5 Mayıs 2014 Pazartesi

39-SATILIK İMPARATORLUK-MUSTAFA ARMAĞAN

Lozan ve Osmanlı'nın Reddedilen Mirası

1. Baskı Mart 2013
2. Baskı Eylül 2013
287 Sayfa


Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ben bir tarihçi değilim.

Tarihi , okulda öğretilenle yetinmeyip dışarıdaki kaynakları okuyarak öğreneceğimizi , sadece tek bir görüşe mensup insanları okuyarak da doğruyu bulamayacağımızı savunurum her zaman.

Gelin görün ki bazı kitaplar gerçekten ;
ya bir tarafı yücelte yücelte göklere çıkarıyor ya da diğer taraftakileri 'tü kaka '  politikası güderek yerden yere vurmakta hiç bir sakınca görmüyor.Hatta bunun için bence o kadar çok çaba harcıyorlar ki gerçekleri değil de kendi düşündüklerini tarih olarak yazmaya başlıyorlar.

Bence doğru tarih için tarafsız olabilmek şart.Fakat ne yazık ki benim ülkemde tarihi tarihçiler yazmaz , tarihi Mustafa Armağan gibi edebiyatçılar yazar.E onlar yazınca da işte böyle hınç ve kin dolu, karşı taraf kötülensin de aman kimsenin aklına düşünmek gelmesin diye uğraşılmış ve ne yazık ki bu uğraşının çok fazla göze battığı bir kitap çıkar .Ki bana göre buna gerçek tarih budur demek oldukça sakıncalıdır.

Şimdi kendi fikirlerimi bir kenara bırakıyorum ve çok Kıymetli Tarihçimiz Mustafa Armağanın satırlarını yazıyorum.

*************
-"1925'te kılık kıyafet değiştirildi .Şapka kanunu ile Müslüman'lar dışarıdan ayırt edici özelliklerini kaybettiler."

-"Balkanlar elimizden çıkmadan önceki Osmanlı Devlet'inin durumuyla günümüz Türkiye'sinin durumu çok benziyor birbirine.
Osmanlı isyancı Balkanlılara dağdan inip 'düz ovada' politika yapın çağrısında bulundu ve meclisin kapılarını onlara açtı.Yeter ki eşkıyalık ya da bugünkü deyişle 'terör' dursundu."

-"Yani camiler kazara ahır veya depo ya da cezaevi yapılmış değildi.Devrin cinnet geçirmiş zihniyeti gereği yapılıyordu bunlar.Üstelik hepsinin delilleri elimizdedir."

-"İnönü gibi bir insanın " hiç bir camiyi yıkmadık" diyebilmesi için çok pişkin olması lazımdır ve söylemek gerekir ki , bu pişkinliğe İsmet Paşa'nın yarım asır sürmüş olan upuzun siyasi hayatında pek çok defa rastlanacaktır."


***************
Ayrıca 
*Afet İnan'ı   
  "Cumhuriyet'in sözde profesörü "
olarak tanımlayan yazarımız , Çanakkale savaşında Bolayır mürettep kuvvetlerinin Bulgarlar karşısında aldığı yenilginin tek sorumlusu olarak Atatürk'ü gösterip.
"Acaba Türk Ordusu hangi tarihte 50 kat fazla ölü ve yaralı vererek savaş meydanından ayrılmıştır ?"

diye soruyor.
Buna yine kendisi ;
-"Enver Paşa'nın 90 bin askerimizi diri diri dondurduğu , kara gömdüğü sık sık söylenir .Gerçi o harekatın başında Enver Paşa vardır ama aynı zamanda Başkomutan Vekili'dir.Ayrıca Çanakkale savunması için yaptığı çalışmaların da hakkını teslim etmek lazım."

diyerek bir kez daha ne kadar tarafsız tarih yazdığını bir kez daha kanıtlar bize.

Atatürk'ün mal varlığını da oldukça objektif olarak açıklıyor şu cümleleriyle syf35:
-"Özetlersek Atatürk'ün 1937 yılı itibarı ile 54.929 dönüm araziye, belgede 51 yazıyor ama benim hesabıma göre toplam 91 adet binaya..."

Zaten tarih belgelerle değil , "bize göre"lerle yazılmalı .

-"Nutuk tarih metni değil , kendini aklama belgesidir."
diyen yazarımız,

-"Selahaddin Adil Paşa 18 Martın gerçek kahramanı olduğu Çanakkale Zaferinden adı silindi."
diyerek veryansın ediyor.

Yine 
-"Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnundaki parkta yaptığı konuşmada kadehini halka doğru kaldırarak başına dikmeden önce şu cümleleri söylemiştir diyerek ,"

Atatürk'ün söylediklerinin ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

-"Türkiye sağlıklı bir akla sahip olacaksa hafızasındaki karanlık kısımları aydınlatmak ve geçmişiyle bir şekilde yüzleşmek zorundadır."


da

diyen yazarımız ne yazık ki diğer tarafı kötülerken bu kısımları bir türlü aydınlatmaya fırsat bulamamıştır.






12 yorum:

  1. çalıkuşunun vincent konağı yazısında gördüm yorumunu, hadi şimdi de bana gelsin dedim ve geldin biliyon muuuu :))) enerji işteee :)

    YanıtlaSil
  2. "benim hesabıma göre ..." kısmına bayıldım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. neredeyse bütün kitap böyle, sinir harbiyle gülme krizi arasında gidip gidip geldim inan ki:)

      Sil
  3. Mustafa Armaganın tek kitabını okumakla bile onun yalan yanlış bilgilerle dolu bir zihni olduğunu anlamam yetmişti. Bir daha öyle boşa vaktimi harcamam inşallah. Bom boş bir adam bana göre.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben zaman kaybı olarak görmem okuduğum kitapları , benden başka türlü düşünenlerin de nasıl düşündüklerini öğrenmek isterim ...

      Sil
  4. Tabii zaman kaybı değil ama doğru bilginin önemli olduğu bir alanda sadece kendi ideolojisiyle tarih yazmaya kalkan bir adamın bir iki kitabını okuduktan sonra artık onu okumayı bırakmam gerektiğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  5. ya ben tarihsel kitaplardan pek hoşlanmıyom. sen de çok olumlu şeyler dememişsin. okumayım :)

    YanıtlaSil