1. Baskı 2013
224 Sayfa
NOT:Alıntılardan önce , biz kadınlara bu kadar kıymet verip ,emek ve zaman harcadığı için sonra da ikisi de ismime imzalı kitaplar için,
bol ödüllü yazarımız ,
KEZBAN ŞAHİN TAYSUN'a
teşekkür ederim.
Kadınlar için çabalarının ve başarılarının devamını bütün kalbimle dilerim.
Kaleminiz hiç tükenmesin...
"Oysa sıcacık bir el dokunsa omuzlarına dağılacaktı bulutları ya da samimi bir bakış eritecekti içindeki buz dağlarını."
"Bir kadının çevresinde yaşamın eğitemediği kişiler fazlaysa , bu durumda kaynaksız kuralların içinde erimeye mahkum olabilirdi."
"Belki de kendi yaşamını değerlendirecek doğruları yoktu. Ya da onun doğruları , kaynağı belli olmayan doğrulardı.Bu doğrular yorum yaptırmazdı. Yazgı denen bir şey vardı.Zamanla kocasının doğruları yerleşecekti dağarcığına. Sonraları kocası onu aşağıladığında , ona kızmayan ve kalçası genişleyen bir kadın olacaktı."
"İFTİRA-En kolay kötülük neydi?"
"Ne hoş kadındı komşu Meriç Teyze."
"Yerinde görkemli bir 'Hayır', zafere götürür müydü insanı?"
"Başkaları için 'ayıp olmasın diye' yaptıklarımız , yaşamımıza her zaman mutluluk olarak mı dönüyordu?"
"İnsanı hayvanlardan ayıran niteliklerden biri onun maske takabilmesi miydi?"
"Kötüler yorulduklarımız , iyiler ise solukladıklarımız mıydı?"
****************
Bu Kitabı sadece 'Roman' diye nitelemek mümkün değil.
Türk kadınlarının, muhakkak kendilerinden bir kaç satır bulacakları bu anlatı ;
Gülşen'in hikayesi değildir yalnızca , Türk kadınının hikayesidir.
Kadın sorunları için , bu sorunlara dair yazdığı hikayeleri ile ödüle doymayan yazarımızdan , yine bizler için , bizim sorunlarımızın anlatıldığı bir roman.
Gülşen; hem şimdiki, hem de verdiği karadan sonraki haliyle anlatır kendini.
Bu arada kendi ailesinde ve etrafında gördüğü, güzel ve sorunlu kişilikleri de alır hikayesine.
Öyle akıcı, sarsıcı, enteresan, umutsuz, mutlu, çaresiz, aşk, aslında gerçek hayat , bütün çıplaklığı ile tokat gibi çarpacak.
Vereceği kararı beklemek o kadar zordu ki , yapabilsem hemen o kısımları okurdum.
*************
BENCE;
Türk kadınları olarak pek çok sorunu kendimiz yaratıyoruz aslında.
Çünkü bu sorunları kadınlara yaşatanları ,yani erkekleri; hem kendimiz hem de hemcinslerimiz, yani kadınlar büyütüyor , ne yazık ki.
Türk erkeği şöyledir , böyledir de onu yetiştiren de KADIN neticede.
Ne zaman ki çocuklarımıza ayıracağımız zamanı kayıp olarak görmeyeceğiz,
ne zaman ki 'aman beni rahat bıraksın' diyerek onları sokaklara göndermeyeceğiz,
ne zaman ki silahı oyuncak olmaktan çıkaracağız,
ne zaman ki evleneceği kıza , kaynanalık yerine annelik etmeyi öğreneceğiz,
ne zaman ki 'çocuk o bilmez' demeyip , onları da birey yerine koyacağız, verdiği kararlara saygı duyacağız,
ne zaman ki , başkalarından duyduğumuz yalan yanlış bilgiler yerine , okuyup araştırarak karar vermeyi öğreneceğiz ,
zannımca bu ettiğimiz şikayetler ya da çekilen sıkıntılar hafifleyecektir.
Çocuklarımıza, geleceğimizin onlarda olduğunu bilerek yaklaşalım.