"18.Baskı 2016
133 Sayfa
"Atatürk'ün diktatörlüğü , dehanın diktatörlüğüdür."
"Osmanlıca diye bir dil yok. Osmanlıca bir "esperanto"dur, yani bir sürü dilin bir araya gelmesiyle yaratılmış yapay bir dildir.Osmanlıcayı layıkıyla okuyup anlayabilmek için Türkçe bilmek lazım, Farsça bilmek lazım, Arapça bilmek lazım.Bu üç dili bilmek lazım zira Osmanlıca bu üç dilden sadece kelime almakla kalmamış , bunlardan bir takım kurallar da almış.Böyle bir dil olmaz."
"Atatürk'ün yaptıkları esasen şapkadan tavşan çıkartmak değil, daha önce başlatılmış pek çok hareketin çok radikalize edilmiş devamıdır. Mesela imparatorluk , felakete gidildiğini gördüğü vakit kendince bir takım tedbirler almaya başlamıştır. Mesela Sultan Mustafa tüm din eğitiminden bağımsız Mühendishane-i Bahriyye'yi , Sultan III. Selim Mühendishane-i Berri'yi kurmuş, Sultan II. Mahmut ilkokul tahsilini zorunlu kılmıştır fakat bu zorunluluk sadece payitahtta uygulanabilmiştir."
"Sultan Mahmut , 'Madem modernleşiyoruz , Avrupa'ya benzeyeceğiz , şalvar giymek , çarık giymek, sarık takmak , kaftan giymek artık yasak .Pantolon giyeceksiniz , ceket giyeceksin(İstanbulin denen yakasız tür) , adam gibi ayakkabı giyeceksin , kafana da fes takacaksın.'
"Aslında bir Balkan serpuşu olan fesin önemi siperliğinin olmamasından kaynaklanıyor .Başını açmadan secde edilebilir .Dolayısıyla Müslümana uyan bir şapka diye düşünülmüş .Fakat bunda da şöyle bir sıkıntı var ;Türkiye'de fes imal edilmiyor . Çok ilginçtir ki, bir kumaşı boyayıp , doğru dürüst bir fes yapılamıyor . Fesler Viyana'dan geliyormuş. İstanbul'da fes yapmaya çalışan birkaç küçük imalathane varmış, ama yağmur yağdığı zaman feslerin boyaları akar, takanların yüzü kırmızı boya içinde kalırmış .Bundan da kimin kaliteli(yani ithal ) , kimin de kalitesiz (yani yerli) fes taktığı belli olurmuş."
"Kaybettiğimiz en acı harpler , Osmanlı'nın kendi tebaaları tarafından sırtından vurulduğu harplerdir .Balkan Harbi böyledir. Birinci Dünya Harbinde Arapların yaptığı budur; Büyük Taarruz'dan sonra Yunan ordusuyla birlikte kaçan yerli Rumlar'ın yaptığı budur."
"Yavuz ilk defa Arap tarzı İslam'ı içimize sokuyor ve o dönemden itibaren Osmanlı'nın çöküşü başlıyor."
"Bilmiyorlar ki , Şeyhülislam fetvasıyla halifeler katledilmiş bu memlekette . Sultan Mustafa , Sultan (Genç) Osman, Sultan İbrahim, Sultan Selim katledilmiş .Bunlar hep fetva ile katledilen sultanlar , halifeler ."
"Atatürk ile beraber herkes kendi efendisi oldu Türkiye'de."
Mutlaka alıp okuyacağım, alıntılar bile muhteşem. Araplar, Rumlar, alıntıda yoktu ama ekleyeyim Ermeniler tabii ki, - istisnalar dışında- sırtımızdan vuracaklardı, bu dünya böyledir. O yüzden Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.Açık İstihbarat sitesinin ve başka değerli araştırmacı yazarlardan ilk öğrenmiştim ki, apo denen iblis, tecavüzcü, psikopat dahil pkk denen oluşumun büyük çoğunluğu 'Kürt' maskesi takmış Ermenilermiş. Düşmanımız çok Eylem'ciğim, kozmopolit toplumlarda böyle oluyor maalesef. O yüzden uyanık olmalıyız, ismi lazım değil A harfi ile başlayan çok önemli yere gelmiş birinin, T harfi ile başlayan yine çok önemli yere gelmiş birinin Türk olmadığına da o yüzden tüm bu düşmanlıkları yaptığına da adım gibi eminim. Zaten araştırmasını yapmıştı bir yazar. Saman altından su yürüttüler ve yürütüyorlar:(
YanıtlaSilEmeğine sağlık.:)
Zaten öyle olmasa 1980'li yıllarda Ermeni Asala örgütü kendini feshedip pkk'ya katılma kararı alır mıydı? Bunu dünya biliyor. Çok düşmanımız var ve bunu beni karamsarlığa itiyor. :( Aramızda tek, tük iyi Ermeniler, iyi Rumlar da yok değil şükür. Fedon ilk aklıma gelen.:) Çanakkale'de 'beni Türk mezarlığına gömün' diyen Ermeni doktor asker gibi (şu an ismini unuttum).....
Silbücürükveben,
Silçok derin mevzular , geldiğimiz noktada at izi it izine karışmış durumda , kimin ne olduğunu anlayabilsen amenna :D
Araplaştırıldıktan sonra sonumuzun geldiği doğru.Ne muhteşem tespitler,alıntılarKaçırılmaması gereken bir kitapmış.Hele son yıllarda tüm milli değerlerimiz yok edilerek altı yozlaşmış bir din algısıyla doldurulmaya çalışılıyorken.Söylemek istediğim ne de çok şey var...
YanıtlaSilsunun harikalar diyarı,
Silah sorma su , ama kime anlatabiliyorsun ki :(
Osmanlıca hakkındaki tespitlerine katılmıyorum ŞENGÖR'ün. Bütün diller birbirleriyle alışveriş içindedirler. İngilizce için de aynı şey söylenir ama İngilizce diye bir dil yok diyemeyiz...
YanıtlaSilRecep Hilmi Tufan,
SilŞengör bu tespitinde İngilizce'yi baz almamış , Arapça ve Farsça'yı baz almış , İngilizce'yi de neredeyse Osmanlıca gibi görebilirsiniz tek fark adamlar bunu dünyaya yayabilmişler sömürgeleştirdikleri yerlerde , Osmanlı ne yazık ki bu yönde hareket edememiş. Osmanlıca çalıştınız mı bilmiyorum ama çalışanlar hak verecektir Şengör'e bu noktada, kaldı ki 2 yıldır Osmanlıca öğrenmek için çalışan biri olarak söylüyorum , tek dil olarak ele alabileceğiniz bir dil kesinlikle değildir , çok ciddi Arapça ve Farsça'ya maruz kalmıştır , hatta o dönemde halkın neredeyse anlamadığı bir dil oluşmuştur hatta daha da ileri giderek şunu çok açık ifade edebilirim ki halk dışında da(eğitimli kesimi kastediyorum) eğer kelimeyi görmemişseniz harfle çıkarabilmeniz mümkün değildir , Osmanlıca ders veren kişilerin bile çözemediği kelimeler vardır (hala) . Osmanlıca , Latin harfleri gibi değildir , Latin harflerini 6 yaşında bir çocuk bile 2-3 ayda okumaya başlayabilir fakat Osmanlıca için gerçekten Arapça ve Farsça zaruriyettir hem de sadece kelime bilgisi ile değil gramer olarak da bu iki dile hakim olmak zorundasınız. Resmi evrak okumak ise bambaşka maharettir , zira kelimenin yazılış şekli bile kişiye göre değişmektedir .Celal Şengör 'ün fikirlerine katılmayabilirsiniz ama bu tür konulara biraz daha reel bakmak lazım diye düşünüyorum.
Ben de aldım bu kitabı ama henüz bitirmedim. Celal Şengör' ün her söylediği doğru olmayabilir ama zihin açıcı tespitlerde bulunduğunu düşünüyorum.
YanıtlaSilTurgay Aksoy,
Silben bu kitabında özellikle üstte yazdığı tespitlerde yanlış bir şey göremedim , evet bazılarımızın hassas olduğu noktalara temas etmiş fakat bunlar dile getirilmeli , Şengör de bunu gayet ustaca yapmış diye düşünüyorum , sayfa sayısı az ve çok yalın bir dille yazılmış bunun için de kendisinin tebrik edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Heyy , Mimlendinn :)
YanıtlaSilizel tolu,
Siltamamdır :D
okumam ama ilginçmiiş :)
YanıtlaSildeeptone,
Sileyvallah deep :D
ilginçç , okunası :)
YanıtlaSilBi Poşet Kitap,
Silbence de :D
Şuan okulda bende Osmanlı Toplum Yapısı ve Türkiye Toplum Yapısı dersleri aldım . Hem bu dersleri pekiştirmek adına hem başka görüş açıları görmek adına güzel bir kaynağa benziyor , mutlaka alıp okuyacağım fakat 'Diktatör' kelimesini yanlış buldum .
YanıtlaSilizel tolu,
Silkitap bu kelimeye açıklık getiriyor :D umarım severek okursun :D
Birde eğer meraklıysan Halil İnancık'ın eserlerini de okumanı öneririm :)
YanıtlaSilizel tolu,
Silsırada o var :D
Kesin okuyacağım listeme bir kitap daha. :) Bol kitaplı, çok huzurlu günler canım.
YanıtlaSilMehtapvekitap,
Silkaçırma :D
kitabın ismi ilk etapta antipatik geliyor ama alıntılar çok ilginç, paylaştığın için teşekkürler Eylem'cim:)
YanıtlaSilEren O.,
Sildeğil mi ;) ben teşekkür ederim :D
Osmanlı'yı her yönüyle çok yücelttiğimiz için eleştirel yaklaşımları kaldıramıyoruz. Ama duyarak öğrendiğimiz bilgilerin yerine okuyarak sorguladıklarımız gelince taşlar yerine daha güzel oturuyor. Osmanlıca bilgim olmadığı için bir şey diyemiyorum ama şeyhülislamın fetvasıyla sultan ve kardeş katliamlarını bir türlü aklım almıyor. Sonuna kadar da irdelenmeli
YanıtlaSilÇok güzel bir yayın olmuş, ellerine sağlık
Abdullah Özer,
Silinsanlar geçmişlerini yadsımamalı ancak her zamanı eleştirebilmeli ki hatalardan ders alınsın. Ne yazık ki biz bazı şeyleri kutsal kabul ediyoruz ve asla söz söyletmiyoruz. Osmanlı 600 yıl ayakta kalabilmiş güçlü bir devlet olsa da hiç hata yapılmamış demek yanlış. Osmanlıca konusuna hiç girmemek en iyisi , o zaman Göktürkçe'ye de aynı şekilde sahiplenmemek nedeni doğuyor kaldı ki Osmanlıca'dan çok daha eski ve köklü bir dil. Keşke irdeleyebilen bir millet olsak ama başka bir fikrin bırakın dile getirilmesini, neredeyse aklımızdan geçirmemiz bile suç. Hayırlısı bakalım...