Bana mı kaldı Ankara'yı yazmak !
30 sene, o kadar şehit , şehitten fazla gazi varken ve hala insanlar ölüyorken.
Gencecik çocuklar darağacında sallandırılırken.
Ölüm her an yanından geçiyorken .
Kameraya el sallayabiliyorsa bu millet , ardında 37 masumun kanı akıyorken.
Ben Ankara'ya yakın bile değilken .
Neden yazayım?
5 yıla yakındır okuduğum kitapları yazıyorum bloğa , gittiğim filmleri , beğendiğim müzikleri,
Bugün kitap paylaşacaktım ya , okumaya çalışmak bile anlamsız geldi , zaten okuduğumu da anlamıyordum , öyle bir salaklık hali .
Beynim sürekli düşünürken , hareketlerimde bile bir yavaşlama .
Sonradan ölenlerden biri olduğunu öğrendiğimiz kızı arayan adam bağırıyordu kameraya Yerin Dibine Batsın diye .
ve içimin olanca sesiyle haykırmak istiyorum ben de.
Apolitik biri değildim ben eskiden , siyasi görüşlerim , sivri fikirlerim vardı.
Tv bile izlemiyorum 5 yıldır , değişen bir şey yok diye ülkemde.
Alıştık ya 20 yaşında gencecik bedenleri , kefenleri bile olmadan gömmeye .
Vatan sağ olsun demeyeni bile kınadık ya.Kelle sayacak değildik sonuçta.
Yaralananları da gazi saymadık , savaşta değildik ya hani.
Karşı tarafın leşlerini de toplatmadık , öcümüzü alalım diye.
Ama kınadık , bazen şiddetle (!)
Sonra zaten arada sırada patlayan canlı bombalara da yavaştan alışır olduk.
Turistlerin yanında patlamışsa , gavurlara rahmet okuyup okuyamayacağımızı tartıştık.
Seviyoruz biz tartışmayı , ramazanda da orucu bozan ve bozmayan şeyleri tartışırız her sene , hırsızlığı , arsızlığı , çocuk gelinleri , tecavüzleri görmeyiz de.
Ankaradaki bir diğer patlamada , ne olacak dedik su testisi su yolunda kırılır , kendi kendilerini patlatıyorlar .
Bir diğerini İşid , daeş ya da onlardan biri yaptı diye açıklandı olayın hemen ardından , ertesi gün başka bir örgüt üstlendi ama olsundu , biz o zamana kadar kınamıştık , yeniden kına-la-yamazdık ...
Zeytinburnu sahilde gezmeye korkar, metroya binmeye çekinir olduk .
Yine de vazgeçmedik , metrolarda bombalı şakalar yapmaktan.
İki tane kız önümüzdeki sarıklıdan korkup bir sonraki seferi beklerken , çok erkektik(!) biz, bindik.
Kılığından, kıyafetinden ötürü yargılamayacaktık ya hani , hoş görüyle bakacaktık herkese , (engelli ) özel kardeşlerimizin elinden tutup yardım edecek , düşene gülmek yerine elinden tutacaktık ya .
Yerli malı kullanacak(saman ithal ediyoruz lan artık , ekeceğimiz buğdayın tohumunu bile satın alıyoruz ), yerli yatırım yapacak(özelleştirme yok muydu o zamanlar), öğünüp, güvenip , çalışacaktık ya hani.
Bugün TV açık , bütün kanalları geziyorum , anlamıyorum.
Birileri çıksın ve anlatsın bana .
Dün sivil halkın olduğu , Ankara'nın göbeğinde, bu ülkenin baş şehrinin tam orta yerinde bir patlama oldu.
İktidar diyor ki; terör örgütü yandaşı chp suçlu, bunlar zaten alevidir , her haltı yiyebilir
Ana Muhalefet diyor ki, iktidar istifa etsin , zira ülke yönetmekte beceriksizdir.
Ara muhalefet diyor ki , bütün suç dış mihrakların.
Mecliste , halklara demokratiklik getirmeye yemin edenler diyor ki , seni başkan yaptırmayacağız.
Halkın bir kısmı diyor ki , mülteciler suçlu.
Mülteciler diyor ki Avrupa suçlu.
Avrupa diyor ki , müslümanlar terörist.
Müslümanlar mı , onlar bir şey demiyor zira henüz hangi mezhep daha müslüman onun kararını vermeye çalışıyorlar .
Kimsenin hata yaptık biz diye düşündüğünü duymadım.
Ben mi , bu kadar masumun arasında suçlu çıkabilirim diye korkuyorum.
Hatta her an haykırabilirim , duracaksa bu kan , illa bir suçlu bulmanız gerekiyorsa , ölümler artık ecelle olacaksa , çocuklar rahat yaşayacaksa , yanmayacaksa annelerin canı akıllarına evlatları geldiğinde.
BENİM SUÇLU!
Ben olayım , duracaksa bu şiddet , bu kan . Suçluyu bulunca çözülecekse , barışacaksa dünya , razıyım suçluyum demeye.
*****************************************************
Bugün ilk defa oğlumu okula göndermekte tereddüt ettim , toplu taşıma kullanıyor , sabah 7'den akşam 5'e aklımda o var. Arasam, huzursuz olacak . Birlikte gitmeyi düşündüm...
Acizim ...
Ben ancak çocuk sallamayı , ev süpürmeyi, yemek yapmayı bilirim ,
ne anlarım silahtan , bombadan . En şiddetle yaptığım eylemim , okumak.
Dedim ki aklımda olacağına ...yanında olayım ...Ardından yanacağıma ...
Olmuyor. Olamıyor. Dün onlarca genç, öğrenci, çoluk çocuk, doğmamış bebek! şehrin göbeğinde öldü. Bunun üstüne söylenecek bir söz yok. Olmaz. Bundan daha büyük bir acı olamaz. Hiçbir şey yapamadım bugün. Bolbol ağladım. Bir yanda şükrettim, her gün kullandığım o durakta o anda bulunmadığıma, ama bir yandan da utandım, orada ölen insanlar varken nasıl şükür edebilirim diye. Olmuyor. Bunlar gerçek olamaz. Olmamalı.
YanıtlaSilDuygularınızı paylaşıyorum. Belki birilerinin amacı da bu. Tedirgin etmek insanları. Huzursuz etmek. Sindirmek. Ölenler belki kurtuldular şu lanet dünyadan. Ben sakat kalanlara ve ölen insanların yakınlarına acıyorum. Onlar yaşamları boyunca taşıyacaklar bugünün izlerini. Neyin uğruna bilmeden.
YanıtlaSilFeryat figan etsek, ağlasak, bağırsak, lanet etsek...
YanıtlaSilHerşeyi yaptıktan sonra bir bakıyorsun yine devam ediyor herşey ve bir süre sonra insanlar pes ediyor. Duyulmayan çığlıkları birer birer içlerinde son buluyor.
Ben en çok alışkanlık haline getirmemize üzülüyorum. Ölüme nasıl alışabiliriz? "Allah rahmet eylesin..." diyerek sonraki bir can almaya kadar nasıl sessizleşiyoruz? Bilmiyorum. Korkuyorum gidişatımızdan çünkü insan tanımına uymamak bizi nereye sürüklüyor bilmiyorum..
Ölümü ve unutmayı en çok benimseyen milletiz sanırım.
İçimiz yanıyor ama yapabildiğimiz sadece izlemek, sıramızı bekliyoruz sanki... Bilemiyorum söylediğim hiç bir şey de anlamlı gelmiyor ama, sen çok güzel yamzışsın, eline sağlık...
YanıtlaSilBir anlamda yazınız sonuç kısmı ve ana teması benim dünkü yazımla uyuşuyor. Aslında suçlu ve sorumlu biziz. Ben, bunu okuyan ve çevremizdeki onlar. duyarsız ve tepkisiz kalarak, ülkemizde son onbeş yıldır başlayan geri yuvarlanışa tepki göstermeyen bizleriz suçlu. Bu kadar açık ve net. Ne zamanki toplumsal bir genel tavır alacağız, ve millet olduğumuzu hatırlayacağız o zaman önümüz açılacak.
YanıtlaSilBence de suçlu gerçek anlamda biziz. Hala klavyelerin başında tepki veriyoruz çünkü. Çünkü korkuyoruz artık. Daha Berkin öldüğünde sokaklara çıkan ben bugün yine çıkabilir miyim bilmiyorum. 1 mayısta çocuklarını Alsancak'a götürürüm her yıl. Ya bu yıl....Emin değilim kesinlikle. Korkuyorum artık. Pazar akşamı eşime "ben bile korkmaya başladım" dedim.
YanıtlaSilokuyamıyorum, aynı sayfaya bakıp duruyorum...kafamda sürekli o insanların hikayeleri, yarım kalan hayatları... geride kalanların tahayyül bile edemeyeceğim acıları...daha öncekileri düşünüyorum, asker, sivil, polis hepsini...ve ciddi anlamda terörün kanıksanmasından, sıradanlaşmasından korkuyorum...
YanıtlaSilSon onbeş yılda ülkeyi bataklığa çevirdiler, başından beri farkındayız ama engellemek için hiçbir şey yapamadık. şimdi de içimiz yanıyor ama sorumluları utanmıyor hala aynı teraneleri söyleyip duruyorlar. vah güzel ülkem vah...
YanıtlaSilEylem de bir işe yaramıyor, giden gidiyor kalan dualar ediyor, endişe, korku tarif edemediğim aklımın alamadığı bir acı..
YanıtlaSilO kadar can alıcı toplumsal saptamaları bir araya getirmişsin ki, ülkemin içler acısı halini bir film şeridi gözlerimin önünden akıyormuş gibi akıcılıkla okudum yazından. Terörle yaşamaya alışacakmışız. Dediğin gibi ben ne bilirim savaşmayı, teröre karşı önlem almayı. Nasıl bir ortamda yaşamaya zorlanıyoruz. Ben ki umutlara sığınan bir insan olarak bilirdim kendimi. Bende de kalmadı...
YanıtlaSilNe doğru ifade etmişsin canım. Bitmedi bir kaos, huzura muhtaç kaldık. Ağlattın beni bir kere daha içler acısı halimize.
YanıtlaSilyaşamaya hevesimiz kalmadı...
YanıtlaSilToplu halde bir akıl tutulması.Kimsenin hesap sorduğu yok,istifa eden yok,vicdan azabı duyan yok.Sana değmedikçe hayat akıyor mantığıyla değeceği zamana kadar duyduğun huzursuzluk,mutsuzluk hali. Nereden tutsan elinde kalan haberler.Bir bulutun içinde gibiyiz kimse kimseyi görmüyor :(
YanıtlaSilmetro, avm, sinema, iskele, artık uzak durmaya çabalıyom ben de, hatta elimde olsa evden çıkmıcam :)
YanıtlaSildeeptone,
Silben çıkmıyorum ama korkudan değil standart olarak :D Allah standarttan ayırmasın :D