31 Mart 2013 Pazar

35-KAVGAM--ADOLF HİTLER

Çeviri:Hüseyin Cahit YALÇIN
Manifesto Kitap
2005 Basım-543 Sayfa

Ömrümde hiç bir kitabı bitirmek için bu kadar mücadele etmiş miydim acaba?

Bu kadar çok git- gel yaşadığım, kaç kitap olmuştu?

Nefret ettiğim , elimden fırlatıp attığım , sonra yeni bir hevesle sarıldığım kaç kitap?

Çok ender , o kadar az ki .

Ama biliyorum ki, bu kadar uzun elimde kalan kalan az sayıda kitaptan biri.

KAVGAM'ı çok merak ediyordum ama okumaya hiç cesaret edemiyordum .

Algı problemim olacağından , ağdalı bir dil kullanılacağından korkmuştum hep.

Yok dil oldukça sade , anlaşılmayacak hiç bir kelime ya da cümle yok.

Ama anlamak istemediğim , yok bu kadar olamaz dediğim o kadar çok paragraf var ki, post-itlerden kitap görünmüyor şu anda.

Bir de hep Hitler'in iktidar dönemini anlattığını düşünmüştüm , yanılmışım.

Hitler, çocukluğundan başlayarak , ailesini,eğitimlerini,iktidara gelmeden önceki kavgalarını, mücadelelerini ,hayat görüşünü Nasyonal-Sosyalist partinin kuruluşunu , kendi gelişimini, ama en çok insanlar(ırklar) hakkındaki fikirlerini yazmış.

Bir de o zamanki dönemi kendi gözleri ve algısıyla anlatmış ,
"Barış zamanında Alman politikasının şahsi ve saldırgan bir faaliyet göstermemesi ve dünya tarihinin emekliye sevk ettiği eski devletlerle ittifak kurması esef edilecek bir şeydi.Avusturya ve Türkiye ile olan ittifakın pek hoşa giden bir tarafı yoktu."

demiş mesela.

Gerçi bu paragraf;
 450 sayfalık kitapta, Türkiye adı geçen tek satır .:)

Ayrıca orijinalde iki kitap halinde basılmış, ilk kitapta kendini ikincisinde partisini anlatmış ama benim elimdeki tek ciltte toplanmış hali.

Bir de bir arkadaşım elimde bu kitap olduğunu görünce baskı hatalarından söz etmiş ve okuduğum yayın evinde hangi boyutta olduğunu sormuştu.

Baskı hatası çok fazla ama okumayı güçleştirecek düzeyde değil sadece hep aynı hata yapılmış.Mesela "toplulukların kelimelerinin hepsi , topluluklann" yazılmış ama dediğim gibi sadece ufak, can sıkıcı detaylar .Okumanıza engel teşkil edecek boyutta olduğunu düşünmüyorum ben :)



22 Mart 2013 Cuma

34-TATLI BİR EYLÜL-DEMİR ÖZLÜ

Kırmızı Kedi Yayınevi
2011 Basım -İlk basımı 1995 'te Can Yayınlarında yapılmış.
118 Sayfa

Usta bir kalemden , içsel yolculuk.

Bir sürü şehir,

bir aşk, 

bir yazar,

 kaybolmuşlukla harmanlanmış düşsel yolculuklar.


21 Mart 2013 Perşembe

33-YAĞMUR KESİĞİ-UĞUR YÜCEL


Can Yayınları
2013 Basım-Elimdeki 2. baskı
149 sayfa

Uğur Yücel , dediklerinde akan sular durur bende.

Öyle tesirlidir ki , sadece dursa da izleyebileceğim nadir sanatçılardandır.

Yer aldığı her işin bir köşesinden , kıyısından takipteyimdir.

Öykü yazıyormuş diye duyunca , çok mutlu oldum.

Popülermiş, gündemdeymiş demedim , edindim kitabı ve çok ta bekletemedim.

Bekletse miydim?

Bir iki yazara da benzetilmiş ya tarz olarak , benim beklediğim , aradığım değildi bu öyküler.

Film olsa muhakkak izlemekten keyif alırdım .

AMA...

Ah o ama...

Öykü yerine şiir mi yazsa , yoksa hiç mi bulaşmasa ya da belki 2. kitapta, ha??






19 Mart 2013 Salı

32-RUHUNDAKİ ZEHİRLE YÜZLEŞ-TESS GERRITSEN

Martı Yayınları
Çeviri:Laden İLDENİZ
2012 Basım-351 Sayfa



Bu kadın beni öldürecek:))

İlk okuduğum kitabı Cerrah'tı ve bütün seriyi aldırmıştı bana, sonra daha "eh işte" kitaplarını okudum.Ama bu kitap çok güzel .

Neredeyse tek satır yok ki , bu fazla olmuş dediğim .

Hatta bir 350 sayfa daha olsa soluksuz okuyabilirdim.

Kitabın kapağını açmamla, olayların içine girmem bir oldu.

Her şey güzeldi:))




17 Mart 2013 Pazar

31-FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE?-VEDAT TÜRKALİ

Kırmızı Kedi Yayınevi
Senaryodan Öyküleştiren:
Sebahat ALTIPARMAKOĞLU
2011 Basım -elimdeki 1. baskı
116 Sayfa

Filmi varmış bu kitabın, bir de dizisi, ben ikisini de izlemedim.

Bir ara kitabın ismi sosyal medyada çokça sorulduğundan çekti dikkatimi.

Sahi neydi Fatmagül'ün suçu?

BENCE,

Fatmagül'ün suçu , memleketimde kadın olmaktı.

Kitap güzel, hem akıcı, hem de çarpıcı.



YENİ KİTAPLARIM:)

Olumun Türkçe öğretmeni , sınıfa her ay bir kitap veriyor okunması için .Bu ayın  kitabı maalesef kitaplığımızda bulunamadı , maalesef diyorum ama  bana yaradı .
Netten sipariş verince , kargo ödememek için ben de kendime bir kaç kitap aldım:))

16 Mart 2013 Cumartesi

30-TANRI DAİMA TEBDİL-İ KIYAFET GEZER-LAURENT GOUNELLE

Çeviri:Işık ERGÜDEN
Pegasus Yayınları
2012 Basım-elimdeki 12. basım
447 Sayfa

Bir dönem okumayan kalmadı bu kitabı , diyorsanız yanılıyorsunuz , çünkü ben henüz fırsat bulabildim.

Kitabın ismi de , Einstein 'den ,

aslı , 

"Tesadüf, tebdil-i kıyafet gezen Tanrı'dır."

Kişisel gelişim diye aldım kitabı , oysa üzerinde yazıyordu roman olduğu.

Bana sorarsanız , bu kitap ; kişisel gelişimle preslenmiş bir roman:))

Kolay okunuyor ve sonunda bir sürpriz sizi buluveriyor.

Yok yok Tanrı'yı falan buldurmuyor...

Hatta aratmıyor bile diyebilirim.

Belki başka bir zaman okusam daha fazla etkilenebilirdim , beklediğimi bulduğum söylenemez.

 Yine bir kitap, ön yargılarımın kurbanı oldu...




14 Mart 2013 Perşembe

29-AŞK ŞİİRLERİ-LOUİS ARAGON

Kırmızı Yayınları
1. Basım 2006 -Elimdeki 3. Basım
142 Sayfa

SANA BÜYÜK BİR SIR SÖYLEYECEĞİM ZAMAN 
                                       SENSİN



Sana büyük bir sır söyleyeceğim zaman sensin
Zaman kadındır gönlü çalınsın ister zaman
Oturulsun ister eteklerinin dibine
Sökülmeye hazır bir giysi gibidir zaman
Upuzun bir saç gibi
Taralı
Sanki solukla buğulandırılıp silinen bir ayna
Zaman sensin tan sökerken uyuyan  ve ben yanı başında
Ayakta


Bir bıçağa benziyorsun sen sanki gırtlağıma  
Saplanan
Ah dile getiremediğim geçmek bilmez bu zaman azabı 
Pıhtılaşmış bir kan gibi mavi damarlarda duran ve
artık dolaşmayan
Ne beter bir şey bu sonu gelmez doyumsuz arzu
Seyrederken seni odada daha beter bir şey  yok sana 
Susamaktan
Ama bilemiyorum bu büyüyü bozmamak gerek
Daha beter çünkü seni içimde bir yabancı gibi 
hissetmek
Sana erişememek
Düşüncelerim başıboş yüreğim başka yüzyıllarda
çoktandır
Tanrım sözcükler ne kadar yüklü böyle işin aslı da bu
Aşkım hazzın ötesine taşınmış dokunmakla da 
erişilmez bugün ona
Vuruyorsun bir saat gibi şakaklarımda
Duraksayarak gelir ve tenime dokunur ayak seslerin
Boğulmuyorsam eğer bil ki nefesindendir


Sana büyük bir sır söyleyeceğim her söz
Dilenci bir kadına benziyor dudaklarımın arasında
Acınacak bir şey ellerine yaraşmaz kararan bir şey
bakışlarının altında
İşte bundandır sık sık seni seviyorum deyişim
Takamayışımdandır yeterince parlak bir kristal cümleyi
boynuna
Bu kaba konuşmam kırmasın seni bir basit sudur o 
Ateşin içinde tatsız bir gürültü çıkaran


Sana büyük bir sır söyleyeceğim bilemiyorum
Sana benzeyen zamanlardan söz açmayı
Bilemiyorum senden dem vurmayı öykünüyorum
yalnızca
Hani bir tren garında o uzunca el sallayanlara 
Trenler çekip gittikten sonra
Hani akan göz yaşlarının ağırlığından
bilekleri çaresiz kalanlara

Sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden
Korkuyorum akşam üstleri seni pencereye yönelten şeylerden
Jestlerden korkuyorum söylenilmedik şeylerden
Çabuk geçen zamandan yavaş geçen zamandan senden
korkuyorum


Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları 
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Ben de bu yüzden yaşamak için yırtınıyorum
Sevgilim...



12 Mart 2013 Salı

28-ASILACAK KADIN-PINAR KÜR

Everest Yayınları
1. Basım 1979-elimdeki 16. basım
134 Sayfa

Ekstrem ,

bir kadın hikayesi.

Gerçek bir olay.

Pınar Kür kendi yaptığı savunmada da (kitabın son sayfalarında bulunabilir) dediği gibi , edebiyattaki öykülendirme teknikleriyle yazılmış bir hikaye.

Kitabın toplanması ve imhası istenmiş.

Sıra dışı olduğunu kabul etmekle birlikte , ezilen kadının hikayesi anlatılmış .

Bence okunmalı...


9 Mart 2013 Cumartesi

27-ADA- ELIN HILDERBRAND

Çeviri:Selim YENİÇERİ
2010 Basım-562 Sayfa

Art arda gelen güzel kitaplar okuyorum bu aralar ...

Yine harika bir kitap, beklentilerimin çok üzerinde.

Arka kapak yazısı ilgimi çekmişti ama ön kapaktaki resim tam bir yaz kitabı diye düşündürmüştü.

Aslını isterseniz evet yazın da okunabilir ama tam bir psikolojik roman bence.

4 kadın, 4 aile , 4 farklı insan ve bir sürü gerçek.

Aslında hiç bir şey ya da hiç kimse göründüğü gibi değilin hikayesi.

Çok keyif aldım okurken:))

Not:Güzel basım , güzel çeviri:))

7 Mart 2013 Perşembe

26-İNCE MEMED 3-YAŞAR KEMAL

YKY
2012 Basım-14. baskı-1. Basım 1984
629 Sayfa

Yaşar Kemal hakkında ne söylenebilir , ne söyleyebilirim ki.

Muhakkak kitaplığınızda bulunması gereken bir seri.

4. kitap ta elimde ama hiç bitmesin diye , sanırım biraz erteleyeceğim.

4 Mart 2013 Pazartesi

25-AYIŞIĞI KEDİSİ-AYŞIM OKUDAN

Cinius Yayınları
2012 Basım-114 Sayfa


Canım Ayşım, Sevgili Okuyan'ım , ve http://moonlightcat13.blogspot.com/ blogunun sahibesi kitap yazar , bu kitap bir de şiir kitabı olursa, okunmaz mı?

Hiç kaçışı yoktu ...

Şiir severim zaten , ama Ayşım'ın satırlarına da bayıldım doğrusu.

Her sayfaya post-it koydum neredeyse ...

En çok 

İKRAR

TREN

SİMİTÇİ GENÇ

SAATSİZ GECELER

tekrar dönüp okuyacaklarım arasına girdi.

Emeğine sağlık diyorum , Aşım.

Bol satışların ile satırlarının devamını dilerim...

2 Mart 2013 Cumartesi

YENİ KULE VE BİRAZ PAYLAŞIM.:)

Beni ısrarla takip etmeye devam edenler bilir, en son yeni kitaplar almıştım, ancak elimde daha eski kitaplar vardı ve ben yenilere başlarsam eskilere asla sıra gelemeyebilirdi.

İşte en nihayet eskiler bitti ve ben yeni kitaplarımdan bir kaç (tam olarak 5 tane:)) kule yaptım ve bu sırayla başlamaya karar verdim:)

1. kulem yukarıda gördüğünüzdür.

Diğer kulelerime ise bunu bitirmeden geçmeyeceğim , hepsini kendimce bir sıraya soktum ve kulelerim bittikçe , yenilerini sizlerle paylaşmaya devam edeceğim:)

Not:Dedemi kaybettim:( Bazılarınız maillerden , bazılarınızsa sosyal medyadan biliyor zaten.
Bu sebepten  yaklaşık 10 gündür pek kitap okuyamadığımdan paylaşımlarım ve yorumlarınıza cevaplarım , aksadı.Ne yazık ki blog ziyaretlerim de öyle.

En yakın zamanda , gerçeğe ve eski rutine dönmeye çalışacağım , alakanıza teşekkür ediyorum.
SEVGİYLE...

24-BAHARI BEKLERKEN-JULIE GARWOOD

Çeviri:Kübra TEKNECİ
Epsilon Yayınları
2012 Basım-375 Sayfa


Garwood okuyanlar bilir, Güllere Sor diye bir kitabı vardır kendisinin.

Bu kitap o kitabın devamında Clayborne kardeşlerin üyelerinden birinin daha aşka yelken açışını anlatmakta.

Hiç Garwood okumamışlar içinse , seri dediğime bakmayın , kopukluk falan yaşamazsınız , çünkü başlı başına her kitap ayrı hikaye :)