Çeviri: Çetin Soy
1. Baskı 2014
249 Sayfa
Kitapta bahsi geçen kişiler, edebiyat dünyasındaki izleri asla yadsınamayacak isimler. Fakat bu isimlerin yaşamlarını normal kabul edebilmek(Normal ne demekse!) mümkün değil.
Mesela sadizmin isim babasının Marquis de Sade olduğunu bilir miyiz? Peki bu isim babalığını hak etmek için yaşamı boyunca elinden geleni ardına koymadığından haberdar mıyız?
Ya da Samuel Taylor Coloridge'ın Kubilay Han'ı yazarken ciddi miktarda afyonun tesirinde olduğunu?
İçlerinde en masumu olan Balzac'ın günde 50 fincan sade kahve içtiğini?
Madam Bovary'nin en çok yargılanan kitaplar arasında olduğunu?
Oscar Wilde'ın kadınsı kıyafetler, makyajlı hali ve davranışlarıyla (evli ama eş cinsel olduğunu saklamaz) gazetelerde alay konusu olduğunu?
Bütün bunlara rağmen yazarın da dediği gibi:
"Tüm zamanların en iyi 100 romanının dilediğiniz listesini açın. Fitzgerald'ların, Faulkner'lerin ve Hemingway'lerin arasında çok sayıda sakin, ayık edebiyatçı göreceksiniz. Hayır aykırı edebiyatçılar arkalarında o değerli yapıtları şoka uğratan davranışları sayesinde değil,
onlara rağmen bıraktı. "
Paylaşımınız için teşekkür ederim. İnsanların yaradılışlarından öte yazdıklarına odaklanırsak, kişileri değil olguları konuşursak daha katma değer yaratan topluma kavuşacağız hissine kapılıyorum.
YanıtlaSilDönüşü Olmayan Orman,
Silfakat kitapta yaradılışlarından ziyade yaşantılarındaki aykırılıklar anlatılmakta. Ve kitabın ana fikri son alıntıladığım cümlede verildi diye düşünüyorum, bu şekilde yaşamalarına rağmen başarılı olmuşlar.
Bazen acaba böyle şeyleri öğrenmesem mi diye düşünüyorum, çok hayran olduğum birisi gözümden düşüveriyor zira :)
YanıtlaSilHandan,
Silama Handancığım bu şekilde bir yaşam sürmek onların tercihi her ne kadar bizim karakterimize ters düşse de ben bunları öğrenmeyi seviyorum, o dev gözüyle baktıklarımın da insani taraflarının olduğunu görmek güzel:D
Sade'yi biliyorum ve sadizmin de isim babası olduğundan çok uzun yıllar önce henüz bilgisayar, internet hayatımıza girmeden önce okumuştum ama günde 50 fincan kahveye bayağı şaşırdım onu bilmiyordum.Samuel Taylor'un esrar içtiğini de...diğerlerini de merak ettim, okumak isterim Eylem'ciğim gerçi bir yandan Handan'a da katılmıyoru değilim öğrenince şoke oluyor insan gözünden düşüyor...:)))Çok teşekkürler.
YanıtlaSilbücürükveben,
Silbence onlar gözümüzde daha insani bir şekle bürünüyorlar ama tercih meselesi, sizin bakış açınıza da saygım sonsuz...
50 bardak mı, hay bin kunduz :D
YanıtlaSilKağıt Salıncak,
Silasla yetişemeyeceğim herhalde :D ama zorlarmışım bence :D
Sanat bir dönem aykırılıkla özdeşleşmiş gibi sanki.
YanıtlaSilArif Öztürk,
Silaykırılık insanlar arasında hep var belli çoğunluk olmaması ile alakalı aykırı olarak görmemiz :D
çok ilgi çekici bir kitaba benziyor Eylem'cim, merak ettim, yalnız o arkadaki kitaplık (kalp kalp kalp:)))
YanıtlaSileren,
Silben de okurken çok enteresan hislere kapıldım, kitaplık kalp kalbe karşı :D
bende de var :)
YanıtlaSilMert,
Sil:D ne güzel...
okunurmuş :)
YanıtlaSildeeptone,
Silhem de nasıl :D
Bu kitap bende de var ama kitapta yer alan bazı isimler hakkında bilgim olmadığı için okumayı erteliyordum. Olmazsa bölüm bölüm okuyayım, önce bildiklerimden başlayarak.
YanıtlaSilşule uzundere,
Silmantıklı olabilir o şekilde okumak :D
Bu şekilde aykırı tipler olmasalardı, bu eserleri de yazamazlardı herhalde.
YanıtlaSilİlginç bir kitapmış.
Kitaplara Kaçanlar,
Silmevzu da o aslında, aykırı olmamalarına rağmen çok iyi yazanlar var. Bu kitaptakiler aykırılıklarına rağmen yazabilmişler.
her insan aynı olmaz ve kimse de mükemmel değil. önemli eserler yazmışlar ve eserlerini hayatımızda 1 defa da olsa yargılamadan okumak lazım bence :)
YanıtlaSilFarklı Diyarlar,
Silyargılama yok kitapta, objektif ele alınmış biyografiler var, neden bunu yapıyor diye sorgulamıyor, yaptıklarına rağmen ne kadar iyi eserler bırakabildiklerinden bahsediyor.