Hikayemi okurken dinlemek isterseniz...
Kitap sevinci'nin blog hikayesini merak edenler , buyursunlar :Dİlk olarak bu yazı neden geç kaldı onu anlatmak isterim , 1. si bu postu yıl dönümümde girmek istememle alakalı , görüldüğü gibi ne yazık ki onu da beceremedim .Aslında blogumun yıl dönümü 14 eylül:D fakat şu aralar İstanbul -Çorlu arası mekik dokuduğumdan bloga sıra bir türlü gelemiyor.
14 eylül 2011 'de açmış olduğum bloğum tam 4 yaşında oldu.
İlk postum için ; lütfen bir tık.
Evet ilk post için diyebilirimki fena çuvallamışım :D
Neyse efem gelelim blog hikayesine;
kitap okumayı oldu geldi severim. İlköğretimden tutun da lise sona kadar ciddi okurdum .
Hayat hikayem bitip, blog hikayesine bir türlü gelemeyeceğim anlaşıldığından , ....
Neyse işte evlendim , oğlum oldu aşamasında pek kitap okuyamadığımı hatta bir okur olduğumu unuttuğumu söylemek yanlış olmaz.Gel zaman git zaman Kerem biraz büyüyünce ve ben de eskiden yapmayı sevdiğim ne vardı diye düşününce aklıma kitaplar geldi.
Hatta şöyle bir şey oldu , tatildeydik , gece aylak saylak gezerken sahil kenarında amcanın biri kendi kitaplarını satıyordu , oradan bir kitap aldım ve okumaya başladım.
Sonra kütüphaneden aldığım kitaplar oldu, yetmedi kendime kitaplar almaya başladım .Evlenene kadar okuduğum kitapları yazdığım bir defterim vardı lakin sonradan okuduklarımı hiçbir yere yazmadığımı ve bunun beni rahatsız ettiğini anladım.
Aldığım 80 yaprak kareli defter de yeterli gelmedi.
Vee sonra işte nette gezerken okuduğumuz kitapları tek tek profilde görebildiğimiz bir site keşfettim.
Bu arada ciddi ciddi kitap bloggerlarını takip ediyor fakat hiçbirine yorum yazmıyordum.
Yine sonra o sitede bir hayli zaman geçirdikten sonra , siteyle aramıza kara kedi girdi.
Ben de siteyi bırakıp 160 yaprak çizgili defter aldım kendime.
Yine de yetmeyince ve o zamanların meşhur blogcusunda oldukça fazla zaman geçirdiğimi anlayınca blog açmaya karar verdim.
Fakat ben blogumu başta sadece kitaplar için açmadım.
Her telden çalarım dedim .
Neticede ev hanımıyım ve boş vakit bir hayli fazla , ee yemek yapmayı falan da seviyorum .
Çok hoş bir konsept olur falan işte diye düşünerek ve ilk paylaşımım kitap olarak blogu açtım.
4 -5 posttan sonra anladım ki , ben sadece okuduğum kitapları bile girmeye kalksam ciddi bir zaman alıyor ve diğer paylaşımlar için zaman kalmıyor.
O halde dedim sadece okuduklarımı fotoğraflayayım ve o kitap bana ne hissettirdi yazayım.
Netice; 4 yıldır okuduğum kitapları paylaştığım bir bloğum var.
Fakat ben bir blogger olduğumu düşünmüyorum.
Hele blogumun; kitap blogu olduğunu hiç düşünmüyorum.
Ben sadece gayet keyfi olarak , kendime albüm yapıyorum, eskilerin fotoğraf albümleri gibi...Belki gün gelir , Kerem de benim okuduklarımı görmek ister.
Her yıl neredeyse 150 civarı post giriyorum , kitaplara ilgi çok yoğun olmasa da ülkemde ,hemen her postuma 5 ile 10 arası yorum gelir, bu yorumlar genelde bloggerlardandır.
Bu 4 yıl boyunca hiç olumsuz yorum almadım, bir kez mail olarak gönderilmiş mesaj ve ekşide yapılan kısa eleştiri dışında hep pozitif kişilerle karşılaştım sanal alemde.
Blog aleminde tanıdığım çok kıymetli kişiler , sağlam dostlar var.
Hepsine , hepinize , beni okuyan , takip eden , diğer sosyal medya platformlarında da izleyen, arkadaş olduğum , gerçekte tanıştığım ya da hiç yorum yazmadan , varlığını göstermeden takip eden kim varsa buradan tek tek teşekkür ediyorum.
Blog Kerem için , sizler bana hediye oldunuz.
Teşekkürler, kitapla , sevgiyle kalın...
Kendi hikayesini anlatmak isteyen olur ve mimi yaparsa , bana da link bıraksın lütfen...