17 Şubat 2023 Cuma

11- 17 ŞUBAT / 7. HAFTA

    Nasıl başlayacağımı bilemediğim bir hafta özeti daha. Açık konuşmak gerekirse normal bir gün gibi başlayamıyoruz hiçbir güne son 10 gündür. Deprem'i yakından tecrübe etmediğimiz halde bizler bu haldeysek, yaşayanlar, kaybı olanlar ne halde düşüncesi bile canımı acıtıyor. Haber izlemeyeceğim deyip twitter, twitter bakmayacağım deyip instagram deryasında bunaltıyorum kendimi, deprem haberleriyle... Nasılsın demek anlamsız fakat nasılsın sevgili blogdaşım, ne haldesin, nerelerdesin? 

    HAFTANIN OKUNASI : Depremden bir gün önce bitirip, geçen haftaya ekleyemediğim kitap. Her distopik anlatı gibi handikapları yok değil, fakat farklı bir bakış açısı geliştirildiği de inkar edilemez. Hem gelecekte, hem bir hastalık sonrası kaybedilen doğurganlık oranının artması için yasaklanan kürtajın cezasının anlatılışı ile başlıyor kitap. Buna ceza  olarak "kırmızı" renk ile cildine boya enjekte edilen kahramanımızın, ahlaki olarak, dini olarak yetiştirilişi, kalıpların kırılması, çıkış yolları ama en önemlisi kimseye anlatamadığı sevdasını okudum. Dediğim gibi handikaplı, fakat farklı bir bakış açısı...

HILLARY JORDAN/ UYANDIĞINDA 


 Goodreads yorumlarından anladığım kadarıyla bir çok kitapla benzerlik taşıyormuş, bilhassa Margaret Atwood'un popi bir eseri ile. Ben okumadığım/izlemediğim için o kitabı, bundan keyif aldım. Distopik hikayeleri zaten sevdiğim için, keyif kısmı zorlama değildi. Son zamanlarda art arda okuduğum kitapların benzerlikleri, tamamen tesadüf; etik nedir, doğru neye denir, ceza nasıl verilir... Adalet'in bir kadın adı olmaktan öteye gittiği günler dilerim. 

"Tanrı'ya inanmak için düşünmeyi ve soru sormayı bırakmak zorunda değilsin, çocuğum. Sekiz milyar koyundan oluşan bir sürü isteseydi eğer, bırak özgür iradeyi, bize kavrama yeteneği veren başparmaklar bahşetmezdi. "

*********************************************************************************
Film; Akademi Ödülleri en iyi kostüm adayı imiş.  
Yönetmeni: C. J. Fokunaga
Oyuncuları,: Michael Fassbender, Mia Wasikowska...

Jane Eyre, bir Charlotte Brontë eseri. Tam bir klasik. Eski Türk filmi kıvamında bir hikayeden, bir İngiliz klasiği yapılsın demişler ya da tam tersi 😁 Filmi izlemeden kitabı okuyanlardan, tek olumlu yorum alamamış film, fakat bence bu normal. Kitaplardaki tadı almayı beklememek lazım zaten.  Bence iyiydi, kabul ediyorum 4 günde bitirdim fakat sebep filmden değil. Gerçekten ülkede yaşanan deprem, her ne kadar mağdur olmamış isek te her birimizi etkiledi... Zaten son 3 yıldır konsantrasyon problemlerim vardı, son zamanlar da üstüne tüy dikti. Ne diyelim, can sağlığı olsun, gerisi bir şekilde halledilecek inş.
*****************************************
16 Şubat 
HAFTANIN TEK BİTİRDİĞİM KİTABI:

JAMES PATTERSON
&
MICHAEL LEDWIDGE

"Hiçbir şeyden sakınmayın. Hiçbir şey içinizde kalmasın."


     Kitaba goodreads sitesinde 2⭐ verdim, polisiye macera türü olan kitabı tamamen beğenmedim demek yanlış olacak, fakat beğendim diyebilmem de mümkün değil. 
İlk olarak; dedektifin özel yaşamını anlatan kısımları sevdim, yani üzücü olsa da, hoş bir sevda masalı tadında okundu, fakat polisiyemizin macera kısmı, hem inandırıcılıktan oldukça uzak, hem de çok üstün körü yazılmıştı.  
    Kitap içinde merak edip, not aldığım bir diğer yazar ve kitap ise:
Ölüm ve Ölmek Üzerine- Elisabeth Kübler-Ross

Sevgili blogdaşım, sağlıkla, sağlıcakla kal, 
hoşça kal...

14 yorum:

  1. Gerçekten çok zor günler yaşıyoruz. Ama bir nebze olsa nefes alabilmek gerçekten çok önemli. Önerdiğin kitapları daha önce inceleme fırsatım olamamıştı. Şimdi hemen bakıyorum. Sana da keyifli okumalar dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Uyandığında dikkatimi çekti aslında ama yazarı da tanımak gerekiyor bir anlamak için ne kadar distopik de olsa diye düşünüyorum belki bulursam okuyabilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Ozan,
      aslında yazarın genel eğilimlerini, siyasi görüşlerini bilmek, kısacası yazarı tanımak kitabı anlamak bakımından önemli. Nitekim genelde distopyalarda bir isyan havası da hakim, belki de ses çıkarılabildiği için, tepki verilebildiği için kurulu düzene karşı, seviyorum distopyaları, bazı sorgulamaların yapılması gerek bir yerde. En azından farklı bakış açıları olabilirliğini görebilmek açısından bile okumak lazım bu türü, bence.

      Sil
  3. Kesinlikle berbat bir dönemde ve coğrafyada yaşıyoruz

    YanıtlaSil
  4. Mağlum olaydan beri elime kitap alamıyorum maalesef elimden hiç bir şey gelmemesi beni biraz depresif bir hale soktu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dear Monarosa,
      hepimiz öyleyiz ama bir yerde, bir şekilde, o suçluluktan, o vicdan yangısından öteye gidebilmek gerekiyor. Hakikaten nefes bile alınmıyor çünkü, insan utançtan delirebilir yaşananları gördükçe.

      Sil
  5. Yeni yeni kitap okumaya başladım. Zor günler geçiriyoruz...

    YanıtlaSil
  6. Hiçbirisini de okumamışım. Jane Eyre ye elim gider mi valalhi hiç bilmiyorum ama ilk kitap merak uyandırıcı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dövüşürken hanımefendi değilim,
      kitaplar güzel bir kaçış yöntemi oluyor benim için. Kafamdaki sesleri susturmak için müzik açıp öyle okuyorum, tavsiyemdir, yabana atma :) Özellikle viyola konserleri müthiş etkisini gördüklerimden .

      Sil
  7. eyre, en sevdiğim bikaç romandan biri :)

    YanıtlaSil