21 Nisan 2018 Cumartesi

EN GÜZEL GÜNLERİNİ DEMEK BENSİZ YAŞADIN- CAN GÜRSES

1. Baskı 2014
229 Sayfa

"Korkma yarından .Yarının olmadığını senden iyi kim bilebilir. Yarının senin elinden var edileceğini senden iyi kim gösterebilir."

"Halbuki geçmişin öyküsü tektir. Mühim olan öyküyü kimin ağzından dinlediğimiz."

"Hangi çocuk hayatına bu kadar karışılarak , düşüncelerine bulaşılarak büyütülse , sonunda işte böyle hayata karışıp bulaşmaktan korkar. ."

"Kimse kimseyi kurtaramaz , kimse kimseye tutunarak yürüyemez .Herkes yalnız başına yürüyebilmeli."

*************
Bu kitabı ilk 4 yıl önce Kitap Sevinci'nin blogunda gördüm. Not aldım almasına ya , ancak sıra geldi , düşünün okunacaklar listemi.

Bu arada Sevinç'in linkini bıraktım ama kendisi sanıyorum bir miktar ara verdi , beni de çoook üzdü ya neyse , iyi olduğunu umarım. 

Sonra bu kitabın bitmesine 30 sayfa kala Damla'nın blogunda gördüm ,  kitabı bitirememiş olmama rağmen , nette gördüğüm en gerçek yorumlardan birini yapmış gibi hissettim .

Kendisi de bir edebiyatçı olduğundan ve aramızdaki samimiyete dayanarak,yazdıklarına güveniyor ve onun yorumlarını önemsiyorum, çok kitapta da benzer şeyler hissettiğimizi düşünüyorum.

Can Gürses'in bu kitabı için de , yakın düşüncelerimiz olduğunu görmek şaşırtmadı beni bu yüzden.

Kitabın ismi 10 numara , kapak 5 yıldız, yazar belli ki donanımlı bir kişilik .

Bu kadar şey yan yana geldiğinde zannediyorsunuz ki iyi bir şey çıkacak ortaya .

Olmuyor, onca iyi şeyi  -ilk kitabı olması sebebiyle belki de-  bir türlü kağıda dökemiyor. Dökemiyor değil belki de , gereğinden fazlasını anlatmaya çalışıyor ve hikaye bir anda aşureye dönüyor.

Halbuki aşure de severim :)

Fakat kitabı sevemiyorum, aslında kitapların konularından bahsetmem ama kısaca değineceğim bu kitapta ;

sıradan bir İstanbul aile sofrası...
 4 evlat , 1 anne ,torunlar...

Geçmiş , gelecek , bir sürü kişilik , evin içindeki eşyaların hikayeleri , iyi müzikler...

"O zaman sorun ne?" dediğinizi duyar gibiyim.

Sorun şu, kitapta her şey var ;

 12 Eylül dokundurmasından, lgtb 'ye...

Narsistlikten , artistliğe ...

Aşktan , yalnızlığa....

Diktatörlükten , siyasete ....


ve bütün bunlar 229 sayfaya sığdırılmaya çalışılıyor...

Dolayısıyla , olmuyor.

O kadar sayfaya sığmıyor bu kadar hayat, eğreti duruyor.

Zorlanmış, en iyisi yapılmaya çalışılmış ama olmamış , olamamış hissi veriyor...

Adına, kapağına , yazarına bakıp , içindeki gerçekten anlamlı bir kaç sözden etkilenen okurun çok beğenesi geliyor.

Bir türlü beğenemiyor ...


 

12 yorum:

  1. Yorumunuz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özden Ak,
      ben teşekkür ederim , yalnız bırakmadığınız için ..:) sevgiler

      Sil
  2. Kafa karışıklığı yaratan bir kitap anladığım kadarıyla.Aman aman okumayım ben :)

    YanıtlaSil
  3. Kitap Sevinci'nin tanıtımına da yazmıştım kitap ismini beğenmeme rağmen pek okumak istememiştim. Sizin ve Damla Hanımın görüşlerini okuyunca isabet olmuş dedim. Hatta yazarın ikinci romanına da çok baktım onda da aynı hissiyata sahip oldum. Son olarak Kitap Sevinci ile ilgili dileğinize aynen katılıyorum. Elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  4. oooo yine ilginç bir kitaba benziyor ^^

    YanıtlaSil
  5. Her kitap on numara olacak değil ya.Yazar bundan sonra deneyim kazanır belki.Sen ışık gördünüü ondan haber ver a canım :D

    YanıtlaSil
  6. Yazıda geçen Damla benim pilisss :D canım canım Eylem cidden zaman kaybı oldu benim için hele edebiyata siyasetin karışmasını hiç mi hiç sevmeyenlerdenim ama seni seviyorum o ayrı :D

    YanıtlaSil
  7. Ben senin yorumunu da çok başarılı buldum. Ne demek istediğini anladım. Kitabın ismi gerçekten çok güzel ama :-)

    YanıtlaSil
  8. hay Allah, inşallah 2. kitaba artık diyelim..:)) sen gerçekten çok güzel anlatmışsın bu arada:))

    YanıtlaSil
  9. 90'a geldim, buraya kadar ben beğendim :D

    YanıtlaSil
  10. Olmamışlık da ancak bu kadar iyi ifade edilebilirdi. :) Teşekkürler paylaşım için. Sevgiler. :)

    YanıtlaSil
  11. Ben de sevmiyorum çok aşure kitapları.

    YanıtlaSil