en azından kanepe sorununu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz.Sonra aradığınız tabak takımı.Sonra hayallerinizdeki yatak.Perdeler.Halılar .Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız.Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olmuştur.''

''Binlerce yıldır insanoğlu bu gezegendeki her şeyin içine etmiş , her şeyi boka çevirmişti ve şimdi tarih benden herkesin pisliğini temizlememi bekliyordu.''


ARKA KAPAK:



İstenmeyen yağlar. Pahalı, butik sabunlar. Maaş çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaşma. Tüketimin susmayan arsız çağrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke.

İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni binyılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç bir adam. Aynı dayanışma gruplarının bir başka müdavimi, toplum kaçkını bir genç kadın. Ve Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir dünyaya kendi yöntemleriyle saldıran yarı çılgın bir kurtarıcı, baştan çıkarıcı bir intikam meleği. Tyler'in felsefesine göre, tüketim kültürünün uyuşturucu etkisinden kurtulmanın yolu, fiziksel acıyla tanışarak yeniden doğmaktır. Çok geçmeden, gecenin geç saatlerinde bar bodrumlarında toplanan gizli bir dövüş kulübü ülkenin dört yanını saracaktır. Ama Tyler'in dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler'in peşine takılır...

Chuck Palahniuk'un ilk romanı, tüketim kültürüne, hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve iş dünyasına zehir zemberek bir eleştiri yöneltiyor. Palahniuk, karanlık bir mizahla desteklediği güçlü ve çarpıcı üslubuyla, yaşadığımız dünyanın çirkin suretine ayna tutuyor. Son on yılın en özgün, en sarsıcı romanları arasında sayılan Dövüş Kulübü'nü Türkçe'ye kazandırmaktan sevinç duyuyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder