27 Temmuz 2014 Pazar

MİM YAPTIM-BEN YAPTIM

Sevgili AKIN namı diğer OPTİK blogunda etkinlikler düzenler.

20 Temmuzda da bir etkinlik düzenlemişti.Açıkçası çok beğendim .

Ardından DEEPTONE mim yapmıştı , onu okurken aklıma OPTİK'in etkinliğinin mimi olsa ne güzel olurdu fikri geldi.Bu mim olaylarını genelde bana paslayan DEEP olduğundan O'na dedim;
" ya şöyle bir etkinlik var , bunun mimini yapsan nasıl olur?"

O'da bana dedi ki;

"Sen yapsana kardeşim , benden neden istiyorsun , bu kadar da beleşçi olma ... falan..."

Yok, tabii öyle demedi ,çoğunu ben uydurdum :D

Neyse hiç mim başlatmadım ama neden olmasın , etkinliği beğendim gerçekten.Bu da mimi olsun.

Etkinlik:
1-Kitaplığımızdaki En İlginç Kitap İsimleri Hangileridir?





Bir iki soru da ben ekleyip bu etkinliği mim yapıyorum.

2-2014 Yılı başından bu yana kaç kitap okudunuz?

71

3-2014 yılı için , bu yılın kitabı dediğiniz kitap hangisidir?

Ercan KESAL -Peri Gazozu

4-2014 yılında ilk defa okudum dediğiniz yazar hangisidir?



5-2014 yılı için okuma hedefiniz?

son üç yıldır ulaşamadığım hedefim 120 :D


6-Kitap okumak tamam da en az onun kadar sevdiğiniz diğer etkinliğiniz?

Sİnemada film izlemek.


7-Diğer etkinliği sevme nedeniniz?

Seviyorum işte , var mı diyeceğin?

8-Blog okurlarından istek, rica, dilek ve temennileriniz?

Yorum da bırakın anacığım :D

Mimi yaparsanız , 1-2 soru da siz ekler misiniz?

Şimdi de bu mimi birilerine göndereyim ki , tam olsun.

Tabii ki de ilk olarak 
1-OPTİK- http://optikinkitapblogu.blogspot.com/ (o olmasa aklıma böyle bir fikir gelmezdi)

2-SADE VE DERİN-http://sadevederin.blogspot.com.tr/

3-SELMİN -http://sakizcevizdeniz.blogspot.com/

4-MEHTAP-http://mehtapvekitap.blogspot.com/

5-ACEMİ BLOGGER-http://sapyadasaman.blogspot.com.tr/

6-http://kitaplarlabeslenmek.blogspot.com.tr/

7-Hayatım Kitap - http://hayatkitap.blogspot.com.tr/

Mimliyorum ama zorunluluk yok, mimleyemediklerim fakat bu hoşumuza gitti diyenler , siz de yapın ama yoruma adresinizi ya da linkinizi bırakın :)Sevgiyle...




71-ONİKS- JENNIFER L. ARMENTROUT

Çeviri: Bilge N. Zileli ALKIM
4. Baskı 2014-395 Sayfa
LUX  2


Kerem'den tırtıklayıp okuduğum serinin 2. kitabı.

Bu kitap ilki kadar sarmadı ama 3 ve 4'e hazırlık olduğunu düşündürdü.

Seriyi bu yaz içinde bitirmeye çalışacağım , o sebepten oğlumu bir miktar sıkıştırmış olabilirim.

İki de bir başında bitip , okudun mu , nerelerdesin , ne zaman bitecek gibi sorularımdan bunaldı çocuk resmen.

Bu arada bir özür de bloggerlardan dilemem lazım.

Bu seriyle birlikte, en az 50 blog keşfettim.

Hem uzaylıları keşfedip hem de yeni bloggerlarla tanışmanın keyfi paha biçilemez :D



25 Temmuz 2014 Cuma

70-DEVRİM AYETLERİ- EREN ERDEM

*Egemenlerin İslam'ı değil Ezilenlerin İslam'ı*

1. Baskı Eylül 2013
7. Baskı Kasım 2013
238 Sayfa


"Şirk-i Taklidi: Atalarının dinine taklidi biçimde inanmak, onların yanlış inancını taklit ederek şirk koşmaktır."

"Hayatında Besmele olmayan adamın , dilinde binlerce Besmele olması, onu hayırlı bir kişi yapmaz."

"Namaz vaktinde 'Kabe'ye dönüp' , Beyaz Saray kanunlarıyla amel edenler, Kur'an dahilinde , Maun tokadına nail olurlar."

" 'Kurban ' eylemsel bir ibadettir.Bir ritüel değildir.Hayvan keserek olmaz, insanın içindeki egoyu kesmesiyle olur."

"Bir adamın namazı , niyazı sizi aldatmasın.O adamın dirhem ve dinarla olan ilişkisine bakınız."
                                            Hz. Muhammed

"Amerika'dan korktuğu kadar Allah'tan korkmayan ve kuldan utanmayan mollalar, serbest piyasa kaidelerini din, dolar paritesini iman, servet ve iktidarıysa itikat edinmiş görünüyor."

"Hakikat ve gelenek kavgalıdır.Hakikat, değişim ve dönüşüm merkezli bir varış noktasıyken; gelenek sabit, statik bir durağanlık besler."

***********
Gezide de varmış bu gurup ; gittiyseniz, takip ettiyseniz görmüşsünüzdür.

Eren Erdem, ilk kez okuduğum biri .

"Kızıl Müslümanlar", "komünist Müslüman'lar" falan diyorlarmış bunlara.

Sebebi de burjuvaziye , sınıf farkına hayır deyip ; her şey eşit olsun demeleri.

Lehül Mülk'e inanıyorlar .

Bu kitapta okuduğunuz ayet ve hadislerin doğruluğunu araştırmanız bile yetecektir size.

Bence anlattıkları yanlış şeyler değil.

Fakat gelenekçi bir Müslüman'sanız, hiç bulaşmayın derim.

Zira çok kızabilirsiniz .

Ne diyor bu Kızıl Müslümanlar diyorsanız.





23 Temmuz 2014 Çarşamba

69-EJDERHALARIN DANSI-GEORGE R.R. MARTIN

 Çeviri:Sibel ALAŞ
1. Baskı 2013-618 Sayfa
KISIM II

"Bir okuyucu ölmeden önce binlerce hayat yaşar, hiç okumayan insan sadece tek hayat yaşar."



Bu seri bitmeyecek , her kitaptan sonra bu artık sondur duygusuna kapılıyorum fakat bitmiyor.

Bu da son kitap değil .2 tane daha varmış , henüz Türkçeye çevrilmemişler sanırım.

Bir de ben bu seriyi bir türlü anlamadım,  Taht Oyunları ile başlayan bir seri ,elimdeki 9. kitabı fakat Buz ve Ateşin Şarıkısının 5. kitabı diye geçiyor.
Nasıl olduğunu çözdüğümde çok güzel olacak :)

 Dizisi de var fakat ben hiç bir bölümünü tam olarak izlemedim , kıyısından köşesinden baktım biraz.

Dizideki Jon Kar , benim kafamdaki ile tip olarak benzeşmiyor diye kızdım :)

Bir de bu serinin özelliği , bana göre, ana karakter olmaması , siz ana karakter diye sarılıyorsunuz , sayfayı çeviriyorsunuz , küt karakter ölmüş .

Bu kitap ilk kitabı dışında en çok beğendiğim oldu , ilk kitabı ayrı koyun ama bence onun gibisi yok.

Yine Jon Kar'ın , Tyrion'un ve Ejderhaların anasının bolca olduğu bir kitap , Arya da şöyle bir iki kısımda geçiyor, ve fakat bu kitap beni çok üzüyor.

Devamı çıkarsa bekletirim dedim ama öyle bir yerde bıraktı ki , benim ana karakterim noldu diye çığlık atasım var .

Bu sebepten devamı çıkar çıkmaz alınacaklar listesine eklendi :)



21 Temmuz 2014 Pazartesi

68-MİNO'NUN SİYAH GÜLÜ-HÜSNÜ ARKAN

1. Basım 2011-252 Sayfa

2014 yılının en iyi 2. kitabını okudum.

Tabii, benim için en iyi .

Şimdiye kadar okuduğum kitaplar için böyle bir sıralama yapmamıştım fakat bu iki kitap gerçekten çok iyiydi.


İkincisi de bu oldu.

Gerçekten müthiş bir anlatım, 60'lardan, 80'lerden , şimdilerden bir hikaye.

Hüsnü Arkan bir müzisyen fakat müzisyen kimliğinin ötesinde harika bir duygu adamı olduğunu , kadınların ağzından yazdığı bu kitapla kanıtlamış.

Çok güzel , çok gerçek , çok hisli bir hikaye.

Çok ta anlamlı.

*******
"Galiba annem de halam kadar yalnızdı.Üstelik onun , yeşilin bin bir tonuyla boyanmış uçsuz bucaksız bir ovası , yağlı boyaları , resim kartonları ve tuvalleri de yoktu, yalnızca kitapları vardı..."

"...Kaz ayaklarıma , burnumun eğrisine , saçlarıma...Boyam gelmiş...Ojelerime baktım, vişne çürüğü...Ellerim çok güzel olmuş.Çok hoş olmuşum, yaşlanmışım."

"Evlendiğimde , benden on beş yaş büyüktü. Ben sonradan arayı kapattım; adamlar daha yavaş büyüyorlar."

"Büyümek böyle bir şey olmalı; bir sepyanın içinde yer almak, sonra da renklenerek alakasız bir şeye dönüşmek..."

"Birini ölümüne kırdıysan ve bu tamir edemeyeceğin bir şeyse sen de orta yerinden kırılmışsın demektir.Farkında olmasan da..."

"Ton farkları mühim, şekerim!İnsan insana benzemiyor ."

"Mutluluk kolay elde edilen bir şey değildi; sahip olmak için ağlayıp zırlamak gerekiyordu."

"Tevazu, bir gösteriş ya da hayatımızdaki küçük bir ayrıntı değildir , şekerim.Kişinin , kendini anlamadığını kabul etmesidir.Kendini anlayanlara gelince ...Onlara inanma!"

"Velhasıl, akciğer enfeksiyonu gibi pek çok meselenin sebebinin sevda olduğunu bendeniz pek erken öğrendim.İcabını da pek erken yerine getirdim; evlendim."

"İnsan genç yaşlarında da nasıl mutlu olunacağını bilseydi ya da mutsuzluk pahasına cesur olabilseydi ne iyi olurdu."

"Şimdi , bir avuç çocuktular , anarşisttiler falan diyorlar ya, kulak asma!Bu kadar haksızlık varken, ya ne olacaklardı?"

"Artık biz başka bir şeye aittik; geleceğe aittik.Gelecekte kriz istemiyorduk, büyük dalgalanmalar ve savaşlar istemiyorduk; kapitalizmi istemiyorduk.Şimdi düşünüyorum da ; hala istemiyorum..."

"Yaşadıklarımızı böyle yaşıyorduk; olağanmış gibi, anlatmaya değmezmiş gibi..."

"Bu dünyada herkes , bir şeyleri başka bir şey sanıyor."

"Boyun eğiyoruz, gizliyoruz, gizleniyoruz; ayağa kalkıp diklenmeye bir türlü cesaret edemiyoruz.Oysa insan dediğin , bir kaç kitap kurtarmak için yok olmayı göze alabilmeli." 





20 Temmuz 2014 Pazar

BU EGOM, SİZ KİMSİNİZ?

"Bazen normalliğin , bazı insanlara doğuştan verilmiş bir yetenek olduğunu düşünüyorum..." H. Günday


Aslını isterseniz blogumda böyle bir post olacağını hiç mi hiç düşünmemiştim.

En baştan alayım ve uyarayım oldukça uzun bir yazı olabilir.

11.11.2014 tarihiyle blogum 3. yılını dolduracak.İlk başta yapmaktan keyif aldığım yemeklerden , izlediğim filmlerden ve okuduğum kitaplardan bahsetmek amacıyla açtım blogumu.Hiç bir şey düşünmeden, salt kayıtlı bir şeylerim olsundu derdim.

Sonra sonra baktım bu iş oldukça vakit gerektiriyor ve ben sadece gittiğim filmleri ve okuduğum kitapları yazsam , yok sadece resimleyip bloga koymaya kalksam , gelen yorumlara cevap versem ve beğendiğim blogları ziyaret etsem bile oldukça vaktimi alıyor, sadece okuduğum kitapları fotoğraflayıp bloga koymaya karar verdim.

Hiç bir postumda ben kitap eleştiririm, eleştiriyorum ya da eleştirmeniyim gibi bir ifade bulamazsınız , hiç bir kitaba beğenmedim de diyemem , çünkü benim beğenmediğim bir kitabı başka birisi hayatının kitabı olarak tanımlayabilir , algı meselesidir , zaman meselesidir.Ben sadece okuduğum kitaplarımın görsel olarak bir yerlerde kayıt altında olmasını istedim.

Kimseden bir şey beklemedim , okumadığım hiç bir kitabın reklamını bloguma almadım.

Kitap gönderilerini imzalı oldukları takdirde kendime sakladığım doğrudur , ne ki imzalı değillerse diğer kitapseverler de okusun derdi ile çekilişler yaptım.

Başlarda takipçi sayısını mühimsediğim ve çok daha acemice yaptığım çekilişlerim olmasına rağmen son 2 yıldır yaptığım hiç bir çekilişe şart koymamaya çalıştım , sadece gönderilen kitap daha çok okura ulaşsındı derdim.

Çok bilinçli bir okur olduğumu da söyleyemem , bazen ismine , bazen kapağına bakarak bile kitap alabilirim.

Her türden kitap okumak en büyük keyfim , farklı alanları denemekten asla yorulmam , kim ne derse desin başladığım kitabı yarıda bırakmam.

Ev hanımıyım, 
asosyalim ,
5 yıldır hiç tv izlemiyorum ,
haftada 1 gittiğim sinema ve 
arada yapmayı sevdiğim puzzlelar(bulmacalar) dışındaki bütün vakitlerimde kitap okuyorum .

Hatta soranlara;

 kitap okurum boş vakitlerimde ev işi yapmaktan hoşlanırım , derim. 

Ortalama 3 günde 1 kitap bitiririm , kişisel sebeplerden bazen bu süre uzar ya da kısalır ama genel durum budur.

Peki bu postu niye yazıyorum, son zamanlarda aldığım bir kaç mesaj beni çok üzdü , şu aralar sanal alemde kitap okurlarının da aynı dertten fazlaca muzdarip olduğunu gördüm.

Bu yorumlar kırıcı ve üzücü.
Blogu bırakmak konusunu bile çok düşündüm ve fakat bu onların kazanması demekti ve ben buna asla hazır olmadım.


Kitapseverler olarak pek çok soruyla ve eleştiriyle karşılaşıyoruz ve bundan şikayetçiyiz .

Bunlardan bazıları;
-Bu kadar kitabı okudun mu?
*Yok canım bunları ince kıyılmış soğanla kavurup, içine azcık kıyma koyup ara sıcak olarak servis ettim.
-Bu kitaplara niye bu kadar para veriyorsun?
*Sana ne!
-Neden kitap okuyorsun , depresif misin , obsesif misin ?
*Benim.
-Bu kadar kitabı nasıl okudun?
*Öncelikle kapağını açtım .

Şimdi hiç kitap okumayanların bu öğrenme merakını anlıyorum ya da anlamaya çalışıyorum ve fakat bir de kitap okuyan gurup var ki onların eleştirileri ve yergileri can acıtıyor.

Bana göre kitap okuyan insan empatik olur.

Karşısındakini anlamaya çalışır.

Eleştirmeden önce düşünür.

Hakareti ego tatmini olarak görmez , acizlik olduğunu bilir.

Bu anlamda;
-Tarih okuyanların , roman okuyanları
-Roman okuyanların , hikaye okuyanları ,
-Hikaye okuyanların , şiir okuyanları ,
-Psikoloji okuyanların, fantastik okuyanları
-Fantastik okuyanların , çocuk kitabı okuyanları ,
-Klasiklerden hoşlananların , romans severleri

Ve bazı okumayıp sadece fotoğraf çekenlerin,bütün hepsini okuyanları eleştirmesini hiç anlamıyorum.

Kitap okumak herkes için farklı anlam ifade edebilir , Ben;

Yakın tarih okuyarak tv açığımı,
romantik okuyarak , duygusal eksikliğimi
fantastik okuyarak, hayal dünyamı,
Çocuk kitabı okuyarak , gençlere bakışımı
Şiir okuyarak , az ve öz anlatımı
psikoloji okuyarak , empatikliğimi geliştirdiğimi düşünüyorum.
Romanları ve hikayeleri ise , diğer insanların dizi izlemesi gibi görüyorum,fark,onlar izliyor ben okuyorum .

Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmek yerine , başkalarının yaptıklarını önemsemek yerine kendime ait bir dünya kuruyorum.
Kendi dünyama savaşı ve öldürmeyi almıyorum  çünkü insanların neden savaştığını hele de bu nedenin para ve güç olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Reel savaşı anlamadığım gibi sanal alemde yapılan sözlü savaşı da anlamıyorum .

İnsanlar diğerlerini eleştirerek ne kazanıyorlar.

Karşınızdaki sanal alemde de olsa bir insan , sizin yazdığınız her kelimeyi önemsiyor.

Ve normal hayatınızda birine söylediğinizde nasıl canını yakıyorsanız , burada da aynı acıyı yaşatıyorsunuz, bilgisayarın karşısında olmak acıyı ne yazık ki hafifletmiyor.

Ve en son olarak şunu söylemek istiyorum , kimse bu yaptıkları ya da yazdıklarıyla mutlu olamaz .

Gerçek ya da sanal , ne ekerseniz onu biçersiniz.

Başkalarına çuvaldızınızı saplamadan , zehrinizi saçmadan , iğneyi kendinize batırın.

Biliyorum dünya yüzeyinde şu anda ölen pek çok çocuk var , ülkem pek çok sorunla uğraşıyor ve etrafımda acı çeken , gerçekten acı çeken yüzlerce insan varken benim bunları yazmam belki bencillik .


Fakat burada yaşadıklarımızı da görmezden gelemiyorum .

Dediğim gibi bu benim, benim doğrum , benim hissettiklerim .

Samimiyetimizden şüphe duyanlar ,  bizleri eleştirirken hiç düşünmeyenler, kırmaktan incitmekten çekinmeyenler.
Peki bizlere bu tür sıkıntıları yaşatanlar,sizler kimsiniz?











67-ATEŞ HIRSIZI-TERRY DEARY

Çeviri:Niran ELÇİ
1. Basım 2007
Elimdeki 6. baskı 2011
220 Sayfa


Yine oğlumun kitaplığından, tavsiye üzerine okuduğum bir kitap.

Yine bir serinin ilk kitabı.

İki zamanda anlatılan hikaye konu olarak oldukça enteresan.

İlk karşınıza çıkan Yunan Tanrıları oluyor mesela ve bir de yazar sizinle konuşuyor falan , aslında fikir harika.

Gelin görün ki uygulama o kadar iyi değil sanki.

Aslında belki de ben girememiş  olabilirim hikayeye .

Fakat asıl sorun bence hitap kısmında.

Sadece çocukları hedef almış sanki , aslında her kesimden okuyucuya hitap edebilirdi .

Hem de çok güzel olurdu.

Yine de hayal dünyasını kaybetmeyenler ve içinde hala küçük bir çocuk olanlar, keyif alacaktır diye düşünüyorum. 



18 Temmuz 2014 Cuma

66-ENTELEKTÜEL'İN KUTSAL KİTABI- DAVID S. KIDDER &NOAH D. OPPENHEIM

Çeviri:B. Asım TÜCCAR
1. Baskı 2012
7. Baskı 2012
372 Sayfa

Bunlar aslında üç kitap .

Ben ilk olarak 2. yi  okumuşum :)


Arka kapakta tam olarak anlatmış kitabı aslında.

Ben çokça post-it kullandım .

Hiç duymadığım yazarlar.

 Ya da ismini çok bildiğim ama kitabını hiç duymadıklarım vardı.

Bu anlamda edebiyata ayrılan bölümler özellikle ilgi çekici ve bol post-itli oldu  :)





14 Temmuz 2014 Pazartesi

65-BİR KADIN, BİR ERKEK, BİR LEVREK İSKELETİ- SOLMAZ KAMURAN

3. Baskı-230 Sayfa


Yazarın ismini ilk defa Safiye Sultan üçlemesinde Çevirmen olarak gördüm.

Sonra tamamen ismi ile alakalı ,bu kitabı dikkatimi çekti.

İyi ki görmüşüm.

Oldukça akıcı bir anlatımı var.

Dili sade , anlaşılır.

Film izler gibi okuduğum kitaplardan biri oldu.

Uzun hikaye diye yazılmış kitabın arkasına ama bence çok ta uzun değiller , tadı damağımda kaldı resmen.

Hele de Levrek İskeleti , süperdi.


'Kiraze' diye oldukça beğenilmiş , yurt dışında ödüller almış bir kitabı daha var ki kesinlikle edinilesi.

Ünlü bir yazarımızın da eşiymiş aynı zamanda.

Mevzu ile alakası yok ama. :)






12 Temmuz 2014 Cumartesi

64-BEYAZ MÜSLÜMANLARIN BÜYÜK SIRRI-SONER YALÇIN

EFENDİ-2*
1. Basım 2006
435 Sayfa


Soner Yalçın, Erasmus'tan şu sön sözle noktalamış kitabı;

"Madem ki söyleyeceklerim doğru , ne diye susayım ki.."


Kimse susmasın istiyoruz her zaman , susmak çözüm değil .

Anlattıkları doğru mu yanlış mı diye düşündürmesi bile yeterli.

İlk kitapta olduğu kadar isim karmaşası yok demek isterdim , fakat aynen devam .

Gerçi ilk 150 sayfayı soluksuz okudum da diyebilirim , bu kadar isme rağmen.

Bir de sağolsun tarih yazarlarımız sürekli iç sesleri ile yazıyorlar kitabı.

Bu sesler sayfa altlarına dipnot düşülebilir oysa.


Geçen kitapta da bilgi birikimine hayran olmuştum Soner Yalçın'ın.

Bu kitapla hayranlığım pekişmiş oldu.

Okumalıyım dediğim çok fazla kitap var bu anlamda.

Fakat bu kitapları okumak biraz zor.

%100 dikkat ve konsantrasyon gerekli.

Notlarım , post-itlerim , ufak yığınlar halinde birikti.

Yine inş , bu kitaptan aldığım kitap isimleri , bir gün okuduklarımın arasında yer bulur.



10 Temmuz 2014 Perşembe

63-OBSİDİYEN- JENNIFER L. ARMENTROUT

Çeviri :Bilge N. Zileli ALKIM
*LUX 1*
6. Baskı2014
354 Sayfa

Bir önceki kitabı okuduktan sonra bu kitabı okumak , 5. kattan kafa üstü düşmek gibi oldu benim için.

Yok kötü anlamda söylemiyorum ama resmen dünyam değişti :)

Oğlumun kitaplığına yaptığım çıkartmanın devamını görüyorsunuz , kendisi itina ile hem bu seriyi hem de başka kitaplar önerdi , ben de okumaya devam ediyorum.

Fantastik kitapları da ayrıca çok seviyorum , ne var yaşım 30+ ise :D

Zamanında vampirlere bayılmıştım  , onlar gibiyse yine çok severim diye düşündüm .

Yani benzeyen yönleri de var tabi.

Bir kere bütün kahramanlar insan olamayacak kadar yakışıklı ve güzel ki zaten pek çoğu insan değil :D

Neyse kitabı anlatmayayım , gerçekten çok hızlı okunuyor ve bence merak duygusu sonuna kadar korunabiliyor.

Seri 4 kitaptan oluşuyor, oğlum da 2.'yi okuyor , bir an önce bitirse de sıra bana gelse :)


Okuma durgunluğu yaşanan dönemlerde ilaç niyetine okunur .



8 Temmuz 2014 Salı

62-BABA, OĞUL VE KUTSAL ROMAN-MURAT GÜLSOY

1. basım 2012-249 Sayfa

Bu kitabı ben anlatmayayım , yazar anlatsın.

"Tüm bunlar yazılırken yaşanan yaşanırken yazılan bu roman müsveddesi aslında bu güne kadar yazdığım roman ve öykülerin bir parodisi gibi. Her şey var:

komada asılı kalan sevgili,

eriştirici çekici kadın,

genç bir kızla tamamlanamayan bir aşk ilişkisi,

rüyalar,

delilik kuşkusu,

yazılan metinlerin içine gizlenmiş mesajları bulmaya çalışan polis ve hatta 

"babası sandığı kişi değilmiş " hikayesi."

Kitapta yok yok yani.

"Nabokov'dan,
Borges'a
Murakami'den 
Edip Cansever'e
Latife Tekin'den
Kafka'ya
Nietzsche'den

OĞUZ ATAY'a.."

Eğer bu saydığım yazarları da okumuşsanız , değmeyin keyfinize.

Bunları okumayanlar için de güzel bir hikaye olabilir ve fakat okuduysanız gerçekten eşsiz bir tat alacaksınız kitaptan.

"Topluma katılmayı reddeden biri neye dönüşür ?"
diye soracak,

"Evet bazıları yaşlı doğar ." cümlesine katılacak,

Gollum'la azcık Freud takılacaksınız .

Sonunda yazarın şu cümlelerine hak verecek misiniz bakalım ?
"Hiç Kafkaesk bir durum yok ortada.
Ne yazık ki...
Öylesini mi tercih ederdim?

Nedenini bilmediğim bir dava...
Asla söylenmeyen bir suç.
Gitgide kötüleşen engel olunamayan bir süreç
Yaşam denilen tiyatronun bir tür alegorisi..."





6 Temmuz 2014 Pazar

61-BAŞKALDIRAN KURŞUNKALEM-FERHAN ŞENSOY


1. Basım 2012-elimdeki 2. basım
540 Sayfa

Ferhan Şensoy'dan okuduğum ilk kitap , bu kitabın da aynı zamanda ilk kitabı  olan"Kalemimin Sapını Gülle Donattım " dı.

Bir otobiyografiydi.

Otobiyografinin en objektif haliydi.

Doğaldı , reeldi.

2. kitapta da aynen devam ediyor Şensoy.

Yurt dışından ülkeye dönüşünden alıyor , bütün o dile hakimiyeti  , havada uçan esprileri ile yazmaya devam ediyor hayatını.

Ülkenin siyasi ve ekonomik durumunu anlatması bakımında da önemli bence.

Sanatçının hayatını , sanatçıların hayatını anlatıyor.Dikkat edin anlatıyor diyorum çünkü sanki okumuyorsunuz kitabı, Şensoy karşınıza geçmiş anlatıyor.

Çok sevdiğim kelime oyunları son hız devam ediyor.

Bu arada ailesinin kısa filmlerini çekiyor , onları da izliyorsunuz tabi.

Samimiyeti inanılmaz.

Ve hiç bitmesin istiyorsunuz.

Şensoy'un bütün kitaplarını okumak istiyorum .

*********************
"Ölüler hafiftirler, tabutlar çok ağır."









4 Temmuz 2014 Cuma

60-AYNI YILDIZIN ALTINDA- JOHN GREEN

Çeviri:Çiçek ERİŞ
8. Baskı 2014-317 Sayfa


Hemen bütün kitap severlerin okuyup benim okuyamadığım kitap.

Bana kalsa daha çok beklerdi ancak oğlumun kitaplığında görünce hemen el koydum.

'Young adult ' diye adlandırıyorlar bu türü , Türkçesi 'Genç erişkin'.

15 yaşında kanser hastası bir kızın bitmeyen hikayesi.

Evet kitapta biten bir hikaye var ama kızınki değil. 

Bu türde kitapların en sevdiğim yanı , gençlerin ya da şimdiki gençlerin kullandığı dil.

Hiç kıracakmışım , üzecekmişim karşımdakini derdi yok.

Düşündüklerini hiç filtrelemeden konuşabiliyorlar.

Bir de bilmiyorlarsa mevzuyu bilmiyorum diyebiliyorlar.

Hikaye güzel , hikayedeki karakterlerin kitapkurdu olmaları benim için yine kocaman bir +, duygu geçişleri çok belirgindi diyemem ama bu benim yaşımla alakalı da olabilir.

 Hoş, hüzünlü ve yer yer komik .

Şu aralar filmi de gösterimde.

Okunur&izlenir.


2 Temmuz 2014 Çarşamba

59-ARADA AŞK VAR -FEYZA HEPÇİLİNGİRLER

1. Basım 2014-127 Sayfa




Türkçe "OFF" 'u okuduktan sonra demiştim ,Feyza Hepçilingirler okumaya devam edeceğimi.

İşe en sondan başlamak tamamen tesadüf çünkü 2 kitabı daha var elimde ve fakat ilk olarak bu geldi elime diye bunu okudum.

Feyza Hepçilingirler'in en son kitabı.

Tam anlamıyla harika, müthiş , süper.

Çok yalın , çok bizden .

Kasaba öyküleri var kitapta , bazen ucundan kıyısından bir öncekine dokunan.

Çok beğendim .

OKUNMALI.