20 Temmuz 2014 Pazar

BU EGOM, SİZ KİMSİNİZ?

"Bazen normalliğin , bazı insanlara doğuştan verilmiş bir yetenek olduğunu düşünüyorum..." H. Günday


Aslını isterseniz blogumda böyle bir post olacağını hiç mi hiç düşünmemiştim.

En baştan alayım ve uyarayım oldukça uzun bir yazı olabilir.

11.11.2014 tarihiyle blogum 3. yılını dolduracak.İlk başta yapmaktan keyif aldığım yemeklerden , izlediğim filmlerden ve okuduğum kitaplardan bahsetmek amacıyla açtım blogumu.Hiç bir şey düşünmeden, salt kayıtlı bir şeylerim olsundu derdim.

Sonra sonra baktım bu iş oldukça vakit gerektiriyor ve ben sadece gittiğim filmleri ve okuduğum kitapları yazsam , yok sadece resimleyip bloga koymaya kalksam , gelen yorumlara cevap versem ve beğendiğim blogları ziyaret etsem bile oldukça vaktimi alıyor, sadece okuduğum kitapları fotoğraflayıp bloga koymaya karar verdim.

Hiç bir postumda ben kitap eleştiririm, eleştiriyorum ya da eleştirmeniyim gibi bir ifade bulamazsınız , hiç bir kitaba beğenmedim de diyemem , çünkü benim beğenmediğim bir kitabı başka birisi hayatının kitabı olarak tanımlayabilir , algı meselesidir , zaman meselesidir.Ben sadece okuduğum kitaplarımın görsel olarak bir yerlerde kayıt altında olmasını istedim.

Kimseden bir şey beklemedim , okumadığım hiç bir kitabın reklamını bloguma almadım.

Kitap gönderilerini imzalı oldukları takdirde kendime sakladığım doğrudur , ne ki imzalı değillerse diğer kitapseverler de okusun derdi ile çekilişler yaptım.

Başlarda takipçi sayısını mühimsediğim ve çok daha acemice yaptığım çekilişlerim olmasına rağmen son 2 yıldır yaptığım hiç bir çekilişe şart koymamaya çalıştım , sadece gönderilen kitap daha çok okura ulaşsındı derdim.

Çok bilinçli bir okur olduğumu da söyleyemem , bazen ismine , bazen kapağına bakarak bile kitap alabilirim.

Her türden kitap okumak en büyük keyfim , farklı alanları denemekten asla yorulmam , kim ne derse desin başladığım kitabı yarıda bırakmam.

Ev hanımıyım, 
asosyalim ,
5 yıldır hiç tv izlemiyorum ,
haftada 1 gittiğim sinema ve 
arada yapmayı sevdiğim puzzlelar(bulmacalar) dışındaki bütün vakitlerimde kitap okuyorum .

Hatta soranlara;

 kitap okurum boş vakitlerimde ev işi yapmaktan hoşlanırım , derim. 

Ortalama 3 günde 1 kitap bitiririm , kişisel sebeplerden bazen bu süre uzar ya da kısalır ama genel durum budur.

Peki bu postu niye yazıyorum, son zamanlarda aldığım bir kaç mesaj beni çok üzdü , şu aralar sanal alemde kitap okurlarının da aynı dertten fazlaca muzdarip olduğunu gördüm.

Bu yorumlar kırıcı ve üzücü.
Blogu bırakmak konusunu bile çok düşündüm ve fakat bu onların kazanması demekti ve ben buna asla hazır olmadım.


Kitapseverler olarak pek çok soruyla ve eleştiriyle karşılaşıyoruz ve bundan şikayetçiyiz .

Bunlardan bazıları;
-Bu kadar kitabı okudun mu?
*Yok canım bunları ince kıyılmış soğanla kavurup, içine azcık kıyma koyup ara sıcak olarak servis ettim.
-Bu kitaplara niye bu kadar para veriyorsun?
*Sana ne!
-Neden kitap okuyorsun , depresif misin , obsesif misin ?
*Benim.
-Bu kadar kitabı nasıl okudun?
*Öncelikle kapağını açtım .

Şimdi hiç kitap okumayanların bu öğrenme merakını anlıyorum ya da anlamaya çalışıyorum ve fakat bir de kitap okuyan gurup var ki onların eleştirileri ve yergileri can acıtıyor.

Bana göre kitap okuyan insan empatik olur.

Karşısındakini anlamaya çalışır.

Eleştirmeden önce düşünür.

Hakareti ego tatmini olarak görmez , acizlik olduğunu bilir.

Bu anlamda;
-Tarih okuyanların , roman okuyanları
-Roman okuyanların , hikaye okuyanları ,
-Hikaye okuyanların , şiir okuyanları ,
-Psikoloji okuyanların, fantastik okuyanları
-Fantastik okuyanların , çocuk kitabı okuyanları ,
-Klasiklerden hoşlananların , romans severleri

Ve bazı okumayıp sadece fotoğraf çekenlerin,bütün hepsini okuyanları eleştirmesini hiç anlamıyorum.

Kitap okumak herkes için farklı anlam ifade edebilir , Ben;

Yakın tarih okuyarak tv açığımı,
romantik okuyarak , duygusal eksikliğimi
fantastik okuyarak, hayal dünyamı,
Çocuk kitabı okuyarak , gençlere bakışımı
Şiir okuyarak , az ve öz anlatımı
psikoloji okuyarak , empatikliğimi geliştirdiğimi düşünüyorum.
Romanları ve hikayeleri ise , diğer insanların dizi izlemesi gibi görüyorum,fark,onlar izliyor ben okuyorum .

Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmek yerine , başkalarının yaptıklarını önemsemek yerine kendime ait bir dünya kuruyorum.
Kendi dünyama savaşı ve öldürmeyi almıyorum  çünkü insanların neden savaştığını hele de bu nedenin para ve güç olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Reel savaşı anlamadığım gibi sanal alemde yapılan sözlü savaşı da anlamıyorum .

İnsanlar diğerlerini eleştirerek ne kazanıyorlar.

Karşınızdaki sanal alemde de olsa bir insan , sizin yazdığınız her kelimeyi önemsiyor.

Ve normal hayatınızda birine söylediğinizde nasıl canını yakıyorsanız , burada da aynı acıyı yaşatıyorsunuz, bilgisayarın karşısında olmak acıyı ne yazık ki hafifletmiyor.

Ve en son olarak şunu söylemek istiyorum , kimse bu yaptıkları ya da yazdıklarıyla mutlu olamaz .

Gerçek ya da sanal , ne ekerseniz onu biçersiniz.

Başkalarına çuvaldızınızı saplamadan , zehrinizi saçmadan , iğneyi kendinize batırın.

Biliyorum dünya yüzeyinde şu anda ölen pek çok çocuk var , ülkem pek çok sorunla uğraşıyor ve etrafımda acı çeken , gerçekten acı çeken yüzlerce insan varken benim bunları yazmam belki bencillik .


Fakat burada yaşadıklarımızı da görmezden gelemiyorum .

Dediğim gibi bu benim, benim doğrum , benim hissettiklerim .

Samimiyetimizden şüphe duyanlar ,  bizleri eleştirirken hiç düşünmeyenler, kırmaktan incitmekten çekinmeyenler.
Peki bizlere bu tür sıkıntıları yaşatanlar,sizler kimsiniz?











34 yorum:

  1. Ay ne olur bırakmayın blogu falan. Herkes bir şekilde yorum yapıyor bir şeylere, aldırış etmemek lazım. Canınızı sıktığınıza da değmez. Bir kitap okurunun, bir kitap türünü küçümsemesini -zaman zaman kendim de yapsam dahi- çocukça buluyorum. Bu türü tercih eden "insanı" küçümsemesini, direkt aptalca buluyorum.

    Okuma eylemi çoğu zaman keyif almak için yapılır. Kimse de kimsenin keyfinin kahyası değil. Ay sinirlendim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Tam da senin bloga ve kulağına bakıyordum , sen bu yorumu yaparken , sağol...sinirlenmem ben de normalde , hatta çok önemsemem de ve fakat bu acıttı :D

      Sil
  2. Bir kaç kendini bilmez için canını sıkmaya değmez.Bloğunu sakın bırakma buradan kitap önerisi almak çok hoşuma gidiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben başladığım hiç bir işi yarım bırakmam ,fakat bunu düşünebilecek duruma geldiğimi anlatmak istedim sadece...

      Sil
  3. Merhabalar.
    İnsan egosu üzerine sürekli hem düşünen, hem de eleştiren bir insan olarak başlık ilgimi çekince burada buldum kendimi.
    Yazınız hiç de uzun değildi, anlatması gerektiğini anlatan bir yazıydı bence.
    Bu aralar etrafımız -mış gibi yapanlarla doldu. Benim artık en sabredemediğim konulardan biri haline gelen bu durumla ilgili bence bu yazı da.

    İnsanlar çok kitap severmiş gibi (okumaktan ziyade bolca fotoğrafını çekmek), çokça gezdiği süper sosyal bir hayatı varmış gibi, en akıllı o, en güzel oymuş gibi davranmanın, toplumda imajını parlatacak sahte bir hayat yaşamanın sınırlarını aşmış durumdalar. Bu artık insana akli dengelerini sorduracak boyutlara varıyor bazılarında.

    Sizin anlattığınız durum da bir nevi kendini yüceltmek amaçlı başkalarını aşağılamaya çalışma eylemi gibi göründü bana. Yine diğerleri gibi artık otomatik bir davranış biçimi oldu bu günümüz insanında.

    Ben kitap okurum ama kurdu değilim, anime bağımlısıyım. Ve sebep ne diye sorsalar sizin saydıklarınızın bir kısmını sayarım gene. Yani insan ruhsal ihtiyaçları doğrultusunda zevklerini geliştiriyor hepsi bu. Bir zevkin diğerinden üstünlüğü kişinin bakış açısına göre değişir. Bunları yarıştırmak da gene son dönemde moda oldu.

    "Aaa kitap okumuyor mu o, ne kadar cahil" , "aa o diziyi izlemiyor musun ne kadar asosyalsin"
    Veya neyi ne kadar yaptığınla bile eleştiri konusu olabiliyor insan yazıda anlattığınız gibi.

    Ah bir kendimizi olduğumuz gibi kabullenip, sevemedik. Bir türlü ısınamadık kendimize. Hep öteledik, hep bir kalıba soktuk, hep değiştirdik. Bir türlü barışamadık benliğimizle.
    Çok sevdiğim ve hep söylediğim bir lafım var, buraya da çok uygun buldum :

    Ukalayım,mütevazıyım,cahilim,kültürlüyüm,aptalım,zekiyim,çalışkanım,tembelim,aşığım,nefret edenim, siyahım,beyazım ama benim, ben! Peki ya sen kimsin?

    Keşke herkes başkalarına meraklı olduğu kadar kendi ruhuna da meraklı olsa.
    Ne güzel insanlar olurduk...

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında herkes sadece kendi sevdiği ya da hoşlandığı şeylerle uğraşsa , yani bu her şey olabilir(kitap, anime, film, dizi , el işi ev işi , resim , müzik işte her neyse) ve başkalarının yaptıklarına da sevmesinler tamam ama saygı duysalar bence mesele hallolacak , ancak diğerleriyle o kadar çok uğraşıyoruz ki dönüp kendimize bakmaya fırsatımız olmuyor , sonunda da ne yapacağını bilmeyen , ne yazık ki hiç bir şeyle tatmin olamayan , bu tatminsizliğin acısını da ona buna sararak çözmeye çalışan insancıklar oluyoruz.Hep en iyi olmak lazım değil mi hayatta , her şeyi en çok , en güzel , en fazla yapmak , nedir bu doyumsuzluk , dediğiniz gibi , kendini tanımamaktır , ne yapacağına karar verememiş olmak , neyden keyif aldığının farkına varamamak .Farkındalık çok önemli .Ben bu tip yorumlara çok takılmam genelde ancak bazen işte böyle depreşiyorum nedense.

      Sil
    2. Ben de sizin gibiyim. Çoğu kez güler geçerim fakat bazen aklımdan "neden" kelimesi çıkmıyor işte. Neden bu insanlar var, neden böyleler, neden canımı sıkıyorlar, neden bu kadar zavallılar neden neden neden.

      Çaba gösterip aldırış etmemek gerek, bizim bakış açımızla en doğru olanı da bu, eminim.

      Sil
  4. Öncelikle bunu yazdıranlar utansın. Siz ki benim en imrendiğim ve takdir ettiğim blog yazarlarından birisisiniz. Hani, tabii ki benim dememle olmaz ama eğer laf hakkım varsa aman diyeyim blog'a devam edin. Kendiniz için değilse bile ileride çocuğunuza sunmak için mükemmel bir arşiv niteliğinde burası. Böyle bir anne oluşunuzu blogger kimliğinizden daha çok önemsiyorum zaten. Ülkemizde sizin gibi televizyonla ilişkiyi kesip kendini kitaplara adamış annelerin sayısı artmalı. Siz mükemmel bir örneksiniz o yüzden benim gözümde.

    Ayrıca ben sizi yer yer örnek gösteriyorum 'bakın, isteyince oluyor' diye. İnanmayan olursa da hemen gelip burayı göstererek ispat ediyorum. Kendinizi düşünmüyorsanız beni düşünün.

    Daha da çok okuyabilmeniz ve daha çok insanı çatlatmanız (hak etmeseler söylemezdim) dileğiyle... :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimseyi çatlatmak , patlatmak ya da bilumum başka hislerle okumuyorum.Okuyorum çünkü okumayı seviyorum.
      Laf hakkınız tabi ki var sonuçta yorumlar insana devam etme arzusu veriyor.
      Bir tür arşiv haline geldiği için , gördüğümde mutlu olduğum için devam edeceğim ha bir de siz mutlu olun diye :)

      Sil
  5. Sanırım en düzenli takip ettiğim tek blog sizinki. İki günde bir girip bakarım ve bilirim ki siz yine bir kitabı tanıtmışsınızdır bize. Okumu hızınıza zaman zaman gıpta etsem de hatta belki de azıcık kıskansam da, bana verdiğiniz okuma enerjisini daha öne koymam lazım. Hatta beni de okuduklarımı yazmaya iten de büyük oranda sizin blogunuz. Benim gibi sessiz kalmayı tercih eden ama ciddiyetle sizi takip eden bir sürü insan var eminim ki. Bırakmayın o nedenle sakın, onlara inat devam:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler bütün güzel sözleriniz için , arada ses te verin ama :)

      Sil
  6. Tatlım sakın bırakayım falan deme , daha az önce vikitap'ta en sevdiğim blogları yazarken senden bahsettim. Nasıl değerlendirirsin bilmem ama ben tarzımızı , okuma zevkimizi benzetiyorum. Ben de her tür okurum ve çok nadir kitaba beğenmedim , kötüydü derim , o da çekinerek. Çünkü belki bana göre değildir , ben anlayamamışımdır derim .

    Bana da ne mesajlar / mailler geliyor bilsen , ben aldırmıyorum. Hatta bazen sinirlenip cevap verdiğim de oluyor ki ben yayınevleri ile çekilişler de yapıyorum. Bir blog tur ekibine dahil olduğum için belirli aralıklarla etkinliklerimiz falan oluyor , o konuda bile yayınevine yaranmaya iyi yorum yapıyorsunuz diyen oluyor. Ben kendimi biliyorum , sen de biliyorsun. Kendini bilmezlere aldırmamak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehtap , tarzlarımız benziyor canım tek fark sen benden daha hızlı okuyorsun (içimdeki kıskançlığın sesi ) şaka yapıyorum tabi ki seni , okuduğun bütün kitapları merak ediyorum , keşke yakın olsak dediğim insanlardansın,inş bir gün tanışma şansımız da olsun.Normalde ben de aldırmam , alakasız şeyler azanlar oldu çok takmadım zaten fakat bu gerçekten acıttı.

      Sil
    2. Ben kadrolu ev kızı olduğum için vaktim daha çok ondan :) İnş. canım. Bak her kötü şeyin arkasından bir güzellik çıkabiliyor , an azından ne kadar sevildiğini görmüş oldun :)

      Sil
  7. Hem sen olmazsan keyfi olmaz buraların , ben de hem facebook sayfandan hem buradan bakıyorum , listeme kitaplar ekliyorum. Ya da bazen soru işaretleri ekliyorum. Hatta beğenmediğini düşündüklerini de merak ediyorum acaba ben beğenecek miyim diye . Şimdi sen o hadsizlere kızıp bizim gibi kitap severleri , seni severleri üzersen çok ayıp olur :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok bırakmıyorum zaten , eğer bıraksaydım bunları yazmazdım .Sessiz sedasız çeker giderdim.Kalmaya karar verdiğimin kanıtı bunları yazmak, o arkadaşa inat , yenilmediğimi hem ona hem kendime kanıtlamak için düşülmüş bir not , açıkçası bu kadar önemseyen olacağını da düşünmemiştim ama çok mutlu oldum.

      Sil
  8. Seni okuyunca sanki beni sen kaleme almışsın gibi hissettim. Ben de çok kitap okuduğum ve de çok kitap aldığım(aldığımız) için çok eleştiriliyorum. Ama umursamıyorum ya da umursamamaya çalışıyorum. Evet evimizde aylık gelirimizinden hatırı sayılı bir parayı kitap için ayırıyoruz. Kime ne???? Kimseden kitap için borç almıyorum ya.
    Ben de senin gibi dizi izlemem. "Romanları ve hikayeleri ise , diğer insanların dizi izlemesi gibi görüyorum,fark,onlar izliyor ben okuyorum ." bu cümlene katım katım katılıyorum. Kişi ister okur, ister izler. Ben tv ekranında oturup dizi izlemeyi sevmiyorum. Hemen sıkılıyorum. Ama kitap okurken aralıksız 20 saat okusam sıkılmam. Bırakalım insanlar istediklerini yaşasınlar. Kimse kimseyi eleştirmesin.
    Sayende biz de içimizi döktük:)) Canım tek değilsin. Bil istedim. Kimseye aldırış etmemek en doğrusu. Bir kaç kendini bilmeyen için bizleri üzmek istemeyeceksin. Bundan eminim. Ne mutlu senin evladına ki senin gibi bir anneye sahip. Bununla ne kadar gurur duysanız azdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de memleketin haline bakar mısın Allah aşkına , ne için eleştiri alıyoruz !Ve dediğin gibi kimden istiyoruz parasını ki , varsa param alırım kitabımı.Olmadığı dönemler de oldu , kütüphane denen bir şey var , neredeyse 2 günde bir kütüphaneye gittiğim zamanlar vardı benim.
      Bir e herkesin keyfi kendine , biri mutluysa yaptığı işten bana ne .Hayır bu işten br kazançları olsa yüreğim gam yemeyecek , ben de normalde çok takmam , yukarıda yazdıklarım genel eleştiriler onlara alıştım zaten ve fakat bu son olan.Neyse kalmaya karar verdikten sonra yazdım bu yazıyı istedim ki bir not olsun benim için , bir hatırlatma .Sizin de hislerinize tercüman olmuşum ne güzel .

      Sil
    2. Evet canım. Hislerime tercüman oldun. Acemi bloggere cevabınız da "samimi bulmayan okumasın " demişsiniz ya. işte budur.

      Sil
  9. Meyve veren ağaç taşlanır derler. Galiba bu durum sizin için geçerli.
    Blog yazmaya başladım yani başımda siz vardınız. Benim yerden yer vurduğum, zaman kaybı diye nitelendirdiğim o kadar çok kitap oldu ki. Sizi görünce ne kadar sakin ve kibar diyorum. Halbuki okuyan insan ılımlı olmalı. Yazmayı bırakırsanız ılımlı olmayı kimden öğrenirim :(
    Sizin durumunuza imreneceğine kıskanan insanlar hep olacak, siz yokmuşlar gibi davranamaz misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ediyorum güzel sözler için .Ben yazımda saydığım çoğu durumda sesiz kaldım , yine de kalır ve görmezden gelirim fakat bu kıskançlık değildi, bile bile can yakmaydı, bilsin istedim canımın yandığını , belki mutlu olur.Benim üzülmem birilerini mutlu edecektiyse de mutlu olsun , napalım , dediğim gibi bırakmayı istedim , yoruma kapatmayı , ya da benzer uygulamaları sonra kaçan niye ben olayım diye düşündüm , samimi bulmayan okumasın ...Yazdığım hangi yorumdan karakter analizi yaptı bilmiyorum ama beğenmiyorsa arkadaş olmasın.

      Sil
  10. Öncelikle senin özelinde sonra tüm kitap bloğu yazan arkadaşlarım için şunu söyleyebilirim ki sizlerden besleniyorum. Evet besleniyorum. Sizlerin ne okuduğunu merak ediyorum.Kitapları nasıl bulduğunuzu ,yeni bir yazar var; evet ben bunu okumamıştım hatta duymamıştım diyorum.Beni ziyaret edenlerin yorumlarını önemsiyorum.Bence gerçek kitap-severlik böyle bir şey. Bizler sahaftan,bir arkadaştan,kütüphaneden bir yolunu bulup mutlaka okuyoruz.Bazen üzerimize alacağımız bir elbiseden feragat edip o çok istediğimiz kitaba sahip oluyoruz.Bunu herkesin anlamasını beklememek lazım zaten.Hele ki bu insanları ciddiye alıp üzülmek delilik.Memleketin hali ortada. Bu muhalefeti ve eleştiriyi gerekli yerlere yapsalar enerjilerini buralara yöneltseler toplum olarak daha aydınlanacağız ama maalesef..O yüzden bloğu bırakmak cümlesini hele ki senden duymak beni çok çok çok üzer.Ben her sabah sen ne yazmışsın diye bakıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir de ben blogu açtıktan sonra daha bir farkına vardım kitap okuyan insanların var olduğunu - benim etrafımda 1-2 kişi dışında kimse okumadığından-öğrenmiş oldum.Dediğin gibi bu enerjiyi başka işlerde kullansalar , ne güzel olurdu.

      Sil
    2. Selminciğim, çok güzel yazmışsın canım.

      Sil
  11. Zaman zaman bana da eleştiriler gelmiyor değil. ama yazınızda değindiğiniz gibi kitaplarla fazlaca haşır neşir olunca biraz daha gelişiyor insan. Olaylara ve tepkilere biraz daha yukarıdan ve serinkanlılıkla bakabiliyorsunuz.
    Birilerine kızıp blog kapatmak olmaz. Zaten sizin de o düşüncede olduğunuz sanmıyorum. Ama bazan haddini aşan özellikle de kimliğini yazmadan ya da blogger da hiçbir tanıtıcı bilgi olmadan yorum yazan -en hafif deyimiyle- korkaklardan gelen saldırgan yorumlar oluyor. Ama düzeyli ve haddini bildiren cevapları veriyorum. Özellikle de yorumları silmiyorum. Gelip geçenler düzeysizliklerini görsün diye.
    Yazınızı anlamlı bir iç dökme olarak nitelendiriyorum. Düzeyli bloğunuzu sürekli izlemek dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Bey , yukarıda yazdıklarım genel eleştiriler , ben bunları zaten çok sorun etmiyorum, bloga nerdeyse hiç bu tür mesaj da almıyorum .Arkadaş üşenmemiş , kitap yorumlarımdan karakter analizi yapmış, bu analizlerini de maşallah hiç çekinmeden sıralamış.Neden beni takip etmediğini belirtmiş ki ben kendimi o kadar takip edemiyorum , başka bloglara bıraktığım yorumlara unutup bakamadığım çok olmuştur mesala , bu yorumları bile inceleme fırsatı olmuş.Bunların üzerinden ayrıca bir açıklaması var ki ne samimiyetim kalmış , ne başka başka türlü sıfatlarım.
      Kesinlikle iç dökme , tek bir kişi üzerine de yıkmak istemedim olayı fakat gerçekten kitap okumanın eleştirildiği bir yerde olmak çok fena.
      Hırsızlık bile bu kadar eleştiri almadı bu memlekette.

      Sil
  12. heeey yaw bilokçular mı soruyo bunları, okuyon mu neden okuyon para veriyon mu hele hele o ne ya kitap okuyon obsesif misin depresif mi. ya bunlara ne kızıyon ki ya gülseneee :) komik di mi yaaa. olumsuz kırıcı sözler de gelecek blog dünyasında binlerce insan var. burayı bi apartman bi işyeri gibi düşün gıcık laflar da olur öle şeler. :)))

    demek önce kitap sonra yemek yapıyon. iki kitap arasına domates ekmek koyup yemek gibi diy miii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok ya , blokçulardan ziyade normal elemanlar 1. kısım, blokçular 2. kısımda, çok entelim sen romans mı okuyon deyip burun olayı falan....Normal zamanlar bu tip saçma salak muhabbetlere ben de gülüp geçiyorum deep , yukarıda yazanlar coşturmadı beni , başka bir şey , ama tabi direk söylemek yerine böyle genellemeler ile de bir nevi dertleşelim dedim , bir de bu tipte ya çok var ya da elemanın başka işi yok , çünkü böyle 1-2 kişiye daha sarmış, neyse bana özel değilmiş , onu anlamış oldum aslında biraz da rahatladım desem yalan değil hani.
      Gıcıklıklar , yanlış anlaşılmalar , bazen kırılmalar olur .
      Önce kitap yapmıyorum ya , bak yanlış anlamışsın işte, hep kitap yapıyorum arada sırada da yemek işte :)Açlıktan ölmemek için falan :D
      Belediye gelmesin diye de çöpleri falan atıyorum arada sırada işte , çok nadir falan oluyo tabi bunlar.
      iki kitap arasına domates ekmek denemedim, ben ekmek yemem zaten domatesle peynir, peynirle karpuz , ya da üff acıktım şimdi şu saatte.
      Mevzu da hep yemeğe dönüp geliyo , ne hikmetse, nerden nereye işte:)

      Sil
    2. hımmm yani buraya yorum yapıyolar di mi o elemanlar :) hımmm ha tacizci gibiler yani. yani adsız yorum gibi mi oluyo ki.

      Sil
    3. yok canım ya bu mail atıyo :D buraya yazarsa görmem diye düşündü herhalde :)

      Sil
  13. Boşverin yola devam edin siz, iyi bir okura her zaman ihtiyacımız var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi değilim ama okur olduğum kesin , durmak yok diyelim o halde :)

      Sil