17 Şubat 2020 Pazartesi

ŞARKINI SÖYLEDİĞİN ZAMAN - İNCİ ARAL

167 sayfa


"Gözüne en çok çarpan, çoğunluğun çaresizlik ve sinmişliğiydi. Temel sorunlar çözülemiyor, cehaletten beslenen boş insanlar, anti-demokratik uygulama ve baskılar, toplumu parçalara, kamplara bölerek yerinde saydırıyor, gün gün geriye düşürüyordu. Çoğunluk için adalet, kaliteli eğitim , sosyal güvenlik hala arızalıydı."

""Bu ülkedeki karşıtlıklar, her konuda can yakıcıydı aslında. "


2008 'de başlayan hikâye geriye dönüşler ile 1978'e kadar uzanıp bir başka hikayeye kapı açıyor.  Hikâye içinde hikâye,  roman içinde roman oluyor. Bağlantı noktası bir miktar can sıkıyor. 

12 Eylül 1980 darbesine, politik açıdan değil bireyler üzerinden temas ediliyor. Devrimci eleştirileri,  gençlik sorgulamaları ve burjuva devrimciyi psikolojik olarak oldukça yüzeyselden ele alması ile beni tatmin etmeyen hatta beklemediğim bir Inci Aral kitabı oluyor.
Yine de okunabilir tabii özellikle benim gibi darbe dönemi anlatılarını sevenler için.  

Bu arada Edebiyat Tarihinde bu darbeler asla "darbe" olarak başlıklanmaz; 12 Eylül, 12 Mart hikâye/romanı diye geçer. Gereksiz ama beni şaşırtan bir ifade olduğundan burada duruversin.

12 yorum:

  1. Hiç okumadigim ve eksik kaldığım bir yazar

    YanıtlaSil
  2. Birkaç gündür ihmâl ettiğim blogları okurken İnci Aral'la ikinci karşılaşmam oldu bu. Bir süredir onun kitabını okumadım. Belki de bu tesadüfler bir mesajdır:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klio’nun şarkısı,
      belki de bazen ister istemez mesaj olduğunu düşünüyoruz bu tür rastlaşmaların...

      Sil
  3. en sevdiğim yazarlarımızdaan :) nazlı eray, pınar kür, gibii :)

    YanıtlaSil
  4. Yüzeysel olması biraz üzdü ama severim belki dönem konulu diye :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kağıt Salıncak ,
      edebiyatta karşıma çıkan kitaplardandı, oku bence de ...

      Sil
  5. ilginç bir romana benziyor, kapağı çok sevdim nedense:))

    YanıtlaSil
  6. İlkay Özgür,
    haydi bakalım kolay gelsin :)

    YanıtlaSil