29 Kasım 2017 Çarşamba

YANSIMA / LANDE - DENİZ ERBULAK

1. Baskı 2015
424 Sayfa

"Kuytu köşeleri severdi kızı.Kışı , soğuğu, rüzgarı , karı , yağmuru sevdiği gibi."

"Bazen yansımanın yolu değişir .Başka bir hayatın içinden geçer .Sonra o başka hayattan senin gibi biri gelir ve bize kaderden bahseder."

"Bu bir  oyun .Birileri yazarın üzerinden bu oyunu kuruyor...ve hepimiz bu kurulan oyunda yönetiliyoruz."

********

Bu kitap bir harika ;

Hem kurgu , hem gerilim, hem distopik, hem fantastik , hem korku ,hem macera  , hem seri ve hepsinden güzeli yerli bir kalemin elinden çıkma.

İnanmazsınız ne zamandır bu kadar heyecan verici bir kitap okumamıştım , hele de yerli bir yazardan , hele de bir kadın yazardan.

Deniz Erbulak , her kitabında olduğu gibi bu kadar şeyin içine , nezaketi de sığdırmış .

Nasıl yapıyor bilmiyorum ama kitabı üzerinde yazarın ismi olmadan okusanız bile Deniz Hanım aklınızdan geçebilir gibi geliyor bana.

Çünkü o nezaketi verebilecek başka bir kalem daha yok .

Bu kadar sert bir hikayede bile hem de .

Serinin devamını da edindim ve okumak için sabırsızlanıyorum .

Deniz Erbulak için de kütüphanemde özel bir bölüm oluşturma zorunluluğu doğuyor bu durumda , görülüyor ki kendisiyle daha çok kitapta buluşacağız .





26 Kasım 2017 Pazar

OYUN USTASI -JAMES DASHNER

Çeviri:Selim Yeniçeri
1. Basım 2016
302 Sayfa


Yine Kerem'den okuduğum bir serinin ilk kitabı .

Bilgisayar oyunları sevenlerin oldukça seveceği bir seri diye düşünüp , ben bu seriye devam etmeyeceğim sanırım falan diyordum ki kitap öyle bir bitiş yaptı ki sırf o bitişin hatırına okuyacağım seriyi ...


23 Kasım 2017 Perşembe

MEŞHUR YENİKAPI CİNAYETİ -MÜJDAT GEZEN

1. Basım 2004
3. Basım 2004
245 Sayfa

"Bu ülkedeki hukuk sistemi çökmüş .Ne yargıçlar , ne savcılar , ne avukatların mutlu olduğu bir ülkede hukuk sistemi nasıl iyi ve doğru olabilir ?"

"Adı üstünde sıkıyönetim , sıkıcı bir yönetim biçimi yani..."

Efendim alt ismi "acayip bir roman " olan , iç kapakta yer alan "bu kitaptaki gerçekler tamamıyla yalan yalanlar tamamıyla gerçek " yazısıyla beni meraka salan bir kitap oldu kendileri .

Daha önce 1-2 kitabını okumuşluğum var ustanın , eskiden dizi ve filmlerini de izlerdim yalan yok.

Bu kitap ;
 3  arkadaşın, 70-80 dönemi İstanbul'unda sanat ve özel yaşamları hakkında bilgi veriyor .

Ne kadarı biyografik unsur taşıyor çok fena merak etmekle birlikte , hikayedeki arkadaşların, gerçek hayatta kimler olabileceği hakkında varyasyonlar üretip durdum  okuduğum zaman boyunca .

 Ustadan, hem o dönemin genel siyasi havasını alabileceğiniz, hem de üniversite hayatları ve gençlik  farkındalıklarını takip edebileceğiniz , oldukça yalın yazılmış , bir hikaye .

Kitabı kapattığınızda siz karar verin gerçekliğine .

Okumuşlar ise şuraya yazıversin gerçekliğinin olabilme ihtimalini bu hikayenin, sevgiler , kitaplı günler dilerim.


21 Kasım 2017 Salı

TOPRAK ANA -CENGİZ AYTMATOV

Çeviri: Refik ÖZDEK 
1. Basım 1995
143 Sayfa 


"Toprak ve su insanlar arasında eşit olarak paylaştırılınca , kendi tarlamız olunca , kendi tarlamızı sürüp eker, kendi ürünümüzü kaldırınca biz de mutlu olacağız ."

"İyilik , yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir .Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir." 

************
Bir kadının toprakla, kendi yaşamı ve dünya düzeni üzerine konuşmaları var kitapta.

Öyle bir kadın ki savaş onlara değmeden , yalın mutluluğu bulmuş.

Sevmiş ve sevilmiş.

Savaşla gelen yıkım ...

Bir hayat ki,  bütün dünya insanının bir şekilde nasibini aldığı.

Bir mutlu yaşam , savaşla yıkılan.

Çok etkili bir kitap Toprak Ana , Aytmatov yine yalın dili ve bütün yaşananları hissettirebilen kalemi ile biz okurlara yaşatıyor kitabı , okutmaktan ziyade.




18 Kasım 2017 Cumartesi

YARIM KALAN KADINLARA- NICHOLE BERNIER

Çeviri:Özlem YÜKSEL
1. Baskı 2014
331 Sayfa

"Yalnızlık bir nimetti. Ama bir başkasının yanındayken yalnız kalmayı başarmak bir sanattı ."

"Büyümek biraz da başkalarını suçlamak yerine başarısızlıklarını kabul etmektir."

Hani bazen bir şeye bakarsınız ama gördüğünüz yalnızca o şeyin suretidir , aslını ancak hissederek, yaşayarak öğrenebilirsiniz .

Mektuplar var kitabın özünde , göçüp giden bir kadının ardında bıraktıkları .

Yanlış bilinen doğruları.

İnsanların inandıkları ...Oysa hepsi yalandı...

Belki de kimsenin tahmin edemeyecekleri...

Oysa her şeyi bildiklerini zannetmişlerdi...




P.S.:Son zamanlarda dinlediğim bir parçayı koyuyorum şuraya , belki de siz de seversiniz :D









16 Kasım 2017 Perşembe

ÇOLUK ÇOCUK -PATTI SMITH

Çeviri: Yiğit Değer Bengi
2.-3. Baskı 2011
302 Sayfa

"Kendimi tamamen kitaplara kaptırmıştım .Hepsini okumayı istiyordum ve okuduğum her kitap yeni arzular tetikliyordu."

"Ne kadar iyi olmayı istesem de asla mükemmel olamayacağımın farkına varmıştım."

"İnsanoğlu sanat yaratabiliyordu ve sanatçı olmak başkalarının göremediği şeyleri görmek demekti."

Patti Smith; Punk Rock ' ın "vaftiz anası" diye tanınıyor , Robert Mapplethorpe aşkı ile biliniyor .

Robert'a söz verdiği üzere yazmış bu kitabı da zaten .

Dali 'nin ; "Sen bir karga , gotik bir karga gibisin "dediği; şarkıcı, şair, yazar, çizer vs...


Amerikalıların sanata da, hayata da bakışı karşısında hayretten hayrete düşürüyor kitap .

Aşkı yaşayış ve algılayış şekilleri üzerine ise tek kelime edemiyorum .

Otobiyografide bu kadar yalın , bu kadar reel kendini anlatabilecek olan var mıdır diye düşündürüyor...

Buradan benim de sevdiğim Before The Night 'ını dinleme şansınız olsun :D



13 Kasım 2017 Pazartesi

PENELOPE -MARGARET ATWOOD

Çeviri:Dilek Şendil
1. Basım 2017
160 Sayfa

"İnsanın yeniyetme oğluyla kavgasında yenik düşmesi hiç kolay olmaz.Boyları sizinkini aştı mıydı, geriye bir tek manevi otoriteniz kalır :eften püften bir silah."

"Acaba birimiz ötekinin söylediği söze inanıyor muydu?
İnanıyorduk elbet.
Ya da birbirimize öyle diyorduk."

*************
Yunan Mitolojisi'nin efsanelerinden Penelope'nin hayatı hem de 12 kızının(hizmetçisinin) ağzından yazılmakta.

Şiir ve şarkılar da kitaba ve hikayelere hareket katmış.

Alfa Yayınları bu işi biliyor sanırım .Mitoloji üzerine yaptığı seriyi de böylece takibe almak mevcudiyeti doğuyor bana .


10 Kasım 2017 Cuma

SAKIN ALDANMA , İNANMA, KANMA -REFİK HALİD KARAY

206 Sayfa 


"Vücudumuzun elbiseye olan ihtiyacından fazla hissiyatımızın örtüye ihtiyacı vardır."

"Beşeriyetin ne kadar gerilediğini anlamak için halkın tramvay arabalarına nasıl binip indiklerini görmek kafidir."

"Sakın aldanma, inanma , kanma! Ne aşıkın sazına , ne mebusun sözüne , ne hacının lafına , ne papazın putuna ..."

"Sırma saçlılar kel çıktı , badem gözlüler kör...Parada gözüm yoktur diyenler Karun'a döndü , Harun bildiklerimiz Haccac'ı geçti ! Artık kuru lafa aldanma, sahte ise inanma , şuna , buna kanma...Kürk giydireceğiz derler, külahını kaparlar; dost görünürler , ciğerini yakarlar; gömleğini aşırıp hasırlara sararlar , 'haydi yürü !' deyip öne katarlar , sonra birer birer savuşup ateşe seni atarlar.Ayanı da böyle , mebusu da maazallah ..."

"Sakın aldanma , inanma , kanma... Yalan dolan makaraları yine sağılmaya başlanacak diye , yine elimizdekiler kapılıp deve yapılacak; toklar çekilip biraz da açlar yalanacak ....Bu işin kühnü budur ! Polis zannedeceksin , harami çıkacak ; nimet diye gideceksin, tuzak çıkacak; melek görünecek, şeytan çıkacak...Gözünü açmazsan yine yumurtalar cılk çıkacak!"

"Katliama başlasalar :'Ne musip icraat !'
Çam devirseler: 'Ne nezaket!'
Maskara olsalar:'Ne şeref!' diyorlar."

"İki düzine devlete meydan okusak :'İsabet!' diye pehpehliyorlar milleti eli bağlı uçuruma koştururken :'Kurtulduk !' diye seviniyorlar , devleti düşmanlara teslim ederken :'Yeni devir , teceddüt ' diye alkışlıyorlar ."

"Hülasa insan her şeye benzeyebilir , hatta bazen insana bile!"





9 Kasım 2017 Perşembe

TEHLİKELİ İLİŞKİLER - JULIA LONDON

Çeviri:Aslı Karasuil
1. Basım 2013
462 Sayfa

"Bunun bilimsel bir eser olması gerekmiyor , lordum .Bu yalnızca eğlenmek için okunması gereken bir roman ."

Kahramanımızın yukarıdaki sözlerinin tam olarak bu kitap için söylenebilir olduğunu belirtmeliyim.

Aşk ve gurur çakması olmuş demek te yerinde olur sanırım.

Her ne kadar onun yerini tutamasa da , sevdiğiniz bir eseri andırması bile okurken keyif verebiliyor bazen :)


6 Kasım 2017 Pazartesi

PARANOYA -TAMI HOAG

Çeviri: Ender NAİL
2.Basım 2007
525 Sayfa 

"Nedense hiç kimse bir türlü elindekilerle yetinemiyordu .Belki de daha iyisini , ulaşamayacağını umut etmek insanın doğasında vardı."

KOJAK(Kovac) 'la yeni bir macera daha , Tami ablamız da Tess abladan sonra başımızın tacı olacak gibi duruyor.

Seviyorum yarattığı bu karakterli ,dürüst , polis abimizi .

Yine bizim ülke için düşünecek olursak fantastiğe kaçıyor diyebilirsiniz ama onlarda neden olmasın dediğimiz bir polisiye -macera.

Sanırım artık kurumlara olan inancım o kadar azaldı ki , kişiler üzerinden yapılabilecek çok ta bir şey olmadığını düşünüyorum.

Dürüstlük , doğruluk , işini doğru yapmak ise unuttuğumuz özellikler .

Belki de  bu özlem , bu kadar sevmeme sebep bu tür kitapları .

Neden olmasın diyebilsem yetecek ama ....



4 Kasım 2017 Cumartesi

UZUNHARMANLAR'DA BİR DAVETSİZ MİSAFİR -SEZGİN KAYMAZ


1. Baskı 2017
323 Sayfa

"Başı ve sonu olan hikayelerdir belki beni ilgilendiren ...Değişik hayat tarzları , farklı bakış açıları ...Belki maceralar .Mutluluklar , hüzünler , hırslar , intikamlar , yere sağlamca basmalar , eğilip bükülmeler , dimdik durmalar , yıkılıp düşmeler, korkular, ümitler, hayaller...Ne bileyim...Milyonlarca insanın yazdığı bir şehrin üzerinde kanatlanıp uçmak gibi sanki...."

"-Sen yaşamayı bilmiyor musun Musa? Onu mu merak ediyorsun? Ondan mı hep roman hep roman?"

********

Ben neden seviyorum bu adamın yazdıklarını , neden tam da o zamanda okumak istediklerimi yazmış oluyor çok yıllar öncesinden .

Küfür bile yakışır mı durduğu satıra bu kadar ,  bu kadar şaşırtır mı  insanı bir kitap , bu kadar korkarken düşündürür mü en derin cinsinden...

Oluyor efendim , yazıyor bazıları hem de  yıllar öncesinden ...

Tam olarak 1 günde okudum 323 sayfayı , bir bu kadar sayfası olsa yine aynı gün biterdi kuşkusuz.

Bölüm başlarına koyduğu güzel alıntılarıyla, ayrıca gönlümü fethetti.

Sezgin Kaymaz, her okuduğum kitabından sonra  bir kere daha "iyi ki okudum " dedirtiyor.

Kalemi hiç durmasın dediklerimden , sanırım yeni bir kitabına başlamak için aradan bu kadar uzun zaman geçmesine izin veremeyeceğim.



2 Kasım 2017 Perşembe

MUHAYYELAT -GİRİT'Lİ ALİ AZİZ EFENDİ

Hazırlayan :Kerim Çetinoğlu 
288 Sayfa

İlk olarak bu kitabı neden tekrar okuduğum meselesini açıklamam lazım . Bilenlerin bildiği , bilmeyenlerinizin şimdi öğreneceği üzere AÖF(Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi ),Türk Dili ve Edebiyatı 3. Sınıf öğrencisiyim.

Bu bölüme başlarken şöyle düşündüğümü hatırlıyorum , bu kadar kitap okuyorum ve fakat Türk Edebiyatını tam anlamıyla bilmiyorum .

Evet gerçekten böyle düşünmüş fakat Türk Edebiyatından bu kadar bihaber olduğumun farkında olamamışım.

Gerçi bunda derslerde henüz modern edebiyat kısmına geçememiş olmamın da katkısı vardır diye düşünüyorum .

Her ne ise , bu bölümün ilk iki sınıfında Osmanlıca öğrenmemiz icap ediyor .Bu sebeple de İsmek 'in Osmanlıca kursları bizim için bulunmaz nimet oluyor.

Bu yıl 2.yılım İsmek Osmanlıca sınıfında , o sebepten bazı edebi parçaları okumak ta kaçınılmaz oluyor. 

Giritli Ali Aziz'in Muhayyelat'ını Türk Klasiği olarak kabul etmiş , okumuş , kitaplığıma da yerleştirmişim zamanında .

İyi ama kursta Muhayyelat'tan bir parça okumaya kalkınca baktım ki ben bu hikayeleri anımsamamaktayım .

Kitapta pek çok hikaye mevcut , bizim kursta okuduğumuz ise Çin Şahının Kızı Ferahnaz 'ın hikayesiydi .

Sadece bu bölüm yerine bütün kitabı tekrar okumak tercihim oldu tabii.

Neyse ben aslında size Giritli Ali Aziz Efendi ve Türk Edebiyatındaki yerinden falan bahsedecektim fakat baktım ki yazdıklarım bir hayli yer tutmuş , bunlarla başınızı şişirmeyeyim , merak edeniniz bir zahmet Google amcaya müracaat  ediversin diye düşünerek yazıma son vereyim.

Fakat bu notu eklemeden geçersem ayıp olacak kanaatindeyim ,

Muhayyelat:Hayal edilmiş olan şeyler, demek.