1. Basım 2007
18. Baskı 2016
339 Sayfa
"Çünkü insanların birbirlerine yaptıkları kötülük , tabiatın yaptığından çok daha fazladır."
"Arapları ebediyyen idaremiz altında tutabilmek gayesinden tamamen vazgeçmelidir. Türkler Arap dünyasına , Anadolu'dan çok daha fazla emek ve para sarf ettiler . O topraklarda Türk kanı döktüler fakat Araplar memleketlerini müdafaa eden Türkiye'yi istemiyordu."
Osmanlı 'nın son zamanlarını barındıran , otobiyografik olma özelliği ile ön plana çıkan Mor Salkımlı Ev'i yıllar önce okumuştum fakat sanırım lise döneminde okunan bu tür kitaplar -hele de benim gibi tarihi çok ta merak etmeyenler için- çok ilgi uyandırıcı olamayabiliyor.
Hep söylüyorum , ben tarih okumalarına çok geç başladım ne yazık ki.
Bunu tamamen bir şeye yüklemeyi doğru bulmasam da , sadece sınav için önemli diye ezberletilen bütün o tarihler ile hiçbir zaman ilgi çekici bir şekilde anlatılamayan büyük olayların ya da ilgi çekici detayların bizlere verilememesini öğretmenlerimize ve sisteme yüklemekten başka çıkarım yapamıyorum.
Aile&Çevre bilinçsizliği de eklenince, notların yükselmesi için ezberlenen ve hemen ardından unutulan milyon adet yıldan başka bir şey kalmıyor elimizde tarih bilgisi adına.
Bu kitabı biraz da Osmanlı İmparatorluğu'na olan merakım için yeniden okumaya karar verdim .
Zira son dönemlerini, o dönemde yaşayanların kaleminden okuma gibi bir şansımız var.
Halide Edip'in doğumundan ,1917'ye kadar olan zamanı kapsayan bu hatıratı sanırım "aydın" ya da "yüksek" sınıfa ait yaşamın ayrıntılarını öğrenmek için bile okuyabiliriz.
Saray'da rütbeli baba, korunaklı ev , çok eşlilik , yalnızlık ....
Aslında realite bu , fakat tabii bütün bunlar Halide Edip çerçevesinden anlatılmakta.
Son kısımları , özellikle Suriye günleri daha çok ilgi çekici diye düşünüyorum.
Doğru araştırmışsam , İngilizce versiyonu ile farklılıkları varmış , eğer İngilizce'niz yeterli ise onu da okuyun.
Tarih ne tek kişiden okunarak inanılmalı, ne karşılaştırmadan savunulmalı.
Yoksa günümüz gibi hiç sevemeyeceğiniz adamları /yanlışları savunur hale gelebilirsiniz.
O sebepten körü körüne inanmaktan ziyade bol bol okumalıyız...