23 Mayıs 2013 Perşembe

48-HEP SENİ BEKLEDİM-NICHOLAS SPARKS

Çeviri:Türkan ÇOLAK
Artemis Yayınları
2012 Basım-433 Sayfa



Nicholas Sparks, hayat hikayesiyle beni etkileyen yazarlardan , o ne yazsa okurum .

Güzel bir hikaye .

2-3 ay önce The Lucky One -Şanslı Biri diye bir film izlemiştim , film dönemlerinden birini yaşıyordum .


Bu film de beni etkilemişti.

Kitabı olduğu da yazıyordu ve kitabın yazarı da benim sevdiklerimdendi.

Film ve kitap arasında çok fark yok , ufak tefek değişimler olsa da çok güzel uyarlanmış.

Kitap tabi ki filminden güzel ...


21 Mayıs 2013 Salı

47-BUMERANG-MICHAEL LEWIS

Scala Yayıncılık
Çeviri:
Neşenur DOMANİÇ-Nusret AVHAN
2013 Basım-223 Sayfa


İzlanda, Yunanistan, ABD, İrlanda ve Almanya ekonomilerindeki 2002 tarihinden sonraki değişimler , bu değişimlere halkın verdiği tepkiler anlatılmakta kitapta.

AÖF 'te bana 1 yıl kaybettiren,

Finansal Yönetim gibi kabus bir dersten sonra anlayabilir miydim ki bu kitabı.?

Anlaşılır , oldukça yalın bir dille yazılmış , yer yer güleriz ağlanacak halimize dedirten espriler  hafiften gülümsetmekte , Almanya 'yı okurken sesli gülmeye de geçebilirsiniz:))

Bazı gerçekler var ki kesinlikle farkındalık yaratabilir.

Yazarın 2 kitabı daha varmış , notlarımı aldım , kesinlikle okunacaklar listesine:)

Kitaptan :
"Sahte bir refah yaratmak için çok fazla borçlanırsanız, geleceği bugüne ithal edersiniz".





18 Mayıs 2013 Cumartesi

46-KUKLACI-GÜNAY GAFUR

Avrupa Yakası Yayıncılık
2011 Basım-446 Sayfa


Kitabı çekilişten kazandım.

İyi de okumak için neden bu kadar zaman bekledim :))

Macera-gerilim veya polisiye diye sınırlandırabiliriz kitabı , tabi bence tam bir bulmaca.

Enteresan bir kurgu ağı yaratmış yazar, sonuna kadar gelmeden sonucu bulamadığım kitaplardan.

Suçlu budur diye o kadar iyi hazırlanmış ki, asıl suçluyu ya da suçsuzu bulmak pek mümkün değil.

Tabi şimdi ben de anlatamıyorum kitabı çünkü, okuyarak anlayabilirsiniz ancak , bence bu kadar güzel bir kurguyu hele de bir Türk yazar yazmış ise muhakkak okumalısınız.

16 Mayıs 2013 Perşembe

45-BAYAN JEAN BRODIE'NİN BAHARI-MURIEL SPARK

Çeviri:Püren Özgören
Siren Yayınları
1. Basım 2012-149 Sayfa


Kitabın arka kapağında , 
"Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitaptan biri" yazıyordu.

Ben de okudum.

Enteresan bir hikaye.

Bazı kitaplar vardır;

Ne anlattığından ziyade, nasıl anlattığı önemlidir.

İşte o kitaplardan biri .

Teknik anlamda bakarsanız harika ama anlattıkları vazgeçilmez değil bence, belki de ben çok teknik bakamadığımdan kitaplara böyle olduğunu söylemeliyim.

Nette arama yaparsanız "vazgeçilmez " olarak tanımlandığını görebilirsiniz.

TIME da  Tüm zamanların en iyi 100 romanı arasına almış kitabı.

O zaman , okuyunuz...:)

14 Mayıs 2013 Salı

44-MOR KAFTANLI SELANİK-YILMAZ KARAKOYUNLU

Doğan Kitap
1. Basım 2012-411 Sayfa


Yılmaz Karakoyunlu'yu , Salkım Hanımın Taneleri'nden ve Güz Sancısı'ndan hatırlıyorum.Güz Sancısı oldukça güzeldi.

Bir mübadele romanı yazıyordu, kitabın üzerinde ve ben de o dönemin torunlarından biriydim .

Anlatım tarzı , ifadeleri, aşkları , acıları ve özlemleriyle...

Sanki bir film izliyormuş hissiyle...

Tadı damağımda kalanlardan oldu.


BİRKAÇ SATIR:::

"Sadece doğru sözün yemine haceti yoktur."

"Eğer bir kere gerçeği saptırırsan, bir daha o gerçeğe sadık kalamazsın."

"Sessizlik bazen en güçlü çığlıktan çok daha tesirli oluyordu."


12 Mayıs 2013 Pazar

43-BİR ÇİFT YÜREK-MARLO MORGAN

Klan Yayınları
Çeviri:Eren CENDEY
20121 Basım-24. Baskı
240 Sayfa



"İki varlık asla aynı mekanı kaplamaz."

"İnsanlar kızgın, bezgin, kendileri için üzgün veya korku dolu oldukları zaman yaşıyor sayılmazlar.Soluk almak canlı olmayı belirlemez."

"Bizim toplumumuzda ne çok unutkan , sorumluluk alamayan, güvenilemeyen ve düşkün yaşlı olduğunu düşündüm.Oysa burada , bu yabanıl ortamda yaşlılık, bilgelikle eşit adımlarla ilerliyordu ve bu kişilerin tartışmalara katkıları önemle değerlendiriliyordu."

Bu kitap çok güzeldi.Yine silkeledi yaşadığım anı.

Daha önce de buna benzer bir kitabı, yerlilerin ağzından okumuştum, GÖĞÜ DELEN ADAM'da.

Okumayanlara o kitabı da tavsiye ederim.



10 Mayıs 2013 Cuma

MİM-OYNADIĞIMIZ OYUNLAR

Sevgili blogger arkadaşım Ufuk Parlak mimlemiş beni.Çocukken oynadığımız oyunları yazayım istemiş.
O'nun yazısına ulaşmak isteseniz:)http://otekipencere.blogspot.com/2013/05/mimlenen-cocuklugum.html


Çocukluğum hakkında çok fazla şey hatırlıyor muyum ki, en azından çocuk olduğum kısım pek muallakta .

82 ' doğumluyum ama çok fazla oyuncağım olduğunu hatırlamıyorum , genelde yazları geç vakitlere kadar oynadığımız oyunlar var aklımda.

Mahalledeki çocuk kalabalığı şu zamanlarda pek eğlenceli değil.Oysa biz çok eğlenirdik yaz akşamları .Gece yarılarına kadar saklanbaç , yerden yüksek ve koşturmacayla geçerdi.

Bir de bazen yaptığımız piknikler kendi çapımızda, kendi bahçelerimizde.

Annelerimiz  mahalle aralarında çekirdek çitlerdi.

Ne güzel günlerdi.

Çok erken büyüdüğümü hatırlıyorum bir de ya da bana öyle geldi .

Annemin rahatsızlığını sebep gösterebilirim bu erken büyüme için ya da yanımda çok fazla olmayışlarını ve kendi işimi kendim görmeyi çok çabuk öğrenişimi.

Şimdi nereden bakarsam bakayım çok çabuk büyüdüğümü görüyorum.Sırf bu sebepten oğlum yavaş büyüsün istiyorum belki, zamana inat hep küçük , hep çocuk kalsın istiyorum .


9 Mayıs 2013 Perşembe

42-KALEMİMİN SAPINI GÜLLE DONATTIM-FERHAN ŞENSOY

Ortaoyuncular Yayınları
1. Basım 2001-elimdeki 10. Basım 2007
541 Sayfa

Kitabı kapatıyorum ve "vay canına " diyorum.


Ferhan Şensoy, hayatını yazmış , hem de ne hayat.

Pek çok yeri gülerek, gülümseyerek okuyorum , duygulandığım kısımlar da yok değil .

Kitabı geç bulduğum , Şensoy'la geç tanıştığım için çok büyük pişman oluyorum.


7 Mayıs 2013 Salı

41-AĞDA ZAMANI-İNCİ ARAL

Turkuvaz Kitap
1. Basım 2008
140 Sayfa

Her İnci Aral kitabından sonra, bir kez daha hayran oluyorum yazara.

Nasıl güzel öyküler bunlar.

Bayıldım yine.

Her gün , her an karşınıza çıkabilecek kadınların hikayeleri.

Farklı kadınların duyguları , duyuları ya da yaşadıkları.




6 Mayıs 2013 Pazartesi

40-LA Sonsuzluk Hecesi-NAZAN BEKİROĞLU

Timaş Yayınları
1. Basım 2008-elimdeki 20. basım
384 Sayfa


Nazan Bekiroğlu, Adem ile Havva'nın hikayesini yazmış bu kitabında .

Okuduğum ilk Bekiroğlu kitabı.

Nesir görünümünde,

nazım kıvamında ,

lirik bir yapıt olduğu kanaatindeyim. 


4 Mayıs 2013 Cumartesi

39-ÖFKE-PHILIP ROTH

Çeviri:Şeyda ÖZTÜRK
YKY
1. Basım 2012
139 Sayfa


Roth için söylenecek tek bir söz bile yok .

Aldığı ödüller ile de kendini kanıtlamış .

Kitap harika.

Tek solukta okunacak ama asla unutulmayacaklar arasında.



3 Mayıs 2013 Cuma

38-1Q84- HARUKİ MURAKAMİ

Çeviri Hüseyin Can ERKİN
2012 Basım- elimdeki 7. baskı
1256 Sayfa


Tek ciltte 3 kitap, toplamda 1256 sayfa.

Ama elimde bu kadar uzun kalmasının nedeni olarak gösteremiyorum sayfa sayısını.

Neticede 2-3 günde 500 sayfa okuyan ben, 1256 sayfayı 1 ayda zor bitirebildim.

Kendimi rektefiye aldığım bir döneme denk gelmiş olabilir.

Trak geldiği zamanlar yaşıyorum bir süredir.

Sebep te şudur diyemiyorum bu durgunluk için.

Hayattan , insanlardan uzak zamanlar geçiriyorum.

İşin garip tarafı ise böyle zamanlarda okuma hızım artar benim, yavaşlamaz.

Bu da kitabın elimde bu kadar uzun kalmasının tek sebebinin kendim olamayacağını , mesuliyetin bir kısmının kitaba ait olduğunu düşündürüyor bana.

Pek çok kez duydum hem kitabın hem yazarın adını , bu okuduğum 2. kitabı , ilki ile de çok fazla uyuşamamıştım zaten.

Bana göre masalsı ve ütopik, aşk hikayesi de az buçuk ucundan giriyor.  

O kadar çok betimleme var ki kitapta , yeter yahu dediğim çok zamanlar oldu .
Mesela:))

""Bununla ilgili ben bir şey söyleyemem.Fakat acı çekmemiş gibi.Yüzünde huzurlu bir ifade vardı.Nasıl söylesem , sonbaharın bitiminde , rüzgar olmadığı halde ağaçtan bir yaprağın yere düşmesi gibi bir his bırakıyor işte.Bu şekilde ifade etmek yerinde olmayabilir belki."  

"Ahizeyi kulağına tutunca, rüzgar sesi geldi.Bir ırmağa eğilmiş berrak sudan içen güzel geyiklerin tüylerini hafifçe uçuşturarak dar vadiden esip giden bir rüzgar.Fakat bu , rüzgar sesi değildi.Telefon cihazı sayesinde kulağa normalden yüksek gelen bir soluk alıp verme sesiydi.."

Hayır, cümlenin sonunda yaptığın tanımlamanın zaten gereksiz ya da yetersiz olduğunu söyleyeceksen niye yazarsın ki bu satırları.

Neyse..

Kısaca MURAKAMİ  ile ne yazık ki anlaşamadık:)
Kendisiyle uzunca bir süre yeniden görüşmek niyetinde değilim.