13 Kasım 2014 Perşembe

114-GARP CEHPESİNDE YEN BİR ŞEY YOK- ERICH MARIA REMARQUE

Çeviri:Nihal YEĞİNOBALI
1. Baskı 1994
2. Baskı 1998
3. Baskı 2002
4. Baskı 2006
226 Sayfa


"Evet, onların kafası böyle işliyor, dünyadaki yüz binlerce Kantorek!Demirden gençlik ha!Hiçbirimizin yaşı yirmiden yukarı değil.Ama gençlik mi?Gençlik ?Ta, gerilerde kaldı o.Biz ihtiyar adamlar olduk."

"Kafamız hala dereden tepeden düşüncelerle doluydu ve bu düşüncelerin etkisiyle hayat ve hatta savaş gözümüze romantik görünüyordu."

"Orduya katılınca on haftalık bir eğitim kursu gördük.Bu on haftanın etkisi bizim üzerimizde on yıllık okul etkisinden daha güçlü ve derin oldu.Apulet üzerindeki parlak bir yıldızın dört ciltlik Schopenhauer felsefesinden daha ağır bastığını öğrendik. Önemli olanın düşünme gücü değil de pabuç fırçası olduğunu , zekanın değil , sistemin söktüğünü , dünyanın özgürlük değil , eğitim üzerinde durduğunu fark ettik."

"Yeni açılmış gözlerimizle , eskiden öğretmenlerimizin kafamıza yerleştirmiş oldukları(Anavatan) kavramının da duman olup gittiğini gördük, çok geçmeden. Burada vatan-severlik demek , insanın en değersiz bir uşaktan bile istemeyeceği kadar mutlak bir şekilde , kişiliğini yitirmesi demekti...Selam çakmalar , hazır-ollar, resmi -geçitler, silah çatmalar, sağa marş , sola çark, topuk vur, hakaret, küfür ve binlerce küçük , adi ayrıntıdan ibaret kırtasiyecilik."

"Kropp ise daha filozof.O ,savaşın , söz gelimi boğa güreşleri filan gibi bir umumi seyir, bir çeşit maç olmasını öneriyor.Bando- mızıka çalmalı, seyircilere bilet filan kesmeliymiş. Sonra savaşan iki devletin başkan ve bakanları güreş mayoları giyip ellerine sopalar alarak dövüşe başlamalıymışlar. Kim ayakta kalırsa onun ülkesi savaşı kazandı sayılmalıymış.Kropp'a göre böylesi daha basit ve daha adilce bir çarpışma olurmuş. O şimdilik savaşlarda , en dövüşmemesi gereken kimselerin dövüştüğünü ileri sürüyor."

"Kamyonlar durmadan sarsılıyor, önündeki adamların bağırışı aralarla duyuluyor, yağmur durmadan yağıyor. Bizim başlarımıza yağıyor yağmur, cephedeki ölülerin üzerine , yarası bedeninden büyük olan küçük aceminin üzerine, Kemmerich'in mezarına yağıyor.Yağmur bizim içimize yağıyor."

"Okulda hiç kimse bize fırtınalı ya da yağmurlu havada nasıl sigara yakılacağını öğretmedi.Islak odunlarla ateş yakmanın kolayını öğreten olmadı.Süngüyü karşımızdakinin karnına saplamak gerektiğini , böğrüne saplarsak süngünün kaburgalara takılıp kalacağını okulda bir kez bile anlatmadılar bize."

"İnsan bir kere cepheyi görüp geçirdikten sonra okulu nasıl ciddiye alır?"

"Artık birbirimizi bile tanımaz olduk.Aslında  hissiz , duygusuz ölüleriz biz."

"Kamptayken eski yaşantımızı andıkça bu yaşama dönmek için adeta çıldırır, dönemedikçe isyancı olurduk. Çünkü o zaman bu anılar hala bizim bir parçamızdı.O yerler hala bizim bir parçamızdı; biz de onların .Ayrılmıştık ama kopmamıştık , henüz."

"Hem yetimler gibi kimsesiz , boynumuz bükük , hem de görmüş , geçirmiş kimseler kadar deneyimliyiz."

"O soluk benizleri , o sıkılı yumrukları , o acınacak cesetleriyle küçücük çocuklar! Cephede ne yaptıklarını bilmeden koşuşup duruyorlar ama yaralandıkları zaman bağırmayı bile gururlarına yediremiyorlar."

"Bütün askerler gibi anlar da kurşuni ceketler , pantalonlar , ağır postallar giymişler. Ama çoğuna üniformaları büyük geliyor.Üzerlerinden sarkıyor. Omuzları incecik , kendileri ufacık ...Bu çocuk ölçülerine göre yapılmış üniforma yok ki!"

"Cepheye geldiğimizde mevsim henüz yazdı ve tam yüzelli kişiydik . Şimdi ayazdan donuyoruz .Yapraklar hışır-hışır . Seslerimiz yorgun-argın yükseliyor:
"Bir...İki..Üç..Dört..."
Ve otuzikide sona eriyor."

"İnsan gözü denilen bir çift küçük noktada bazen ne derin acılar birikebiliyor.!"

"Hayattan daha değerli bu sesler benim için.Bu sesler ana sevgisinden , ölümden bile daha güçlü. Dünyada her şeyden daha güçlü, daha avutucu, bu sesler...Silah arkadaşlarımın sesleri..."

Bir gün gelir savaş sona ererse acaba babalarımız bizden neler umacaklar? Sanatımız öldürmek bizim. İlk mesleğimiz bu oldu. Yaşam üstüne bildiğimiz ölümden ibaret. Sonrası ne olacak? Bizim sonumuz ne olacak?"

#guzokumasenligi
#senlikbahaneokumaksahane 

17.

                                      

16 yorum:

  1. Gençliğimde beni oldukça etkileyen güzel bir kitaptı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etkilenilmeyecek gibi bir kitap değil , müthiş...

      Sil
  2. annemin kitaplığında da var bu kitap :) çok güzelalıntılar yapmışsın.. bunları okuyunca kitabı okusam mı diye düşünür oldum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle okumalısın diyeceğim kitaplar arasında, ama kesinlikle...

      Sil
    2. 15 tatilde okurum ki o zaman :) hatta olursa kış okuma şenliğine de koyarım :) okurum ben bunu :D

      Sil
    3. oku sen bunu :D bu arada hiç bir yorumunu cevaplamadım ki mimini unutmayayım :D

      Sil
  3. Bu kadar alıntı yaptığına göre kitap çok çok çok güzel demektir. Zaten okumak istiyordum, şimdi daha da çok istiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel yerine etkileyici demek isterim burcu, umarım okursun....

      Sil
  4. Lise yıllarımın kitabı ;ilk aldığım romanlardan biri .Diğeri Alkatraz Kuşcusu. Bu kitap sayesinde zayıf olan kompozisyon dersimi kurtardım. Alıntılarda savaşın ne kadar kötü olduğunu bir kez daha görüyoruz. Dünyada savaşlar halen devam ediyor. Değişen bir şey yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alkatraz Kuşcusu, ay iyi ki hatırlattın bu kitap kitaplığımda yok , edinmeliyim. Ve evet ne yazık ki bunca yıl sonra bile , dünyada değişen hiç bir şey yok , ne yazık !

      Sil
  5. okumanıza yorumunuza sağlık;
    1994 senesinde okumuştum iki askerin aynı çukurdaki diyalogları beni çok etkilemişti. daha sonrasında ise filmini de izlemiştim (http://www.imdb.com/title/tt0020629/?ref_=nv_sr_1 ) filmi kitapla tam olarak uymaktaydı hatırladığım kadarıyla.
    fırsatınız olursa tayfunsurucu.wordpress.com adresli okuduğum kitapları kendimce yorumladığım blog sayfama ziyaretinizi beklerim.
    iyi okumalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. filmi izlemek isterim ne yazık ki şu aralar film izleme durağanlığım sürmekte, ben sizin sayfayı çok yeni farketmiştim , hatta hem twitter dan hem de mail ile takipteyim sizi , okumalarımız tarz olarak benzerlikler göstermekte , ne yazık ki wordpress uygulamasında sadece mail ile takip edebiliyoruz ama illa ki baktığım sayfalardan bir sizinki de , yine gelirim ...

      Sil
  6. Ne güzel oluyor; böyle yazılarla karşılaşıyorum. Alıyorum mantar panoya kelime kelime yazıyorum.
    Teşekkür edebiliyorum ancak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ediyorum , bunları ifade etmeniz bile güzel benim için şu sayfada...

      Sil
  7. okudum ama bu baskı diil yaa :) kapak başkaydı :)

    YanıtlaSil