11 Ocak 2018 Perşembe

BENDEN SELAM SÖYLE ANADOLU'YA -DİDO SOTİRİYU

Çeviri: Atilla TOKATLI
1. Basım 2007
230 Sayfa 

"Bana bir mum yak . Belki Allahlarımız da bizim gibi arkadaş olurlar..."

"Gecenin karanlığı sardı bütün dünyayı ...Bir Allahın elinden çıkmış olamazdı bu dünya , hayır! Böyle bir dünyayı , hiçbir Allah yaratmış olamazdı!"

1982 'de Abdi İpekçi Dostluk Ödülünü alana kadar yasaklı kitaplar arasındaymış kitap.

Kurtuluş savaşını bir  Rum'un gözünden anlatıyor.

Orijinal adı , "Matemena Homata " yani , Kanlı Topraklar'mış.

Orijinal adı daha çok yakışırmış kitaba.

Yazar her iki açıdan da göstermeye çalışmışsa da ben tarafsız okuyamadım kitabı.

Bu sebepten de oldukça fazla etkilendim .

Bütün savaşı anlatan kitaplardan sonra yaptığım gibi insan olmaktan nefret ettim.

Ben ki afirmasyonu neredeyse hayat felsefem olarak benimsemiş biriyim , bu tür kitaplar okuduğumda yaşadığım çöküşü size tarif edebilmem mümkün değil.

Neredeyse 2 gündür yaşadığım acı, bunaltı,  bezginlik  tarifsiz , bir de ben sadece okudum  bunları ya yaşayanlar?

Dünya adil bir yer değil orası kesin , ve fakat savaş kadar , insanların birbirini hem de neler için öldürebildiğini, işkence edebildiğini görmek kadar anlamsız bir şey yok şu dünyada .

"Ne için?" sorusuna verilecek bir cevap ta yok.

Çünkü hiçbir şey karşılığı olamaz yapılanların , hiçbir eder çekilen acılara , yapılan zulümlere denk olamaz .

Çok etkili , neden yaşadığımı tekrar sorgulatacak kadar hem de . 

O kadar kötü hissettirdi ki , edebi açıdan bakamadım kitaba.




24 yorum:

  1. Aaa! Valla hislerime tercüman olmuş, sıksık hatta bloğumda da yazmışımdır Allah böyle bir dünya yaratmış olamaz diyorum ben de....eline sağlık İrem'ciğim. Okumak isterim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bücürükveben,
      çok acı bir tablo var kitapta ne yazık ki :(

      Sil
  2. Koskocaman dünyayı paylaşamamak gözünü hırs bürümüş insanoğluna özgü :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      kesinlikle , insan yeryüzündeki en yırtıcı , en vahşi hayvan ne yazık ki...

      Sil
  3. Okumuş ve beğenmiştim. Çok güzel yorumlamışsın.

    YanıtlaSil
  4. Doğrusu, aile büyüklerimin Yunan zulmünde yaşadıklarını bildiğim için o kadar çok üzülemedim.
    Keşke bizim mübadeleden gelen insanlarımız arasında yaşadıklarını en azindan günlük tutulsaymış.
    Yine de sana Ömer Seyfettin "Beyaz Lale" kitabını okumanı tavsiye ederim. Orada Bulgar çeteci ve ordusunun Türk köylerine neler yaptığını tüm dehşetiyle anlatır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahçe Perim,
      Beyaz lale 'yi de okudum . Ben bu kitabı okurken tarafsız kalamadığımı yazmıştım ama sen acaba Yunan tarafına mı üzüldüm zannettin ? Yazarın bakış açısını yakalamak istediysem de beceremedim ne yazık ki. Gerçi yapılan çok hatalar var bizim tarafta da . Bitmiş bir savaşın taraflarını didiklemek de iş değil aslında biliyor musun, mesele insan kalabilmekte fakat savaşta ne yazık ki taraflar insana has sıfatları yitiriyor.Ve ne yazık ki Türkiye'de 100 yıl önce yaşamış bir Rumun anlattıklarını okuyunca anlıyorsun ki yurdum insanı aynı, yaşananlar çok ta bir şey değiştirmemiş Yurdum insanında.İlerleme adına, değişim adına, gelişim adına. ..

      Sil
  5. Hala aynı hırs hala aynı zulmü savunan insanoğlu...dünya aynı dünya malesef...okuduklarin için üzülme diyemiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat Cıvıltısı,
      kesinlikle öyle , ve ne yazık ki asıl zulmü yaşayanlar bu hırsa ulaşmak için kullanılanlar. Yukarıda oturanlar hala aynı rahatlıktalar .

      Sil
  6. Yıllar önce okumuş ve edebi açıdan beğenmemiştim. Yazar kendi akarabalarının anlattiklarından yola çıkarak yazmış, edebi bir dil beklemeye gerekde yok aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. acemi blogger,
      edebi dili iyi diye bir kaç yoruma denk geldim de o sebepten yazdım o açıklamayı , açıkçası oldukça üzücü anlatılanlar , o kadar perişan etti ki beni okumak bile...

      Sil
  7. Okumak isterim bu kitabı, duymamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saadet Uslu ,
      umarım beğenirsiniz diyebileceğim bir kitap değil ne yazık ki , umarım benim kadar yıpratmazsınız kendinizi ..

      Sil
  8. İnanmıyorum Eylem. Biraz önce Fakir Baykurt'un Eşekli Kütüphaneci kitabını bitirdim. Orada karakter en sevdiği kitabın bu olduğunu söylüyordu. Ben de kitabı duymadığım için not almıştım, araştırırım diye. Şimdi senden bu yorumu okuyunca merakım daha da arttı. Okunacaklar listemin başına yazıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şule uzundere,
      yaz canım , okunaması gerekenlerden biri bence de bir karşı taraftan bakabilmek adına savaşa :(

      Sil
  9. Allah böyle bir Dünya yaratmadı aslında.İnsanlar Dünya'yı bu hale getirdiler.Kıbrıs'ta Rumların yaptıkları işkenceleri görseniz insan olmaktan ve bu hayattan nefret edersiniz 😔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saadet Sezer,
      Aslında Kıbrıs'la ilgili de bir kitap okumuştum , şimdi ismini hatırlamıyorum ama fotoğraflar vardı o zamanlara dair ve beni perişan etmişti. :( Gerçekten nefret seviyesine geliyor bazen hayat , özellikle insanın insana ettiğini kabullenmek o kadar zor ki

      Sil
  10. Savaş ırk, milliyet ayırmıyor, herkesi mahvediyor :((

    YanıtlaSil
  11. Hatırlayamayacağım kadar eskiden okuduğum bir kitap. (Kitabın arkasındaki bitirme notuma bakmam lazım.) Güzel bir kitaptır. Bilmek için okumak gerek.
    Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Bilgehan MErki,
      kesinlikle katılıyorum , bir de tek taraflı bakmamak , MEvlana der ki: "acı su kenarına yuva yapan kuş tatlı suyun yerini bilir mi ?"

      Sil
  12. ''Bütün bu çekilen acı bir kötü rüya olsaydı ah!...
    Ve yan yana... Omuz omuza verip yürüseydik tarlalara yeniden!
    Saka kuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara yürüyebilseydik!
    Ve her birimiz sevdiceği kendi kolunda,
    çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden çıkıp yan yana eğlenmek üzere...
    Şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik.
    Ana yurduma selam söyle benden Kör Mehmed'in damadı!
    Benden selam söyle Anadolu'ya...
    Toprağını kanla suladık diye garezlenmesin...
    Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!''
    Yazarın bu satırlarından sonra kitap üzerine söyleyebilecek pek bir şey kalmıyor aslında. Samimi ve etkileyici; kesinlikle okunası bir kitap.

    YanıtlaSil