29 Şubat 2016 Pazartesi

18-GÖKYÜZÜ ÇOCUKLARI- KATHERINE RUNDELL

Çeviri:Duygu Dalgakıran
1. Basım 2016
269 Sayfa


''Korkarım, kitapları insanları anladığımdan daha iyi anlıyorum. Kitaplarla geçinmek çok kolay.''


Domingo, kitap gönderimi yapacağını yazdığında ilk aklıma gelen;
 çekiliş ile kitabın daha çok okura ulaşacağı oldu.

Fakat bu kadar güzel bir hikaye beklemiyordum açıkçası.

Evet son okuduğum kitaplara baktığımda , eski okuma hızıma dönüyor gibiyim .

Evet yine istediğim kadar okuma yaptığımı düşünüp mutlu oluyorum.

Ancak bu kitabı sevmemin nedeni değil bunlar.

Her ne kadar çocukların olduğu bir hikaye olsa da , son zamanlarda biz büyüklerin  özellikle ve mutlaka okuması gereken harika bir kitap.

Kitabı bana sevdiren en önemli şey içinde çocukların ya da kitapların olması değil zannımca. 

Bence kitabı beğenmemdeki en önemli etken , umudun olması .

Hayal gücünüzü zorlayacak , sizi heyecana boğacak , en umutsuz anda yüzünüzü güldürecek bu kitabı kaçırmayın.

Özellikle büyük şehirde yaşayan , gri görmekten yorulmuş , umudu kırılmış, her şeyden bıkmış hisseden yetişkinus gurubundansanız şiddetle bu kitaba ihtiyacınız var .

Ben ki mutlu sonları sevmem , bu kitabın sonunu bile sevdim .

Hatta sonunun böyle bitmesi için dua edecek kıvama geldim.

Ben sevdim ve umarım benden sonra kitaba sahip olacak kişi de sever, kitabı ve umudunu yitirmemiş çocukları.

Domingo yayınlarına, hem gönderileri için hem de benim gibi bir kitapseveri unutmadıkları için teşekkür ederim.

Sevgiyle , kitapla kalın...




ÇEKİLİŞ SONUCU


Evet kıymetli kitapseverlerin yine yalnız bırakmadığı ,



katılımcısı az 




fakat öz olan bir çekilişimiz daha 





sona erdi.

Talihlimizi belirlemek konusunda bana yardımlarını esirgemeyen sevgili eşim 

ve 


 çok teşekkür ediyorum.




Çekilişimizin talihlisi 


oldu.

Kutlarım , şans hep yanında olsun.

Siz sevgili kitapseverler ile de yeni kitaplar ve çekilişlerde yolumuzun
 kesişmesini diliyorum.

Sevgiyle , kitapla kalın...




26 Şubat 2016 Cuma

ÇEKİLİŞ



Artık pek çoğunuzun bildiği , bilmeyenlerin de şimdi öğrendiği üzere , okumam için gönderilen imzasız kitapları okuduktan sonra başka kitapseverler de okusun diye çekiliş yapıyorum.

Gökyüzü Çocukları'nı bana Domingo Yayınları göndermişti , kitap hakkındaki düşüncelerimi çekiliş bittikten sonra okuyabilirsiniz . 

Domingo Yayınları'na bir kez daha buradan teşekkür ederim . 

Gelelim çekiliş şartlarına;

yine tek şart bu postun altına  ya da İnstagramda paylaşacağım fotoğrafın altına yorum ile birlikte mail adresi bırakmak. Tabii sadece mail adresinizi de yazsanız olur.



Son katılım 28.02.2016  saat 23.59


Not:Şartsız yazıyorum ya hani , illa bloglarınızda paylaşın demiyorum fakat sosyal medya hesaplarınızdan paylaşmanız halinde daha çok kişiye ulaşılabileceğini düşünüyorum.


Bütün kitap sevdalılarına bol şans diliyorum ...:) 

25 Şubat 2016 Perşembe

17-FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU- İLHAMİ ALGÖR


1.-2. Baskı 2014
58 Sayfa



Ben 58 sayfa yazdım ama  kitap zaten 7. sayfadan başlıyor.

4-5 sayfada da resim sanatına örnekler var.

Eh bir de konu geçişlerindeki boş sayfaları katın , okumanız 40 dakika bile sürmüyor.

Bu kitap çok okundu, çok anlatıldı.

Her kitapsever gibi merakıma yenik düşüp aldım, yazar ya da kitap araştırmasına  hiç girmedim .

Fakat bu çok sevilen kitabı ben sevemedim.

Kitapta bir "Müzeyyen" var fakat "tutku" kısmı yok sanki.

Kamyon arkası yazıları okur gibi okudum kitabı.

Şu dakika aklıma kazınmış tek satır yok, bu tutku barındırdığı iddia edilen kitaptan.

Çok alıntı yapıldığı söyleniyor twitterda lakin ben hiç bir satırını işaretleyemedim.

Filmi de varmış, 

Erdal Beşikçioğlu'nu duyunca , izlenir dedim ama kitabı bitirdiğimde filmi izleme hevesim  de yok oldu.

Ben anlamadım diyerek yorumlara baktım ama yine okur kitlesi ikiye bölünmüş durumda ; ölüp biten de var , hiç sevmeyen de .

Yazarı da duymamıştım daha önce , hakkında çok bir şey yok nette.

Bir 2. kitabını almayı düşünmüyorum, tesadüf edersek bir ihtimal daha verir miyim , şimdiden söylemek zor.

Popüler kültürün son dönemde bize beğendirmeye çalıştıklarından diye düşünüyorum.

Yetersiz edebiyat bilgim daha fazla eleştirmeme engel kitabı .

Fakat zannederim anladınız siz onu :) 

Sevgiyle , kitapla kalın.

23 Şubat 2016 Salı

16-BİR AN BİN PARÇA -ENVER AYSEVER

1.2. Basım 2006-2007 Epsilon
3. Basım 2010 Remzi Kitabevi
7. Basım 2014 Remzi Kitabevi

Aysever'in ilk romanı.

3 Yayın evi tarafından reddedilmiş.

Sonra,  2007 Yunus Nadi Roman Ödülünü almış. 

Daha önce 

BU ROMAN O KIZ OKUSUN DİYE YAZILDI


adlı kitabını okumuş , yazım diline hayran kalmış , hikayenin bu kadar içine girebildiğim kitabın az olduğunu düşünmüştüm.

Yazarın ilk yazdığı kitabı da fazlaca merak etmiştim , acaba bütün kitaplarında bu hissi verebilecek miydi?

Evet ilk kitabında da konunun içine giriyor , kahramanları ile yaşıyor , İstanbul'u geziyor , Tunceli'ye gidiyor , 6-7 Eylül olaylarında heyecanlanıyor, her an bin parçaya bölünebiliyorsunuz.

Aysever'in her karakterini kendi ağzından anlattığı , bazılarını suskunlaştırdığı, tiyatroyu arka plan yaptığı  kitabı çok dikkatle okumak lazım.

Kendim için konuşuyorum hemen her satırı iki kere okudum .

Anlayamadığım için değil , etkisini unutmamak için.

Aysever'in bu kitapla ilgili bir de röportajı var , ilgileniyorsanız ,


Yine bütün Aysever kitapları gibi eleştireni de çok kitabın.

Ben yine severek okudum ve sonraki okuyacağım Aysever kitabı için meraktayım.

*********************
"Keskin bir bıçağın üzerinde oturur düşlerinin peşine düşen kişi."

"İnsanın sormaya başlaması en büyük talihsizliğiymiş aslında."

"Alışmak , uyum sağlamak oyunları bozar.Eğer parçası olursanız bu akışın , bu tuhaflaşan yaşam örgüsünün , itirazlarınız da ıslah olur.Evcilleşirsiniz."

"Minör yalnızlıklar, majör mutsuzluklar doğurur..."

"Dostluk eskimeye direnen bir ilişkidir; yaşlandıkça gençleşir , her gün yenidir."



21 Şubat 2016 Pazar

15- MİŞEL STROGOF- JULES VERNE


Çeviri:Nihan ÖZYILDIRIM
3. Baskı 2013
574 Sayfa


"Yeryüzünde ancak deliler ödül bekler."


Kitabın sayfa sayısı çok gibi değil mi fakat kitap tam boyla cep boy arasında bir boyla basılmış , punto büyüklüğü ile göz yormuyor ve akıcı bir anlatıma sahip  .

Tüm bunları anlatıyorum ki gözünüz korkmasın. :D

Bir de Verne'in  heyecanlı anlatımını unutmayalım.

Konu itibarı ile de merak uyandıran bir kitap olduğunu unutmamak gerekiyor.

Tatarların Rusya'yı ele geçirdiği dönemin anlatıldığı kitapta Rus bir ulağın 

Rusya'yı bir uçtan diğerine geçerken yaşadığı maceralarını barındırmakta kitap.

"Türk'ün geçtiği yerde ot bitmez."

Sözü ve Türkler 'i oluşturan geniş Mançur, Tatar , Moğol   kitleleriyle Rusların bakış açısını görüyoruz kitapta yine.

Ve bu heyecanlı macerayı soluksuz okuyoruz.

Neredeyse son sayfalarına kadar olayların çözüm bulmadığı roman , son 3 sayfada nihayete eriyor ve böylece son sayfaya kadar heyecan bitmiyor.

Okunması  şiddetle tavsiye edilir.




19 Şubat 2016 Cuma

14-ÇOCUKLUĞUM- MAKSİM GORKİ


Çeviri:Mazlum BEYHAN
1. Basım 2014
278 Sayfa


"Çocukluğumda bir kovan gibi görürdüm kendimi:Basit, sıradan insanlar , hayat üzerine bilgilerinin , düşüncelerinin balını arılar gibi kovanıma taşır, sunabildikleri ne varsa ruhumu zenginleştirmek üzere getirip cömertçe sunardı.Bal her zaman temiz olmazdı, hatta çoğu kez acı olurdu. Ama her bilgi yine de baldı."

********

Aslında bütün kitabın özeti gibi yukarıda alıntıladığım Gorki cümlesi.

Gorki'nin babasının ölümünden itibaren yaşadıklarını , harika tasvirler ile anlattığı bu kitap mutlaka okunmalı.

Aslında bir üçlemenin ilk kitabı olan çocukluğum , Gorki'nin yaşamının giriş kısmı fakat bence onun hayata bakışını ve yorumlayışını daha iyi anlamak isteyenler için mucizevi bir kaynak.

Okuduğum otobiyografiler arasında en beğendiklerim içinde ve ön sıralarda yerini aldı.

Yarım kalan kitaplarım arasına nasıl girdi hala anlam veremiyorum.

Ve pişmanlıkla yine kendimi suçluyorum.

Kesinlikle daha önce okumalıydım.

Çocuk Gorki'yi tanımak istiyorsanız , otobiyografi okumaktan sıkılmıyorsanız şiddetle tavsiye ediyorum.

 Klasik eserlere imza atmış yazar; Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim ile devam etmiş hayatını anlatmaya.

En kısa zamanda edinilecekler listemin ilk sıralarında yerlerini aldılar.


Not : Çeviri için de ayrıca teşekkürler.Hatasız baskı ve harika çeviri ile kitap okumak ayrı bir mutluluk.


17 Şubat 2016 Çarşamba

13-ÇÖZÜLME- HA JIN


Çeviri:Yunus SALTUK
1. Baskı 2004
304 Sayfa


Kitabı Mehtap okuyordu , çok okumak istediğimi söyleyince "göndereyim " dedi.

"Yapma, etme "dediysem de dinletemedim .

Yüreği gibi kocaman bir paketle gelmişti kitap , çok uzun zaman önce.

Araya çok kitaplar ve okuma durgunlukları girse de bende yarım kitap kalmaz.

Yarım kitaplarımda yaşadığım bazı sorunlar bu kitapla neredeyse bitti.

Hikaye Çin'de geçer , üniversite öğrenci ve öğretmenleri, okunan kitaplar ve tarihi gerçekler ile sosyal olaylar olursa içinde ve anlatımı da ayrı güzelse neden yarım kaldığı sorusunun tek cevabı Eylem'dedir.

Kitap gerçekten güzel .

İçinde Dante'lerin , Tu Fu 'ların olduğu , gerçek yaşamdaki entrikaların yalın bir dille anlatıldığı bu romana bayıldım.

Yazarla Mehtap sayesinde tanıştım fakat burada kalmayacak zannımca , diğer kitapları da edinilecek mutlaka .

Teşekkürler Mehtap, kendin gibi güzel insanlarla karşılaşmanı dilerim.


15 Şubat 2016 Pazartesi

12-ÇANAKKALE CEHENNEMİ-PIERRE MIQUEL


Çeviri:Nuriye YİĞİTLER
380 Sayfa



Yarım kalan kitaplarımdan biri daha.

Ne zaman başladığımı bile hatırlamıyorum.

Yine okurken -benimle  alakalı olması yüksek- kopukluklar yaşadığım kitaplardan.

Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ; bir Çanakkale romanı.

Savaşı bir de karşı tarafın gözüyle okumak isteyenler için bilhassa iyi bir kitap.



Nette aradığımda okumuş -en azından bunu okuduğunu nette paylaşmış - 1 kişi dışında hiç yorum bulamadım .

Oysa bir dönem bu kitap oldukça fazla kişiye hediye edilmişti, basım hatası -özellikle n yerine sürekli m harfi görmek- fazlaca olsa da.

Belki de aslında çok kitap okuyan ama tarihi kitaplar okumayı sevmeyen bir milletizdir , kim bilir!

Her ne kadar konu ilgi çekici -benim açımdan- ve tarihi kitaplar okumayı seven biri olsam da kitap beni alıp götüremedi .

Oysa
içindeki gerçek kişiler ve gerçek savaş özellikle yabancı gözle Çanakkale Savaşı'nı görmek isteyenlerin kaçırmaması gereken kitaplardan biri haline getiriyor kitabı.

Özellikle neden savaşa katıldığını , savaşta ne yapacağını bilmeyen 20 yaşındaki çocukların ağzından anlatılınca , savaş kavramı bir kere daha gözümde anlamsızlaşıyor.

Kitap bittiğinde ;
 birilerinin  para hırsı yüzünden, inanç kisvesi giydirilerek ya da 
etnik köken bahanesi uydurularak , artık olmayan vicdanınızı neyle susturuyorsanız , hiçbirine inanmıyoruz.

Ve 
tek dileğim var ; aramızda en masum olanlar çocuklar , artık ecelsiz çocuk ölümü istemiyoruz .



11 Şubat 2016 Perşembe

11-GOLEM VE CİN- HELENE WECKER

Çeviri:Can YAPALAK
1. Basım 2014
636 Sayfa


Kitap birinci basım olduğuna , yayın evi de göndermediğine göre bana ulaşma sürecinde Kerem 'in payı vardır mutlaka , diye düşünüyorken yeğen dedi ki;

"aaa bu kitabı Kerem çok sevmişti"

:D

Kerem'in pek çok sevdiği kitap elimde 6 aydır sürünmekte .

Diyeceksiniz ki , 6 aydır okumaya mı çalışıyorsun?

Yok , kitabı dönem dönem elime aldım , fakat 2-3 sayfa okuduktan sonra ne yazık ki hep bıraktım.

Geçtiğimiz 6 ay zarfında yaşadığım okuma tutukluğunu ( azlığı)  da göz önüne alarak söyleyebilirim ki ben bu kitabın içine giremedim .

Son dönemde okuma hızımın her geçen gün daha iyiye gittiğini gördüğümden elimdeki yarım kitaplara tekrar el atmaya karar verdim.

Yarım kalan 7 kitaptan ilk 2'sini gayet güzel bir tempoda okudum ve dedim ki "sorun bendeymiş , kitaplarda değil"

Fakat Golem ve Cin'e geldiğimde ne yazık ki öyle olmadı .

Konu fantastik , hayal , masal , anlatı , efsane , rivayet , azıcık gerilim biraz tarih falan haaa az buçuk felsefeyle bir miktar din de var:D

Neyse böyle her türü içine barındıran bir kitabı ben nasıl , neden sevemedim.

Birincisi zannediyorum anlatımı itibari ile bir türlü beni içine alamadı .

Flashlı dönüşler iyiydi tamam da  hep bir kopukluk hissi verdi bana , diyeceksiniz ki "arkadaş her karakter ayrı anlatıldı ondandır".

İyi de ben böyle anlatımı olan kitaplar okudum daha önce hem de ayıla bayıla .

Bir diğeri kafamdaki neden sorusu;

bir yazar neden bütün hikayelerini aynı anda anlatmaya çalışır.

Bir ihtimal kitap yazarın ilk kitabı ya anlatacak çok şeyi olduğundandır ama ben yazar olsam ilk kitabımda bitirmek istemem ki bütün hikayelerimi .

Yine beni aldı götürdü diyememe sebeplerimden biri daha olarak şu var , sayfa 311 'de Golem'in (ki düşünceleri okuyabiliyor /hissedebiliyor) kocasının ne düşündüğünü nasıl anlayamadığının çözümlenememesi .

Bana sorarsanız bir yazarın en çok dikkat etmesi gereken mevzulardan biri bu ; 100 sayfa önce bir şey anlatmışsan , 100 sayfa sonra onu unutma şansın yok .

Fakat tabii yazarımızın ilk kitabı olduğundan , azıcık toleranslı oluyoruz :D 

Ve diyorum ki ; ben kitaptan etkilenemedim , kötü bir kurgusu yok , benimle alakalı , bunu da şuradan biliyorum Kerem (14 yaşındaki oğlum ) kitaba bayılmış.

Yani kitap bana göre değil diyebiliriz bu durumda .

Zaten oğlumdan başka pek çok blogger da okumuş ve bayılmış kitaba .

O zaman ne yapıyorsunuz , benim yazdıklarımı çok ta takmıyorsunuz .


Demek ki neymiş ; daha öğrenecek çok şey varmış şu hayatta :D

Kalın sağlıcakla ve bol kitapla :)




8 Şubat 2016 Pazartesi

Mim: Yayınevleri

Kitap kurdu yeğen mimlemiş beni :D Bloguna bakmak için lütfen bir TIK...


1.En sevdiğiniz yayınevi hangisi?

Bu soruyu cevaplamak için neredeyse bütün kitaplarımı 

gözden geçirdim .Hangi yayın evinden daha çok okumuşum

 diye.Ne yazık ki kesin şu diyemeyeceğim ama en çok 

sevdiklerim ;

Kırmızı Kedi 

Can

Yky

İşKültür

martı

epsilon

merkez 

iletişim

sel

İthaki

timaş

pegasus

Everest

Sıralı değiller ama hepsinden okumayı aynı oranda

 seviyorum


2.Bu yayınevinden okuduğunuz bir kitabı kısaca yorumlayın.

E ben tek yayın evi sevemedim ki nolacak derken içlerinden

 birini , oooooo piti piti karamela sepeti ,şeklindeki seçme

 yöntemiyle eledim.

Çıkan sonuç :Can

Çıkan sonuca da ayrıca sevindim :D

Kitabın yorumuna buradan bakabilirsiniz ;

TIK.




3. Bu yayınevinden okuduğunuz bir kitaptan bir söz yazın.

Yine Yekta Kopan'ın başka bir  kitabından bir söz 

alıntılıyorum .  


İçimde Kim Var   



"Hah, hiç güleceğim yoktu...Bu yaştan sonra ...Belli olmaz 

ulan, belki de şöhret olurum, bir gariptir bu millet bilirsin 

, veziri pek sevmez de rezili baş tacı yapar..."









4.Yazarın başka okuduğunuz veya önerdiğiniz kitabı var mı? Varsa, adı ne?


İki Şiirin Arasında 

ve 

İçimde Kim Vardı

adlı kitaplarını okumuştum.











5.Yayınevinden kitap çıkartsanız ve tutmasa ne 

hissedersiniz.

Üzülürüm tabii :( Ama tutmakla ne kastedildiğini merak 

ediyorum açıkçası , belki popüler olamamış ama anlamı 

gerçek okurlar tarafından anlaşılmış olması yeter aslında 

.Çok satılmasa da olur yani :D


6.Bu yayınevinden almak istediğiniz bir iki kitap 

hangisi/hangileri?

Bu yayın evinden pek çok kitap almak istiyorum ancak illa bir-iki diye sınır getirilecek ise;

Murat Gülsoy  ve Cemil Kavukçu'nun bütün kitaplarını almak  isterim :D