28 Şubat 2021 Pazar

1 FİLM - 1 KİTAP - 1 GEZİ

Şubat ayı finalinde;
bir film kısmında film değil ama Netflix'in yeni bebeklerinden bir 
dizi, bir kitap uyarlamasını izledim, aslında ilk olarak kitabı indirdim ve hiç yapmadığım bir şekilde aylık okuma planı yaparak Mart ayında okumaya karar verdim fakat sonra düşündüm de, ben ne zaman kitabı önce okusam film ya da dizisi hayal kırıklığı oluyor benim için, çünkü karakterleri başka canlandırıyorum kafamda sonra ekranda o canlandırmış olduğumun yerine başkasını görmek pek memnun etmiyor . Dedim ve serinin de 6 bölüm oluşu hemen izlenir etkisi verdi, tabii sosyal medyada anlatıla anlatıla bitirilemeyen kitap ve dizi övgülerinden de gına gelmiş olabilir. 
Ben de; dizinin hemen herkes sonunda ters köşe olduklarından bahsedince, dizi boyunca olasılık hesaplarımın biri bitip biri başlasa da son bölüme kadar kesin kararımı vermekten kaçınmıştım, bu kadar tinsel bir şey de beklemiyordum açıkçası, ben Gone Girl kıvamında bir şey beklemiştim, ki bence o film bu seriyi 2'ye katlar fakat bunun da gideri var, ve evet ne yazık ki çok büyük beklentiye gerek yok. :D

Gezilerimizde hala memleket dolaylarını tercih ediyoruz zira gidecek bir yerimiz yok, ya da her yere gidebiliriz neden olmasın, bugün tam da şu manzaradan sonra kar atıştırdı desem inanmayanlarınız olabilir, inanılmaz bir tecrübeydi bizim için de:) 16.000 adımla yine  uzakları yakın ettik :)


Kitap kısmında aslında bu ay ,henüz paylaşamadığım, bitirilmiş ve fotoğrafları draft kısmında yer bulmuş 6 kitap, bitirilip blogda yer almış; biri 2020 Ocağında başlanmış ve bu ay bitirilerek paylaşılmış, 1'i 2020'de bitirildiği halde bu ay paylaşılabilmiş bir seri başlangıcı ile 5 kitap şeklindedir hatta  5. kitabımız az aşağıdadır.


KAYI-I / AHMET ŞİMŞİRGİL
30. Baskı 2017

"Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. "

İtiraf ettim bunu daha önce ama tekrar edebilirim sanırım, iyi bir tarihi bilici değilim hatta iyi bir tarih okuru bile değilim fakat ara sıra okumaktan, karıştırmaktan keyif aldığımı da inkar edemem. Aslını isterseniz bir edebiyatçının (kastettiğim kitap okumaktan hoşlanmak değil, edebiyatın ne olduğunu, nasıl geliştiğini bilmek istemek ya da edebiyat ile teması olmak iş ya da akademik anlamda) kesinlikle tarih bilmesi gerekir, fakat bize bu öğretilmez. Tarih ve edebiyatı iki farklı kol olarak gösteren/ gören kim varsa ciddi anlamda yanılıyor, eğer edebiyatı bilmek isterseniz tarihi, tarihi bilmek isterseniz edebiyatı genel olarak bile olsa bilmek zorundasınız. 
Çok mu ukalaca oldu, belki de, çünkü edebiyat bölümünü açıktan okumuş biri olarak söylüyorum bunu. Bir de edebiyat okumak isteyenler eğer baz olarak modern edebiyat okumayı sevmelerini alıyorlarsa bir daha düşünsünler derim.

Peki mevzuyu buraya nasıl getirdim, şöyle ki bütün bu edebiyat ve tarih birlikteliği inancıma rağmen, bir tarih kitabındaki olayların edebiyatçıların baz alınarak yazılması da enteresan geldi, yani hepsi olmaz sanki, haddim değil tabii bir Profesör eleştirmek ancak sanki bir tarih kitabı okumadım da masal kitabı okudum gibi oldum ben. Mesela maneviyata önem vermeyi de anlıyorum, insanların inandıkları dini hoş göstermelerini de, ancak tarih okurken birazcık daha realist olunmasını bekliyorum, en azından dil ya da ifade olarak. 

Ama bir başka açıdan bakarsanız, orta karar eğitimli bir kitle okusun diye, daha anlaşılır olsun diye, manevi hazzı düşünerek, inanç faktörü baz alınarak yazılmış olabilir . Bu açıdan beklentileri karşılayabilecek bir kitap olduğunu söylemekte fayda var ancak dediğim gibi nesnel bir tarih kitabı olduğunu düşünmüyorum, faraziyesi bolca geldi bana. 

Yine de kitapla kalın:) sağlıkla kalın:) 


Hoş kalın, hoşça kalın o halde :D


 

14 yorum:

  1. Ben de filmi, diziyi kitaptan önce izlemeyi tercih ederim ihtimal, dediğin gibi sonrasında keyif vermiyor çoğunlukla.

    Tarih kitapları her açıdan okunup oturtulmlı sanırım, objektif olanı yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      bence de objektif olunması zor tarih yazarken ve fakat bilemedim bu kadar realiteden uzak olunması da akla izana aykırı :D Debreli ile ilgili bir söz var ya hah tam da o söylenesi :D

      Sil
  2. Tarih çok severim. Fakat uzun zamandır tarih kitabı okumadım. Belgeselle idâre ettim. Gerilim konulu kitap ve filmlerden o kadar uzağım ki, hâlbuki eskiden kitapları sular seller gibi okurdum. Galiba korkuyorum 😄

    YanıtlaSil
  3. Kitaplardan uyarlanan filmleri ve ya dizileri ne zaman kitap sonrası izlesem bende hayal kırıklığı yaratıyor ne yazık ki... Hep bir şeyler eksik geliyor. Ve aynı hikayeden benim çıkarımlarım ile film yazarının çıkarımı aynı olmuyor nedense...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cahil Okur,
      evet önce kitabı okuyunca siz bir şey tahayyül etmiş oluyorsunuz kahramanlar ile ilgili oysa filmde o karakter sizin hayal ettiğiniz ile alakası olmayan bir tip olunca hayal kırıklığı geliyor.

      Sil
  4. Gezdiğiniz yerler güzel görünüyor. Özledim doğada dolaşmayı. Ama hafta içi eşim kesinlikle izin alamıyor, ben araba kullanmıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. adadenizi,
      oyy doğa bambaşka geliyor insana ne ki şu anki vaziyetimizde bir miktar sıkıntılı olduğundan gelişine yaşıyoruz zamanı :( umarım bütün sıkıntıları rahatlıkla atlattığımız günlere...

      Sil
  5. Ben önce kitabını okumayı tercih ederim. Çünkü aynı olması imkansız, mutlaka bir kurgu oluyor. Çok iyi uyarlananlar da oluyor tabii, Senden Önce Ben, Şeker Portakalı, Bülbülü Öldürmek gibi:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapkesfi,
      Bülbülü Öldürmek tam bir hayal kırıklığı idi benim için, :( çünkü kahramanları bambaşka hayal etmiştim filmini bitiremediğimi belirtmeliyim :(

      Sil
  6. Edebiyat eğitimi alanların tarih bilmeleri gerektiği fikrine katılıyorum. Neticede dönemin olayları sanatı şekillendiriyor. Yalnız yazarken tarihi çarpıtmamak gerekli tabii:) Günümüzde bolca karşılaşılan bir durum.
    Keyifli okumalar, izlemeler, güzel bir mart ayı diliyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klio'nun ŞArkısı,
      kesinlikle dönem sanatı şekillendiriyor belki de aslında dönem sanatla şekil buluyor, çünkü bilhassa Türk Edebiyatı sanat ile kulaktan kulağa aktarılageliyor zira bizde tarihyazıcılığı bir hayli geç dönemde oysa anlatı kültürü ya da sanat hep var :D İnanır mısınız, mantık dahilinde olursa bazen yanlı olmasını bile anlıyorum ama dogmalarla, inanışlarla açıklanmaya çalışılmasını bir türlü aklım almıyor :(

      Sil
  7. Bu dizi ne övüldü ya. İzlemek hiç aklımda yoktu ama herkes sonunda şoke oldum, hiç beklemiyordum vb. yazınca izlemeye karar verdim ama ne zaman sıra gelir bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule uzundere,
      aslında herkesin beklentisi belki de farklı olduğundan ben o kadar da hayret ile karşılamadım sonunu :D aceleye mahal yok zannederim Şule :D en azından Bence :D

      Sil