30 Ağustos 2017 Çarşamba

GÖLGELER -ILSA J. BICK



Çeviri:Barış Emre ALKIM
499 Sayfa

"Sanki tüm dünya buzdandı , yan yatmaya başlamıştı ve şayet sımsıkı yapışıp tutunmazsa sonsuza dek kaybolup gidecekti."

Küller serisinin ikinci kitabı .

İlk kitap ve seriyi edinme serüvenim için lütfen bir tık.

Sanırım son zamanlarda okuduğum en iyi distopik serilerden biri .

Evet kan gövdeyi götürüyor , evet çok vahşi sahneler mevcut ve evet çok fena halde etkileniyorum ama izler gibi okutuyor kendini ve sevdiriyor.

Bir de bilenler lütfen bana yazsın , filmi var mı?



28 Ağustos 2017 Pazartesi

YARALARIM AŞKTANDIR-FURUĞ FERRUHZAD





Çeviri: Haşim Hüsrevşahi 
5. Baskı 2017
296 Sayfa



"VEDA
...
Senden uzaklara götürüyorum 
ey umarsız umutların cilvesi 
diri diri gömeyim diye bir daha 
olmasın seninle buluşma hevesi."

"TANRILIK İSYANI
Ey tanrı şayet tanrı olsaydım bir anlığına 
kopardım kendimden , kopar uzaklaşırdım 
Bu ihtiyar dünyanın viran  caddelerinde 
kaftanım , asam olmadan giderdim 
Benim korkum yüreklere korku salmazdı 
 asilere cehennem vaadi vermezdim 
ya cennet yolunu kısa tutardım , ya yeni bir cennet doğururdum..."

"İNANALIM SOĞUK MEVSİMİN BAŞLANGICINA

Ben düşüncelerin , sözlerin ve seslerin aldırmazlık dünyasından geliyorum
Ve bu dünya yılan yuvasına benzerdir
Ve bu dünya 
Öyle insanların adım sesleriyle doludur ki 
Seni öpüyorken
kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar..."

********

İran modern şiirinin en cesur kalemidir Furuğ.

Şöyle yazılır kendisi için kitabın uzun ön sözünde;
"Ferruhzad erkeğe hitaben , tamamen kadınsı duygusallığı ile şiir söylemiş tek kadındır."

Ferruhzad , dönemi itibariyle İran'da bir kadın tarafından hiç yazılamayacak cesur cümleler kurar ve 32 yıl çok cesur yaşar .

1 yaşında oğlunu bir daha asla göremeyeceğini bilse de boşanır kocasından mesela .

Evli bir adama aşık olur .

Babası bir askerdir ama Ferruhzad onun disiplinine girmeyi reddeder.

Annesinin sadece dinsel olarak varolduğunu , maneviyatta beraber olamadıklarını yazar şiirlerinde.


Film çeker , kamera arkasına geçer , kısacık ömründe (yurt dışında) ödüller alır.

İran'da ise yerden yere vuruluyordur.

Aç ta kalır yeri geldiğinde, memleketinden uzak ta .

Ama evlat hasreti bitmez ve cüzzamlı bir çocuğu evlat edinir .

32 yaşında şaibeli bir trafik kazası ile ölür ama çilesi bitmez .

Çünkü mollalar cenaze namazını kıldırmayı reddeder.

2 günün sonunda bir yazar arkadaşı kıldırır namazını ve toprağa kavuşur .

Oysa şiirler yazmıştır  toprak üzerine , kavuşmak üzerine.

Bizde de pek bilinmez zaten , pek anılmaz.

Belki asi tavrından , belki kurallara uymayışından ya da düzene isyanından .

İsyan, hakkıyla yapılıyorsa bile hoş karşılanmaz ülkemizde.

Ama kesinlikle okunmalı , en azından hayatı bilinmeli dediklerimden .


27 Ağustos 2017 Pazar

YILDIZ ŞALE KÖŞKÜ -İSTANBUL'DA BİR YER


İşin aslı hazır İstanbul'dayken , gezmediğimiz yer kalmasın :D

Değil tabii ki , tamamen kartımızın süresi bitmeden bir -iki yer görme telaşı .
Şöyle ki müzelere İş Bank kartınızla her yıl 1 ay -sınırsız giriş ile ücretsiz gezme hakkınız var .Biz Ege'den başladık gezmeye , Efes'ti , İzmir Atatürk Evi'ydi derken İstanbul'a geldiğimizden beri bir kez daha Arkeoloji Müzes'ni ve Pargalı İbrahim Paşa'nın Sarayı 'nı(şimdi adı değişmiş ya neyse) da gezdik.


Hala Rumeli Hisarı'nı görmediğimi hatırlayan eşim , haydi gidelim deyince çıktık yola , güya kendisi bakmıştı giriş -çıkış saatlerine fakat günlerine bakmamış :D Gittiğimiz gün çarşamba olunca haliyle giremedik Hisar'a. Neyse dönerken Yıldız Parkı'na girelim dedik , zira iki yıldır Kerem dibinde okuduğu,  defalarca önünden geçtiğimiz halde bir defa bile girmedik içine .



 Yıldız Parkı'na girdikten sonra bir müddet eşimle buluşmakta sıkıntı yaşadık çünkü ben Beşiktaş'taki kapıdan yürüyerek girdim o da motoru bırakmak için üst kapıdan girmek istedi .
Ve park bir miktar büyük , 2 adet cafe/restaurant mevcut , bunlarda yemek yiyebilir ya da çay kahve içebilirsiniz.

Yıldız Parkı
 üst kapısından çıkınca 500 metre yukarısında Şale Köşkü.

III.Selim'den 
II. Abdülhamit'e kadar eklemeler yapılarak oluşturulmuş.

En son yabancı misafirlerin konaklaması için kullanılmış, oldukça görkemli bu yapı çok mahzun.

Zira geleni-gideni oldukça az.




Müze kart geçmiyor , giriş 10 Lira (sanırım ).





İçinden çekilmiş tek kare yok çünkü fotoğraf çekmek yasak.



Fakat çok hoş , çok muhteşem bir yapı . Restore edilmeyen yerleri daha bir güzel .


406 metrekarelik tek parça Hereke halısını ve benzersiz çini sobalarını görmek muazzam bir keyif .



Sobalara dikkat zira tip olarak tamamen porselen vazo gibi ve devasa görünüşleri ile görülmeye değerler.Görevli "soba bunlar" demese dikkatimizi çekmeyeceklerdi.



Eğer İsranbul'da iseniz ya da yolunuz düşerse , bu sessiz ama mağrur yapıyı görmeden geçmeyin , yürümekten korkmuyorsanız , dönüşte Yıldız Parkından geçip , harika köşklerde çay/kahve içebilir , yemek  yiyebilirsiniz.

Hem de şu 




ya da şu manzara eşliğinde:)


İstanbul içinde bu kadar yeşili bulmak bir mucize.


26 Ağustos 2017 Cumartesi

LOLA VE KOMŞU ÇOCUK -STEPHANIE PERKINS



Çeviri.:Aslı TÜMERKAN
4. BAskı 2016
320 SAyfa

"Hayat her gün aynı insan olmak için fazla kısa."

Sanırım bu kitap bir takas kitabı:)

Best-seller falan gibi bir şey ama  gerçek hayattan esintiler taşıyor-muş.

Ya da ben yazarın son söz kısmını yanlış anlamış olabilirim.

Yaşıtlarından farklı bir kız ve ilk aşk falan işte .

Kolay okunur :D


24 Ağustos 2017 Perşembe

ESKİ YUNAN VE ROMA TARİHİNE GİRİŞ -OĞUZ TEKİN

1.-8. Baskı 2008-2014
9. Baskı 2015
327 Sayfa

"Tiran sözcüğünün kökeni , Lydia dilinde "bey" ya da "efendi" anlamına gelen "tyrannos" a dayanır. Oligarşi ile yönetilen kent-devletlerinde , yönetimi zorla , yasal olmayan bir şekilde ele geçiren kişiye tiran (zorba-despot) denirdi."

Kocaman ve bilgi küpü olan bir kitaptan neden tek alıntı yaptım diye düşünmeyin , o kadar çok yer işaretledim ki hangi birini yazacağımı bilemedim.

Kitabı Sosyal Bilimlerde okuyan yeğenin hocası tavsiye etmiş.

Tarih okumalarına yeni yeni başladığım zamanlar olduğundan profesyonel  önerilere daha bir dikkat ediyor, daha bir önemsiyorum.

O sebepten aldığım tarih kitaplarını bir kenara bırakarak bu kitaba öncelik verdim .

İyi de ettim , Kerem'in isteği ile bir daha yaptığımız Ege tarih turunda oldukça yararlı olduğunu , daha bir bilinçli gezdiğimi düşünüyorum .

Çünkü Eski Yunan ve Roma tarihinin hatırı sayılır bir kısmı batı Anadolu'yu  anlatmakta. 

Şimdi bu tür kitapları okudukça ne kadar pişmanım bugüne kadar tarihten uzak kaldığıma .

Okuyun , okutun diyeceklerimden .



22 Ağustos 2017 Salı

TUTSAK-ERIN BOWMAN






Çeviri:Merve ŞİMŞEK
1. Basım 2016
351 Sayfa

"Bugün sonların günüydü. Son yemeğimiz. Son çayımız. Son dama oyunumuz. Bu geceden sonra her şey bitecekti .Bu geceden sonra o gitmiş olacaktı."

Kerem 2. kitabını alırken fark ettim , sevdiğini söyleyince düşünmedim bile .

Yine ve yeniden bir distopya.

Ama akıcı , ama iyi cinsinden.

Farklı dünyalar , kocaman yalanlar , planlar falan.

Kabul etmem gerekir ki mantık hataları oldukça fazla , benim gibi  zeki olmayan birinin  bile fark edebileceği kadar hem de. .

Ama öyle sıcak ki , akıcı gelen bir şey bulduğum ve okuyabildiğim için bile mutlu oluyorum.

Ve sanırım 2. için de fazla beklemek istemiyorum.


20 Ağustos 2017 Pazar

BİZ -YEVGENİ ZAMYATİN








Çeviri:Fatma ARIKAN& Serdar ARIKAN
6. Basım 2016

250  Sayfa


"Saadet ve kıskançlık mutluluk adı verilen kesrin pay ve paydasıdır."

"Demek ki seviyorsun.Korkuyorsun, çünkü senden güçlü , nefret ediyorsun , çünkü korkuyorsun , seviyorsun, çünkü ona boyun eğdiremiyorsun .Ne de olsa sadece boyun eğdiremediğini sever insan."

"Sonuncu diye bir şey yok , devrimler sonsuzdur .Son devrim çocuklar içindi , çocuklar sonsuzluktan korkar , çocukların rahat uyuyabilmeleri için gerekli olan ise..."

"Çocuklar biricik cesur filozoflardır.Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur."

********

Zamyatin adını ilk duyuşum Le Guin'in Mülksüzler'ine tesadüf eder , rivayet odur ki Ursula, Biz'den etkilenip yazmıştır Mülksüzleri .

Bir sonraki karşılaşmam Cesur Yeni Dünya'da oldu zira Huxley de Biz'den etkilemişti  .

Biz için bilimkurgu demişler bir yerde,olma ihtimali var fakat bir başka  yerde de distopya adı geçmiş , o da olabilir.

Fakat her iki alanda yazan insanlara ilham kaynağı olmuş.

İthaki'nin diğer yayınevlerinden farklı yaptığı şey ise orijinal dilinden çeviri.

Eh okumuşken en iyisinden olsun değil mi?

Fakat bir iki basım hatası yok değil , burada yazmazsam çatlarım çünkü az da olsa rahatsız edici.

Rus edebiyatı severler bilir ki yazarlar asla kolay koşullar altında eser vermemiştir, Zamyatin de bu zorluklardan nasibini almış ve Biz'i hapiste yazmış, kitap tabii ki Rusya'da değil ilk olarak İngiltere'de basılmış.

İnsanların isimlerinin bile olmadığı , sadece bir numara olabildikleri bir dünya işte , günümüzden pek de farklı değil sanki .

Distopyanın  yaşadığımız zamanlar olduğunu düşünüyorum bazen  , bakalım bizim devrim ne zamana kalacak.

Neyse efenim ben BİZ'den etkilenen üstteki  2 yazarı ve kitabı da okumuş biri olarak diyebilirim ki 1920'lerde yazılan , bilim kurgu filmlerine bile ilham kaynağı olan bu kitabı okuyun.

Eleştiri yapmanızda sıkıntı yok,  bir okuyun üzerine konuşalım:)



Benim etkilenenler içinde en sevdiğim hala Mülksüzler :D







17 Ağustos 2017 Perşembe

YAKUT KIRMIZI -KERSTİN GIER

AŞK TÜM ZAMANLARIN İÇİNDEN GEÇER 1

Çeviri:Firuzan GÜRBÜZ
3. Baskı 2013
344 Sayfa

"Hangi zaman olursa olsun, fark etmezdi ; geçmiş yıllar korkunçtu.Bitmeyen savaş , çiçek hastalığı ve veba vardı; kadınlar yanlış bir söz söylediğinde cadı ilan edilerek yakılıyorlardı. Ayrıca tuvalet yerine büyük çukurlar vardı ve herkes bitleniyordu. Sabahları aşağıda birisinin olup olmadığına bakmaksızın herkes, lazımlıklarını pencereden aşağı boşaltıyordu."
*********
Seri olarak takas yaptım , çok ta bir şey beklemeyerek , yaz sıcaklarında azıcık kafam dağılsın mantığıyla başladım.

Standart fantastik bir roman ama ben sevdim, zaman yolculukları ile eski İngiltere'de ve yeni İngiltere'de geçmesi ile gönlümü fethetti.

Bir de bilmem neden bu tür kitapların bazılarını zor okuyorum , oysa bazısı akıp geçiyor , belki çevirmen faktörü etkili ...

Sebep ne olursa olsun , kolay okunan kitaplar mutlu ediyorsa , mesele yok.


15 Ağustos 2017 Salı

MİM- KİTAP İSMLERİNDEN ESPRİLER

Kağıt Salıncak (ki yeğenim olur kendisi ) mimlemiş beni , yapsan çok zor , yapmasan gönül razı değil modeli :D

Kitap isimlerinden esprikler yapıyoruz :D


-Yavaşladıkça Çoğalıyorum'unu okudum ben bunun , bunu sevmediysen onu mutlaka seversin (!)

whatsapp 'ta yazışırken bir kaç soru üstte sorulan soruyu (hangi kitabı okuyorsun ?)bir iki cevaptan sonra  yazarsan görebileceğin cevap  :
-beni Allah ta, seni kim bağışlar bilmem :D


-Eylem ben senin annen değilim , yanlış yere geldi bu mesaj galiba ?
-Hayır ya , en son okuduğum kitabın adı o :(
-haa , ha ?

-aaa Türkiye :((

-nereye gideyim ki?
-üff kızım ya ara da konuşalım, yazınca hep arızaya bağlıyor kitap isimleri !

-Sen de adam gibi isimleri olan kitaplar oku :D

Canım arkadaşım ben yazışmalarımıza hep ve çok gülüyorum :D

İyi ki varsın , hep yanımda kal :D

13 Ağustos 2017 Pazar

ÇÖPLÜK - ANDY MULLIGAN

Çeviri :Arif Cem ÜNVER 
1. Basım 2014
216 Sayfa


"Ben çöp toplayıcı çocuklardan biriyim ; bu şehrin artık ihtiyaç duymadığı şeyleri karıştırıp duruyorum."

"Bu ülkede aptal olmanın da , tıpkı fakir olmanın gibi , bir bedeli vardır."

*********
Kitap; 2012 Garnaige Madalyası Finalisti

Yazar; Guardiyan Edbiyat Ödülü sahibi.

Kerem'den araklayarak okuduğum müthiş bir anlatı .

Tamamı kurgu denmişse de yer bakımından gerçekçi bir tarafı olduğu belli , zaten yazar da bunu belirtmiş.

Trash adıyla filmi de yapılmış ve kitabı kapattığım dakika deli gibi izlemek istediğim ender filmlerden biri oldu.

Umarım kitabın yarısı kadar iyidir.

Okuyun , okutun dediklerimden .

Bakmayın ergen edebiyatı olduğuna , biz büyüklerin de gözünü açabilecek nitelikte.

10 Ağustos 2017 Perşembe

LEYDİ SUSAN -JANE AUSTEN


Çeviri:Meryem Kutlu Yıldız
1. Basım 2015
136 Sayfa

"Zaten birini sevmek istemiyorsan her zaman bir bahane bulabilirsin..."

Kitap yeğenden tırtıklanarak okunmuştur.

Kendisi azmetmiş bütün Austen kitaplarını okuyacak inş.

Kağıt Salıncak bloğu, bu kitabın yorumunu da eklemiş haberiniz ola.

Ve fakat bu kitap enteresan , "roman" ama roman gibi değil.

Mektuplardan olay örgüsünü çözmeye çalışıyoruz.

İşin kötüsü , kim kiminle mektuplaşıyor orası başta bir miktar muallakta kalıyor.

Austen deyince klasikler gelir ya akla sanki bu kitap o çizginin bir miktar dışında .

Bilemedim , sanırım çok ta beğenemedim kitabı.

Ama tabii klasik kitapları okuduğunuzdaki o tat , o dönem damağınızda kalmakta .


7 Ağustos 2017 Pazartesi

ŞİRKET - JOHN GRISHAM



Çeviri:Mehmet HARMANCI
435 Sayfa



The Firm adıyla bilinen filmin kitabı.

Grisham hem ünlü hem de ödüllü bir yazar , geç tanıştım ama kaleminden müthiş etkilendim.

Grisham 'ın en etkileyici kitabı olarak gösterilse de okurlar tarafından , genel kanı yazarın polisiye işini hakkıyla yaptığı yönünde .

Ben sanırım sahaflardan edindim kitabı çünkü yeni basımı İnkılap'tan değil .

Ama mutlaka okuyun , özellikle polisiye severler kaçırmasın.




5 Ağustos 2017 Cumartesi

2 Ağustos 2017 Çarşamba

HIZLANDIKÇA AZALIYORUM- KJERSTI SKOMSVOLD







Çeviri: Deniz CANEF
1. Baskı 2012
2. Baskı 2014
130 Sayfa

"Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır."

Kitap Norveç Edebiyatından , hem de ödüllü , hem de oldukça fazla okundu , popüler yani.

Üstteki alıntı cümle haricinde, ki bence alıntı yapabileceğim kitaptaki yegane cümledir , beğendiğim başka bir kısmı yoktur.

Çok başka bir şey bekliyordum kitaptan , belki de o sebepten bu kadar memnuniyetsiz ayrılmam.

Yaşlı bir kadının yaşamı  ya da durgunluğu anlatılmakta.

Ödüllü olması sebebiyle , belki de benim anlamamış olmam ihtimal dahilindedir.

Bilmiyorum ya da anlatamıyorum ama sevmedim kitabı , okuyanınız varsa fikirlerinizi belirtmenizden memnuniyet duyarım.